Correctly traducir turco
1,973 traducción paralela
So everything is a big conspiracy, If I understand correctly?
Doğru anladıysam, Yani herşey büyük bir komplo.
So if I understand correctly, have you killed her brother?
Doğru anladıysam, kızı senin kardeşin ödürmedi mi?
Immigration acted correctly and isolated them from the other illegal immigrants they were holding.
Göçmenlik bürosu doğru hareket etti ve onları diğer yasadışı göçmenlerden ayırdı.
If memory serves correctly... he's an excellent guitar player.
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa... harika bir gitaristi.
At every stop, you must ensure that the remains have been correctly loaded.
Her durakta kalıntıların yüklendiğinden emin olacaksınız.
Now I'm remembering correctly.
Tamam şimdi hatırladım.
Well I think it's time things were done correctly
Sanırım işleri doğru şekilde yapmanın vakti geldi.
Are you sure you heard her correctly?
Onu doğru duyduğunuzdan emin misiniz?
I mean, I don't need some person... hmm? ... to tell me that just because my mother didn't teach me to wipe myself correctly,
Yani, annem kendimi idare etmeyi doğrudürüst öğretmedi diye bana ne yapmam gerektiğini söyleyecek kişilere ihtiyacım yok.
I'm still not getting the order of this story correctly so I'm gonna jump on over to this short with that weird kid I was telling you about a kid everyone calls "Nose."
Hikayeyi hala düzgün bir sıralama ile anlatmıyorum bu yüzden buraya atlayacağım. Üzgünüm. Şu tuhaf çocuğu, herkesin "Nose" dediği çocuğu anlatacağım.
Yes, if I am correctly informed, Mr. Salazar has fallen ill.
Evet, yanlış bilgilendirilmediysem, Mr. Salazar hastaydı.
If I remember correctly, you have two missing toes that can attest to that bag.
Eğer yanlış hatırlamıyorsam, iki ayak parmağınızı kaybettiniz.
and used it correctly. Oh, I'm using lots of words, Tom.
Bir sürü süslü kelime kullanıyorum Tommy.
I'll give birth to your precious child correctly.
Biricik çocuğunu düzgünce dünyaya getireceğim.
If I remember correctly, it seemed odd to me that the kids around Klara, instead of scattering after school to their homes, headed together to the exit of the village.
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa... Klara'nın etrafındaki çocukların okul sonrası evlerine dağılmak yerine hep birlikte köyün çıkışına doğru gitmeleri bana hep garip geliyordu.
From reading the sun correctly, i'd say...
Güneş'i doğru şekilde yorumlayabilirsem, diyebilirim ki...
Tell her to say it correctly.
Doğru bir şekilde söylemesini anlat.
Used correctly, it might have saved his life.
Doğru kullansaydı, hayatını kurtarabilirdi.
You heard me correctly.
Beni doğru duydun.
OK, did you hear that correctly?
Tamam, bunu net olarak duydunuz mu?
His Holiness Guru Ranchhoddas had correctly stated
Bilge Rançoddas çok net söylemişti,
I lost my family a long time ago, as did you, if I remember correctly.
Ailemi uzun zaman önce kaybettim, senin gibi, tabii doğru hatırlıyorsam.
And, if I remember correctly, the great Al-Idrisi mentioned it in one of his journals.
Ve doğru hatırlıyorsam Büyük Al-Idrisi günlüklerinden birinde bundan bahsediyordu.
Might end up with an entire continent if positioned correctly.
Tabi eğer çalıştırılmış olsaydı.
I told her maybe if she figures out how to fill out her timesheets correctly, I will give her more personal days.
İş cetvelini doğru düzgün doldurmanın yolunu bulursa iznini bir ihtimal uzatabileceğimi belirttim.
She will never fill out her timesheets correctly.
Sittin sene beceremez.
Forget about me, how did you tell the brand correctly?
Unut beni, nasıl ayıbı anlattın?
Once I've calibrated it correctly, I shall pass right through the dimensional curtain and collect my Nobel Prize.
Onu doğru olarak ayarladım mı boyutsal perdenin içinden geçeceğim ve Nobel ödülümü alacağım.
Now if I remember correctly, I have some rickrack - that would look nifty on a bib. - Hey, Alice.
Yanlış hatırlamıyorsam, bir mama önlüğüne şık bir zigzag işlemesi yapmam gerekiyordu.
Her blood doesn't flow to her lungs correctly.
Damarlarındaki kan akciğerlerine doğru şekilde gitmiyor.
Movies never show combatants holding the sword correctly... which is one hand on the handle and the other on the blade.
Filmler, dövüşçülere asla kılıcı doğru tutmayı öğretmez bu da, bir el kabzada ve diğer el keskin yerde.
Andrew was set in his routines. And if I remember Langston correctly, this guy didn't miss a thing.
Andrew kendi rutinini yaşardı ve Langston'u tanıyorsam hiçbir şeyi unutmazdı.
You have a cake. You have a delicious cake with your name spelled correctly?
İsminin doğru yazıldığı lezzetli bir pastan var değil mi?
That's what they're doing with the surplus energy, using it to grow a larger, and if I'm reading this correctly, significantly denser outer hull.
Fazla enerjiyi o amaçla kullanıyorlar, daha çok büyümek için kullanıyorlar ve bu ölçümler doğruysa önemli derecede yoğun bir dış gövdeye sahip.
You must answer the following question correctly to be spared.
Bağışlanmak için doğru olarak sorulara cevap vermelisin.
But only if you guess all three parts correctly.
Ama sadece 3 bilinmeyeni de doğru tahmin ettiğiniz taktirde.
Okay, but I'll only tell you if you correctly guess the person, the act and the collection.
Tamam ama ancak kişiyi, fanteziyi ve koleksiyonun üçünü birden doğru tahmin edersen anlatacağım.
A limited number of strategically targeted buys, placed correctly, can disrupt the market and create powerful disincentives within the demand base.
Doğru yerlere yerleştirilecek sınırlı sayıdaki satıcı pazarı bozabilir ve talepler için güçlü bir caydırıcı olabilir.
All these components combine to put the proper arc and rotation on the ball, ensuring it will go through the net if done correctly.
Bütün bu bileşenler, topun üstüne doğru kavis ve devri vermek için birleşerek doğru yapıldığı takdirde topun fileden geçmesini sağlıyor.
if--if i remember correctly, I do.
Yanlış hatırlamıyorsam kaybettim.
"Find Dr Sloan, ask his symptoms, diagnose correctly to receive your next challenge!"
Dr. Sloan'u bul. Semptomlarını sor. Bir sonraki görevini öğrenmek için doğru teşhisi koy.
And that energy, once we can harness it correctly, it's going to allow us to manipulate time.
O enerjiyi... ... kontrol altına alıp düzgün kullanabilirsek... ... zamanı idare edebiliriz.
which, if answered correctly, entitles you to ten percent of any Shrek DVD... except the first two.
ki doğru cevap verirsen, ilk iki dvd hariç istediğin Shrek dvd'sinin yüzde 10'una hak kazanıyorsun.
Benjamin, if you spell it correctly, you win.
Benjamin, doğru hecelersen sen kazanırsın.
That's very funny, but if I remember correctly, the last guy who thought I was gay,
Bu çok komik, ama tam olarak hatırlıyorsam, en son adam da ben gey'im demişti,
Richard correctly?
Doğru mu, Richard?
I think you... correctly misunderstood.
Sanırım siz doğru fakat yanlış anlamışsınız.
" Did not fill out the form correctly.
" Form doğru şekilde doldurulmamış.
Well, we do have some unfinished business, - if I recall correctly.
Doğrusunu söylemek gerekirse seninle bitmemiş bir işimiz var.
- "Biblical," if I recall correctly.
- Kilise efsanesi demiştin galiba.
Make sure your exam roll numbers are entered correctly.
Sınav numaralarınızı doğru yazın.