Costume traducir turco
4,653 traducción paralela
You're not great at reading social cues, and you walk like you've never worn a centaur costume before, and...
Sonuçta işaretleri doğru izleyemiyorsun. Ve daha önce bu kostümü hiç giymemiş gibisin.
Short for costume. Ah.
Kostümün kısaltması.
He put thought into his costume, and he is obviously Miranda from Sex and the City.
Kostümüne bir fikir katmış ve çok açık ki bu, Sex and the City'deki Miranda.
Hey, sweet Batali costume, dude.
İyi Batali kostümü dostum.
Boyle, you're already in costume as, uh,
Boyle, zaten şey kostümünü giymişsin...
Why is this costume so stiff?
Bu kostüm niye bu kadar katı?
People think if they put on a costume, they can just get away with anything they want.
İnsanlar kostüm giyince her şeyden paçayı kurtaracaklarını sanıyor.
Well, it sounds like costume duty is going great.
Görünüşe göre kostüm görevi iyi gidiyor.
Popular costume.
Popüler kostüm.
Nice costume, Peralta.
- İyi kostümmüş Peralta.
You could have at least created a diversion to distract me from your terrible costume.
En azından berbat kostümünden dikkatimi başka yöne çekmek için beni oyalayabilirdin.
Guy walked by in full astronaut costume, gave me a high five.
Tamamen astronot kostümü içinde bir adam gelip bana bir beşlik çaktı.
Way to go all out on your costume, by the way.
Kostümünüz çok yakışmış bu arada.
- Costume one or what?
- Kostümlü parti falan mı?
Their budgets for costume, makeup, hair alone are astronomical.
Sadece kostüm, makyaj ve saç için harcadıkları para astronomik.
Thanks. I design and sew this costume myself.
Kostümümü kendim tasarlayıp diktim.
But I did get us a lion costume to make up for it.
Ama bunun yerine bir kaplan kostümü getirdim, değil mi?
You wanna scare people? Let them smell your costume.
O zaman kostümlerini koklamasını sağla.
I had spent four days building my costume, and it was legendary.
Kostümümü yapmak için dört gün harcamıştım. Ama efsanevi olmuştu.
Box costume.
Kutu kostümü.
Are you kidding me with that costume?
Şaka mısın? Afrika'da şempanzelerele beraber yaşayan şu ünlü antropolog. Bu kostüm ne böyle?
I wanna give out candy. I wanna wear a costume.
Şeker dağıtmak, kostüm giymek istiyorum.
Good movie, better costume.
Güzel film ama kostümün daha güzel.
Anyhow, I was thinking based on your costume, that you like dancing, that we could, uh, maybe just...
Her neyse, kostümüne bakılırsa dans etmeyi seviyorsun sanırım. Belki biz...
On that note... I think you'll like my costume.
Kart diye böleceğim ama kostümümü beğeneceksin bence.
And I shouldn't have taken that sewing class to learn how to make that wedding present costume.
Ben de o hediye paketi kostümünü yapabilmek için dikiş kursuna gitmemeliydim.
Well, with Halloween coming up, I asked everyone in my group to dress in whatever costume they felt expressed where they're at in their life.
Cadılar Bayramı yaklaştığından, gruptaki herkesten hayatta bulundukları yeri ifade eden bir kostüm giymesini istedim.
Nolan, you're supposed to wear a costume that represents where you think you are in life.
Nolan, hayatta kendini nerede gördüğünü ifade eden bir kostüm giymen gerekiyordu.
I picked this costume just for that joke.
- Evet. Sırf bu şaka için bu kıyafeti seçtim.
To make a few extra bucks, he tries to win costume contests in "winged form."
"Kanatlı şekliyle" biraz para kazanmak için bir kostüm yarışmasına gitti.
I just need to borrow a costume.
Ödünç bir kostüm almam lazım.
Whoo! Check out this old school French maid costume!
Şu eski Fransız hizmetçi kostümüne de bakın!
I can make a costume out of anything.
Herhangi bir şeyden kostüm yapabilirim.
It's a costume piece.
Kıyafetin parçasıydı.
I gotta go find a costume for this thing at Joe's tonight, so...
Jo'nun yerindeki bu şey için...
Every Halloween we make a choice about what kind of costume we're going to wear... something sexy...
Her Cadılar Bayramın'da bir seçim yaparız ne kadar seksi bir kostüm giyeceğimizi
Hey, um, I have the costume in my car.
Hey, Kostüm arabamda.
No, I have the costume.
Hayır, Kostümüm var.
She's been in this costume for days. And I have to go out of town today for work.
Günlerdir kostümünün içinde ve ben bugün işe gitmeliyim.
But I wanna give him a costume, not a nightmare.
Fakat ben ona bir kostüm bulmaya çalışıyorum, bir kabus değil
He always needed a costume they didn't sell in the stores.... ) And I always needed to make it.
Her zaman dükkanlarda satılmayan kostümleri isterdi ve hep o kostümleri dikmem gerekirdi.
You're suturing a butterfly costume.
Kelebek kostümüne dikiş atıyorsun
You know, we'll have to start thinking about your costume soon.
Biliyorsun, yakında kostümünü düşünmeye başlamamız gerekecek.
Oh, look, Chris, here's your costume from the year you went as a condom.
Bak, Chris. Burada kondom gibi giyindiğin yıldaki kostümün var.
Because you told me at the costume ball when I compelled it out of you.
Bana kostüm balosunda söylemiştin. Sonra da seni etki altına alıp unutturmuştum.
I've already bought this amazing mermaid costume in the hopes of attracting Richard's attentions.
Belki Richard'ın ilgisini çekerim diye, bu inanılmaz denizkızı kostümünü çoktan aldım.
Aah! This might not be the best costume to walk in, but this Halloween is gonna be a super fun night.
Bu kostüm yürümek için pek uygun değilmiş ama bu Cadılar Bayramı süper eğlenceli geçecek.
What costume are you gonna wear?
Ne kostümü giyeceksin?
So, should we go to the costume shop after work?
İş çıkışı kostüm dükkanına gidelim mi?
That's a costume,'cause it makes you think.
Kostüm böyle olur, çünkü seni düşündürüyor.
A lady vampire costume.
Bayan vampir kostümü.