Cristal traducir turco
286 traducción paralela
with the famous bass, Isidore Isidorovitch, and the equally famous diva Jeanne Cristal.
Karşınızda meşhur bas Isidore Isidorovitch ve bir o kadar meşhur diva Jeanne Cristal.
Cristal, your car is really great.
Cristal, araban harbiden çok iyiymiş.
- Leave the kid alone, Cristal.
- Çocuğu rahat bırak, Cristal.
Cristal is still kicking?
Cristal hala takılıyor demek.
Aren't you the lay of that bastard, Cristal?
O Cristal denen piçle sen yatmadın mı?
How does Cristal come into this?
Cristal'la ne ilgisi var şimdi?
Cristal sent us.
Cristal yolladı bizi.
This car is much nicer than Cristal's.
Bu araba Cristal'inkinden daha iyi.
Cristal'7 5.
Cristal'75.
Look what Auntie Cristal's brought you... - What's that?
Bak Cristal teyze sana ne getirmiş... — O nedir?
When Auntie Cristal leaves for the States you'll miss me and so will I.
Cristal teyze Amerika'ya döndüğünde beni çok özleyeceksin ve tabiî ki ben de seni.
I'll have to take those jobs Cristal mentioned.
Cristal'in bahsettiği işleri almalıyım.
That Cristal mentioned?
Cristal'in bahsettiği işler mi?
I don't like you to share Cristal's clients.
Cristal'in müşterilerini paylaşmandan hoşlanmıyorum.
Or being a tart, like Cristal.
Ya da Cristal gibi orospu olursun.
Cristal sent me...
Beni Cristal gönderdi...
- At Cristal's.
— Cristal'de.
I... borrowed a curling iron from Cristal...
Cristal'den bigudi makinesi ödünç aldım...
I don't want you hanging around Cristal.
Cristal'in etrafında olmanı istemiyorum.
Cristal's like a sister to me.
Cristal benim kız kardeşim gibi.
I forbid you to be with Cristal!
Cristal ile birlikte olmanı yasaklıyorum!
I spent some time there with her daughter and my neighbor Cristal.
Orada biraz vakit geçirdim onun kızı ve komşum Cristal ile birlikte.
Where does your neighbour Cristal live?
Komşunuz Cristal nerede yaşıyor?
Then Cristal came down with me and... when we got here we found we found him...
Sonra Cristal benimle aşağıya geldi ve... buraya geldiğimizde Onu bulduk Onu bu halde bulduk...
- Are you Cristal?
— Siz Cristal misiniz?
- Cristal Scott.
— Cristal Scott.
Cristal, take them with you till this is over... - You... - Why?
Cristal, bu iş bitene kadar onları buradan götür... — Siz gelin...
- Hi, Cristal.
— Selam, Cristal.
- Thank you, Cristal.
— Teşekkürler, Cristal.
30 bucks and don't call me Carmen, I'm Cristal!
30 dolar ve bana bir daha Carmen deme, Adım Cristal!
I see you a lot with Cristal...
Seni sürekli Cristal ile görüyorum...
A magnum of Louis Roederer Cristal, 1928.
Büyük bir şişe Louis Roederer Cristal, 1928.
- And the Cristal.
- Şampanya da.
I'll buy you a drink. Bottle of Cristal, two straws.
Bir şişe Cristal, iki pipet.
I'd like a bottle of Cristal.
Bir şişe şampanya istiyorum.
It's like Cristal.
Hadi, bu en iyilerinden.
And, I didn't like champagne, till I had Cristal.
Cristal içene kadar şampanya sevmezdim. Artık bayılıyorum.
It's fucking good, sir! It's fucking Cristal.
Lanet şey çok iyi efendim!
Everything else is piss.
Lanet olası çok iyi Cristal!
Goddamn Cristal is fucking flat. There ain't a goddamn bubble left in the fucking bottle, man.
Tek bir kabarcık bile kalmamış.
- drinking champagne... - Drinking Cristal.
- Şampanya içiyoruz.
When you're drinking champagne, you say you're drinking champagne.
- Cristal Şampanya içmiyorsun.
When you're drinking Cristal, you say you're drinking Cristal.
Cristal içiyorsun.
Ladies and gentlemen, the Stardust proudly presents Miss Cristal Connors.
Bayanlar ve baylar, Stardust Bayan Crystal Connors'ı gururla sunar.
We wanted Cristal.
Crystal'ı istedik.
Cristal Connors defines what Las Vegas is all about.
Crystal Connors Las Vegas'ın ne olduğunu tanımlıyor.
Mr. Karlman, can we have one of you handing Cristal the flowers?
- Bay Karlman? Birinizi Crystal'a çiçek verirken çekebilir miyiz? - Bu tarafa Bayan Connors.
Cristal. Please.
Crystal diyebilirsin.
Cristal.
- Crystal.
Miss Cristal Connors!
Bayan Crystal Connors'ı gururla sunar.
It's the very best that they make.
Cristal.