English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Crocodiles

Crocodiles traducir turco

420 traducción paralela
Why, he's fought a hundred crocodiles.
Daha önce yüzlerce timsahla dövüştü.
Then look out, all you lions and tigers... and snakes and crocodiles and cannibals out there in the jungle.
Ormandaki bütün aslanlar, kaplanlar... yılanlar, timsahlar ve yamyamlar dikkatli olun.
You didn't see any crocodiles in this arm, did you, miss?
Bu kolda hiç timsah yoktur hiç gördünüz mü?
All right, miss, you win, as the crocodiles will be glad to hear.
Pekâlâ, siz kazandınız. Timsahlar bunu duyduğuna memnun olacak.
Any crocodiles?
- Timsah var mı?
No, no crocodiles.
- Hayır hayır hiç yok.
She's gone to a meeting with other crocodiles.
O kadın diğer timsahlarla toplantıya gitti.
The crocodiles themselves don't make...
Timsahların bizzat kendileri aslında...
I don't like crocodiles, especially when I'm in the water.
Timsahları sevmem, özellikle ben suyun içindeysem.
Separate sinceres from crocodiles.
İçten olanları kan emicilerden ayırabilirsin.
Four o'clock, Musée des Colonies, near the crocodiles.
Saat 16 da, Koloni Müzesinde, timsahların yanında.
I even saw in a dream that I taught crocodiles to read in Persian.
Ben bir rüya gördüm, bana Farsça okumayı.. .. timsahlar öğretti.
You haven't seem the room of lions and crocodiles.
Aslan ve timsahları görmediniz.
Well I've been told to build a palace for Caesar within three months, and... if I don't, Cleopatra will throw me to the crocodiles.
Bana Sezar için 3 ay içinde bir saray yapmam emredildi, ve... eğer başaramazsam Kleopatra beni timsahlara atacak.
Are crocodiles good to eat Asterix?
- Timsahlar yemek için iyimi dir Asterix? - Sessiz ol!
If you succeed there will be gold for all, if not you'll be thrown to the crocodiles.
Başarırsanız hepiniz için altın var, Başaramazsanız timsahlara atılacaksınız.
If we succeed then we divide the gold... between us, if not, you can be food for the crocodiles by yourself, after all... there wouldn't be any need to give them two when one will do nicely.
Başarırsak altını aramızda... bölüşürüz, başaramazsak tek başına timsaha yem olursun, ne de olsa... onlara vermek için bir tane yeterliyken iki tane vermenin hiç manası yok.
All this worry makes me feel ill, when the crocodiles get me, I'll be uneatable!
Bütün bunlar bana kendimi kötü hissettiriyor, timsahlar beni ısırdığında yenilemeyecek tatta olacağım!
- Of course, they are sacred crocodiles!
- Tebi, onlar kutsal timsahlardır! Ne de olsa bu mimarların hepsi deli!
They are just giving the royal crocodiles their appetisers.
Kraliyet timsahlarına aperatif olacaklar.
Without the magic potion, without Getafix we are lost, the sacred crocodiles will...
Sihirli iksirsiz, Getafix'siz yok oluruz, kutsal timsahlar...
Sure enough the work gets going again and at considerable speed... since you will remember when architects did not finish the job on time... they were thrown to the crocodiles, a good old custom sadly neglected today.
"İş tekrar hatırı sayılır şekilde hızlandı..." "ve hatırladığınız gibi mimarların işi zamanında bitirememesi sonucunda..." "timsahlara atılması gibi iyi bir eski gelenek üzülerek, bugünlük ihmal edildi."
Crocodiles not caught, Coconuts won't grow.
Timsahlar yakalanmaz, Meyve yetişmez.
little crocodiles.
Küçük timsahlar.
Jumping crocodiles, Charlie!
En sonunda, Charlie!
How much do you know about crocodiles, Bond?
Timsahlar hakkında ne biliyorsun Bond?
Yes but in fact that little river is full of crocodiles.
Evet ama o küçük nehir timsah dolu.
Lots of sacred crocodiles, they were a present given to Caesar... by the Egyptian head of state, Queen Cleopatra.
Birçok kutsal timsah, Mısır Kraliçesi Kleopatra tarafından... Sezara hediye edildiler.
Yes I don't like crocodiles, I tried them once, They were stringy.
Ah, timsahları hiç sevmemI bir kere denemiştim onlardan, çok sıskaydılar.
Big beasts, crocodiles, we need a good nights sleep!
Büyük hayvanlar, timsahlar. Ve şimdi iyi bir gece uykusuna ihtiyacımız!
Next there'll be snakes in the outhouse and crocodiles in the lake.
Daha sonra kulübede yılanlar ve gölde timsahlar çıkacak.
No, the crocodiles are in the cabins.
Hayır, timsahlar kabinlerde.
It was overturned and they were all eaten by crocodiles.
Ters dönmüş ve hepsi timsahlara yem olmuşlar.
- There are crocodiles. - Crocodiles?
- Timsahlar olur burada.
Crocodiles shed tears while they eat their prey.
Timsahlar avlarını yerken, gözyaşı dökerler.
Little crocodiles ain't going to be playing some fun on old Jennifer, are you?
Küçük timsahlar ihtiyar Jennifer'a oyun yapmıyor değil mi?
And you were out here hunting crocodiles in that?
Ve sen orada bu tekneyle timsah mı avlıyordun?
I mean, ain't no crocodiles out there, but a fast-moving Chevy sure make a mess of you.
Burada timsah yok ama hızlı giden bir Chevy seni dağıtabilir.
He's like a regular Tarzan. Wrestles crocodiles, eats snakes.
Timsahlarla güreşen, yıIan yiyen bir Tarzan.
Gherkins are like crocodiles.
Salatalık turşusu timsah gibidir.
Crocodiles
timsahlar
- Mom, crocodiles.
- Anne, timsah.
" and fed it to the crocodiles.
" çocuk gibi.
"My poor baby boy got eaten by the crocodiles!"
Benim zavallı küçük oğlum! Timsahlara yem olmuş.
You win which I'm sure the crocodiles will be happy to hear.
Kazandınız. Eminim timsahlar bunu duyduğuna sevinir.
There are elephants, crocodiles, pygmies.
Filler, timsahlar, pigmeler var.
State authorities, last October released 500 turtles ino the Ganges, to try and reduce human pollution, and will now use crocodiles to eat corpses dumped by poor Hindus...
Geçen Ekim ayı içinde resmi idareler 500 kaplumbağa Ganş nehrine bıraktılar, kirliliği azaltmak için. Şimdi ise, Hintlilerin cesetleri için timsahlar salınacakmış...
Crocodiles?
Timsah mı?
Old crocodiles.
Yaşlı timsahlar.
- If you succeed I'll cover you... with gold, if not, I will have you thrown to the crocodiles.
Git!
- This is Ardefus's doing. No more stone, no palace, no palace, the crocodiles!
Taş yok, saray yok, timsahlar var!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]