Cuts traducir turco
3,624 traducción paralela
She's got bruises and cuts all over her body.
Bütün vücudunda kesikler ve çürükler var.
Do you know how to connect the cuts?
Çizikleri birleştirmeyi biliyor musun?
Tic-tac-toe on your arm, connect the cuts.
Tic-tac-toe koluna çizdim, çizikleri birleştirdim.
That's what she was saying, "Connect the cuts."
O da bunu söylüyordu, "Çizikleri birleştir."
I will not allow her to sell my goods when she cuts me out of the profits.
Kardan beni mahrum ederse ürünümü satmasına izin vermem.
Lie down, I want to see cuts Bruce and I will be back again.
Uzan, Bruce ile ilgileneceğim ve geri geleceğim.
You know your cuts.
Damağının tadı var.
I don't think that cuts it, but let me ask my associate.
Bunun işe yaracağını sanmıyorum. Ama arkadaşıma sorayım.
No to job cuts!
İşten çıkarmalara hayır!
I'm afraid there are four cuts for five Motus.
Beş Motus için dört kesim vardır korkuyorum.
- They'll be hard cuts.
- Efektsiz olurlar. - Tamam yap.
Let's keep working the others and I'll make my first cuts at the two.
Diğerlerine çalışmaya devam edin ve ben de ikide ilk elemeyi yaparım.
'This isn't about cuts.
Kesintilerle ilgisi yok.
Cold cuts and rolls and mustards.
Soğuk dilimler, sandviç ekmeği ve hardal.
Cuts the grass so high it never looks done.
Uzun otları kes, asla bitmemiş gibi görünüyor.
Probably a lot of pay cuts.
Muhtemelen maaş kesintisi demek.
Because I have had a vision of other staffers taking huge pay cuts so that you could bring in a big shot like Crock.
Çünkü diğer çalışanlarından büyük miktarda maaş kesintisi yapıldığını sezinledim. Böylece Crock gibi ağır bir topu burada çalıştırabiliyordun.
The prime cuts were in the freezer.
Baş kesimler dondurucuda.
.. and then, I have another self that bathes my kids, puts them to bed, kisses their little cuts and bruises better.
Diğer kısım ise ; Çocukları banyo yaptırmak yataklarına yatırmak, ufak tefek yaralarını öpüp, iyileştirmek.
Got some cuts on my hands at work.
Markette parmaklarım yaralandı.
It would be an honour to call Tickle Head home, be your new doctor, deliver your babies, fix your cuts, help all of you live long, healthy lives.
Tickle Head'e "evim" demek, yeni doktorunuz olarak bebeklerinizi doğurtmak, yaralarınızı dikmek, uzun ve sağlıklı bir yaşam için... size yardım etmek benim için büyük bir onur olur.
He used to go to school and he got the cuts that many times, his hands and everything, that he decided that he wasn't going to get it anymore so he didn't do anything to the teacher but he just said,
Eskiden okula giderdi ve çoğu zaman,... elini veya bir çok şeyi keserdi,... ve artık böyle olmasını istemediğine karar verdiği zaman,... yani öğretmene tabi ki hiç bir şey yapmadı,... ama ona dedi ki,
I know how to give sharp and focused head that cuts through the bullshit.
Öyle etkili bir iş çıkarırım ki birden bütün zırvalardan kurtarır insanı.
Greece has weighed substantial budget cuts - that are required forthe EU bailout loan.
Yunanistan Parlamentosu'nda Avrupa Birliği kurtarma paketi çerçevesinde gerçekleştirilmesi beklenen bütçe kesinitleri tartışılmakta.
He cuts the man's tongue out, yet disdains a year's worth of picked pockets sat right in his face.
Adamın ağzından dilini kesiyor, içindeki değerli altınları almaya tenezzül etmiyor demek.
Fear cuts deeper than a sword.
Korku kılıçtan daha keskindir.
So I'm hearing we have to amortize budget cuts over five years.
Beş yıllık bütçe kesintisi planı hazırlamak zorundayız.
He makes me quit my job, and now that nobody will hire me, he fully cuts off my support.
İşimi bıraktırdı ve şimdi de kimse beni işe almayacağı için maddi dayanaklarımı tamamen kesti.
When something cuts too deep, he reaches for a comforting cliché.
Bir şey derinden kestiğinde teselli edici klişelere sarılıyor.
It's basically death by a thousand small cuts.
Temelde binlerce kesikle ölmektir.
Kelly cuts off Billy's supplies to his compound 15 minutes in.
15. dakikada Kelly, Billy'nin mekânına giden erzağın önünü kesiyor.
Superficial cuts and bruises to the face.
- Yüzeysel kesikler ve yüze doğru morarmalar.
Not until we've dressed her cuts.
Yaralarını sarmadan asla olmaz.
I learned very early a scalpel cuts better points than a pencil sharpener.
Kalemi neşterle açmanın kalemtıraştan çok daha iyi olduğunu erken öğrendim.
Knife wounds are cuts, not stabs.
Bıçak yaraları cerrahi kesikler, saplama yaraları değil.
It cuts right through wood.
Tahtayı direk kesebiliyor.
PHONE CUTS OFF ( KNOCKING ) Jamie?
Jamie?
Cuts to the right palm.
Sağ elde kesikler.
But the Ripper cuts his swathe here.
Ama Karındeşen kurbanlarını burada kesiyor.
Cuts the transmission.
Aktarımı keser.
Like those boys with the bowl cuts on the telethons.
Bağış programlarındaki aynı saç kesimli çocuklar gibi.
Last week, I found a shortcut between my locker and the parking lot... walking through the cafeteria cuts out 15 seconds from my daily routine...
Geçen hafta dolabımla araba parkı arasında kestirme bir yol buldum kafeteryadan geçmek günlük programımdan 15 saniye arttırıyor.
He cuts, slices and thrashes!
Kesiyor, parçalıyor ve dayak atıyor.
Look, she has some cuts and grazes on her.
Bak, biraz yara beresi var.
There's been a new round of cuts and...
Yeni bir maaş döngüsü ve...
There's been a new round of funding cuts.
Yeni bir fon kesintileri dönemine girdik.
How deep are her cuts?
Nasıl derin kesilmiş mi?
Look, you know - I'm sorry, we- - we have to make cuts out of the soundtrack.
Bak... üzgünüm biz... müzikten bazı yerleri çıkarmalıyız.
Make the audio cuts, it'll be scarier.
Sesin montajını yap.Daha korkunç olabilir.
Cuts Like a Knife for $ 800.
- 800 dolar için Bıçak Gibi Keser.
I mean, if he can make that much cash slinging sweaty cold cuts and room temp champagne, then we should all apply there.
Bak, sadece New York'da yaşamaya çalışıyor.