Dah traducir turco
487 traducción paralela
She can read up to gah, nah, dah, lah, mah, bah, sah.
Bazı harfleri tanıyor.
There's just so many possibilities - billions of stars and billions of galaxies, and dah-duh, dah-duh, dah-duh.
Çok fazla ihtimal var - Milyarlarca yıldız ve galaksi, Ve de ıvır zıvırlar.
Then a last group, all in black, the somber hours of the night.
Dah sonra son grup, siyahlar içinde, gecenin kasvetli saatleri.
They both cut across Oh, doo-dah day
İkisi de geçecek
- Amen. - Oh, doo-dah day
Amin
Well, it's better than listening to it.
- Şey, saçmalık dinlemekten dah iyidir.
With a singable happy feeling a wonderful way to start to face the world every day with the deedle-dum-dee-dah-dah
# Her gün hayatla yüzleşmeye başlamanın harika bir yolu... #... melodiye döküp mırıldanacağın... #... keyifli şarkılar.
We've been positioned here since three days, but none of them showed up.
Tam 3 gündür burada tertip aldık bekliyoruz fakat dah bir tekini bile göremedik.
- Dah. - Well, he's had a big day.
Onun için büyük bir gündü.
So why now...
Sebebini, dah demin..
He was once an Owari clansman.
Owari klanının üyesiydi dah önce.
-'Oh, thank you'says the great queen like a la-di-dah poofta.
- "Ah, sağ olun" diyor ukala ibne. - Efendim?
I wanna get a lot further than that.
Ondan çok dah öteye ulaşmak istiyorum.
Betterlooking and a hell of alot richer.
Dah yakışıklı ve daha zengin.
" De Camp Town Ladies sing this song, doo-dah, doo-dah.
" Camp Town Hatunları bu şarkıyı söyler, lay-lay-lom
" De Camp Town race track five miles long, all the doo-dah day!
" Camp Town hipodromu uzun mu uzun, lay-lay-lom
" Oh, de Camp Town Ladies sing this song, doo-dah, doo-dah.
" Camp Town Hatunları bu şarkıyı söyler, lay-lay-lom
" Camp Town race track five miles long, oh, doo-dah day.
" Camp Town hipodromu uzun mu uzun, lay-lay-lom
La-de-dah!
U-ka-la!
If anyone ever told me that I'd be taking out a girl... who used expressions like "la-de-dah"...
Yani... önceden birisi bana... "u-ka-la" diyecek bir kızla çıkacağımı söyleseydi...
La-de-dah.
U-ka-la.
You get zip-a-dee-do-dah!
Sanaysa bir kuruş bile vermiyorum.
TERRIFIC.
- Kahretsin az dah unutuyordum, Shirley?
~ Doo dah, doo dah ~ ~ Camptown racetrack five miles long ~
Camptown'un yarış pisti 5 mil gider...
~ Doo-dah doo-dah day ~ ~ Goin'to run all night ~
Tüm gece koşulacak...
If, indeed, you have resided here, you have no legal right to remain.
Gerçekten bu evde ¡ kamet etm ¡ s olsaniz dah ¡ kanunen burada kalamazsiniz.
You'll be whistling zippity-doo-dah out of your assholes!
Kıçınızla Disney şarkıları söyleyeceksiniz!
All right, Captain Doo-Dah, you have a choice.
Pekâlâ Kaptan Doo-Dah, seçim senin.
Everybody, zip-a-dee-doo-dah.!
Selam millet! Zip-a-dee-doo-dah.!
# Zip-a-dee-doo-dah # Hello?
Merhaba!
Well, la-di-dah!
la-di-dah!
Extended range, variable use, pinpoint accuracy.
Dah geniş menzill, kolay kullanım, ve nokta atışı isabet.
Well, la-Dee-Dah.
Güzel.., la-Dee-Dah.
Ta-dah!
Tadaa!
Go! Kill her, Doo-Dah!
Baba onu öldür!
- Zippety-do-dah!
- Zippety-do-dah!
He just wanted us to call him Captain Dah.
Kendine Kaptan Dah olarak hitap etmemizi istedi.
He said, "You can call me Dah-Dah," whatever that meant.
"Bana Dah-Dah deyin" dedi. Ne kast ettiyse artık.
My name is Dah.
Benim adım Dah.
I'm his partner, Dah.
Ben ortağı, Dah.
Dah, Jocelyn's pal.
Dah, Jocelyn'in arkadaşı.
Everything okay, Dah?
Her şey yolunda mı, Dah?
Beat it, Dah.
Defol git, Dah.
Perfect. Zip-a-dee-doo-dah.
Mükemmel.
But that is shameful, Watson, shameful besides our minds should be more gainfully employed, desist.
Ama bu utanç verici, Watson, utanç verici Bizim akıllarımız haricinde dah fazla kazanç elde edebilen çalışanları olmalıydı, vazgeç.
# Dun-da-da-dah #
# Dun-da-da-dah #
# Dum-da-dah... #
# Dum-da-dah... #
- Oh, well, zip-a-dee-doo-dah!
- Oh, tabii, zip-a-dee-doo-dah!
Bah-dah-bum.
Hadi! Yavrum benim.
Tell me, Jacquart, is your cousin Montmirail a little la-dee-dah-ish?
söyle, Jacquart, Kuzenin Montmirail biraz o biçim mi?
Ta-dah!
Hazır aklıma gelmişken.