Dent traducir turco
1,108 traducción paralela
If you dent this car, I'll kill you.
Arabayı çizersen seni öldürürüm.
Now, our new District Attorney, Harvey Dent will carry out that promise.
Yeni bölge sorumlumuz, Harvey Dent bu sözü yerine getirecek.
Harvey Dent has been sniffing around one of our front companies.
Harvey Dent büyük şirketlerimizden birinin işlerine burnunu sokuyor.
Mr. Dent, I love that tie.
Bay Dent, papyonunuzu beğendim.
25 milligrams won't make a dent in Gomez. I'd go 50.
25 miligram Gomez'e etki etmez.
We can't make a dent.
Çentik dahi açamıyoruz.
Your uncle's a plumber, your cousin's a dent...
Kuzenin dişç... Dişlerime bak.
There's nothing. Not a fucking dent.
Adam hiç bir tepki göstermedi.
Not a fucking dent!
İstifini bile bozmadı.
It's impossible to make a real dent.
Tümden çökertmek imkansız.
Dent a cushion, Peg.
Sen git bir yastıkla dans et, Peg.
You get the dent ironed out of that fender.
Şu çamurluklardaki çatlakları yaptırtman lazım.
It's making a dent.
Sırtımda oyuk oluşturuyor.
That's what's causing this huge dent.
O büyük deliğe bu sebep oluyor işte.
I feel like it's too big, it's too much, to even make a dent in. Tonight, I feel I'm overwhelmed. The way things change is because lots of people are working all the time.
Savaşın tamamen iğrençlik olduğunu, zayıf ve mutsuz kişilerce oynandığını söylüyorsunuz.
Please, try not to dent it.
Lütfen ezilmesin.
I can't even pick myself up, and we haven't even put a dent in him!
Gücüm bitti ve o hala çok sakin!
Gotham's new district attorney, Harvey Dent.
Gotham'ın yeni Bölge Savcısı, Harvey Dent.
I have alerted Mr. Dent, sir.
Bay Dent'e haber verdim, efendim.
He and Miss Isley patiently await your arrival at the Rose Café.
Bay Dent ve Bayan Isley, sabırla Rose Café'ye varmanızı bekliyorlar.
Harvey Dent's in a coma at the medical center.
Harvey Dent hastanede, komada.
Mr. Dent has been poisoned.
Bay Dent zehirlenmiş.
- Harvey Dent.
- Harvey Dent.
Harvey Dent.
Harvey Dent.
Mr. Dent, is it true you planned this raid?
Bay Dent, bu baskını sizin planladığınız doğru mu?
Police intercepted an arms shipment which D.A. Harvey Dent is trying to connect to Rupert Thorne.
Polis, Başsavcı Dent'in, Rupert Thorne'la bağlantısını kurmaya çalıştığı bir silah sevkiyatını engelledi.
Dent's so clean he squeaks.
Dent çok temiz.
Mr. Dent, I want you to know that I voted for you two times.
Bay Dent, iki defa size oy verdiğimi bilmenizi isterim.
Mr. Dent, I have a question.
Bay Dent, bir sorum var.
Ladies and gentlemen Harvey Dent's receiving a mandate from the people of Gotham City in the form of a landslide.
Bayanlar ve baylar Harvey Dent'e Gotham sakinlerinden yağan oylara göre görevi alacak gibi.
No, Dent!
Hayır, Dent!
- Look out, Dent.
- Dikkat et, Dent.
Looks like Dent's out of your hair.
Görünüşe göre Dent sonunda yakandan düştü.
One person, a missionary woman from Saint Louis, was trying to impact positively on the town, but so far she hadn't made as much as a dent in all that despair.
Bir kişi, Saint Louis gelen bir misyoner kadın. Kenti olumlu etkilemeye çalışıyordu. O şimdiye kadar, bu denli umutsuzluğun getirdiği göçüğü görmemişti.
Every morning I wake up without a scratch, not a dent in the fender.
Her sabah, bir çizik olmaksızın, sapasağlam uyanıyorum.
It'd take an anti-tank missile to put a dent in it.
Tanksavar bile o limuzine zor hasar verir.
Didn't even make a dent, did I?
Hala fikriniz değişmedi mi?
Put a dent in my bumper when I pulled into my parking space.
Kahretsin. Tam park yerine girerken ön tamponu çarptım.
'Bout yay high, blue hair, big dent in her forehead?
Hani şu kabarık mavi saçlı, alnında oyuk olan mı?
Geez, we hardly made a dent in that 1 0-foot hoagie.
Bu 2,5 metrelik sandiviçi zor bela yaptık.
You've seen how big it is. I doubt our C-4's gonna make much of a dent.
Ne kadar büyük olduğunu gördün.Bizim C4'ün fazla bir etkisi olacağından şüpheliyim.
Don ´ t let the Mona affair dent your good humour.
Mona olayının moralini bozmasına izin verme.
I was making a dent in the rackets.
Kanunsuzlara büyük zararlar verdim.
Boss wants to handle Dent personally.
Patron, Dent'le bizzat ilgilenmek istiyor.
Somebody grabbed Harvey Dent out of Gotham Central Hospital.
Biri Harvey Dent'i Gotham Hastanesi'nden kaçırdı.
You hated Harvey Dent and would do anything to destroy him.
Harvey Dent'den nefret ediyordun ve onu yok etmek için her şeyi yapardın.
I couldn't let that wimp Dent destroy me.
Pısırık Dent'in beni yok etmesine izin veremezdim.
He should have let me bump off Harvey Dent.
Harvey Dent'i temizlememe izin vermeliydi.
All right. It wasn't a crush, it was a dent.
Çarpılma değildi, etkilenmeydi.
Big dent?
Çok mu etkilendin?
- Five, and not a dent.
- Haftada 5 görüşme.