Diplomacy traducir turco
549 traducción paralela
That's diplomacy.
Buna diplomasi deniyor.
- British diplomacy, doctor.
İngiliz diplomasisi doktor
Ha-ha-ha. Berthe shows early signs of diplomacy.
Berthe erkenden diplomasi alametleri gösteriyor.
I never imagined that that was the language of diplomacy!
Benle pek diplomatik konuşmadı ama!
Apparently, it's a matter for careful... careful diplomacy.
Göründüğü gibi olay, dikkatli bir diplomasi sergilemek.
They leave diplomacy to the diplomats.
Diplomasi diplomatların işidir.
A tribute to the diplomacy of the fatherland.
Fatherland ( Almanya )'daki diplomasiye bir hürmet niteliğinde.
Kislav, go down and use a little diplomacy.
Kislav, git biraz diplomasi kullan.
I object to dollar diplomacy.
Dolar diplomasisine karşıyım.
Bill, you will now see British diplomacy at its best.
Bill, şimdi en iyi İngiliz diplomasisini göreceksin.
You know the psychology of Egyptian politics and Muslim diplomacy?
- Mısır politikası ve İslam diplomasisini biliyor musun?
To give up your quarters to a princess of Galilee is diplomacy of high order, sir.
Kalacağınız yeri bir Celile prensesine vermeniz iyi bir diplomasi örneği efendim.
I'm afraid the princess is beyond diplomacy, sir. Yes.
Maalesef prenses diplomasi falan tanımıyor efendim.
- Social diplomacy.
- Neden? - Sosyal diplomasi.
You will use diplomacy instead of force wherever possible.
Mümkün olan her yerde güç yerine diplomasiyi kullanacaksın.
Believe me, I'm working wonders of diplomacy.
İnan bana diplomatik harikalar yaratıyorum.
Their diplomacy makes me think of the Minotaur legend reversed.
Diplomasileri, tersine dönmüş bir Minotauros efsanesi gibi.
The Diplomacy fix all.
Diplomasi her şeyi hallediyor.
- Great Diplomacy!
- Yaşasın diplomasi!
You don't imagine what the Diplomacy can make. It gives me creeps!
Diplomasi nelere kadirdir, düşündükçe tüylerim ürperiyor!
It's called Diplomacy.
Katılıyorum. İsmi Diplomasi.
That's colonial diplomacy.
Bu sömürge politikası.
Say, speaking of diplomacy, we've got some guests to entertain.
Diplomasi demişken, ağırlamamız gereken konuklar var.
"Then forget about diplomacy!" "But what can I become?"
"Öyleyse diplomatlıktan vazgeç!" "Peki, o zaman ne olmalıyım?"
What have I achieved in 20 years of diplomacy?
Yirmi yıllık diplomasi hayatımda ne elde ettim? '
I know nothing of diplomacy.
- Diplomasi hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
The Imperial Guards or diplomacy?
İmparatorluk muhafızlığı mı diplomasi mi?
You can pick anything you like, the Imperial Guards, diplomacy.
Ne isterseniz seçebilirsiniz, imparator muhafızlığı, diplomasi...
Ah, the devil with diplomacy.
Ah, şeytani diplomasi.
Diplomacy, gentlemen, should be a job left to diplomats.
Diplomasi, beyler, diplomatlara bırakılmalı.
Practising a peculiar variety of diplomacy, sir.
- Diplomatik manevrada bulunuyorum.
Honey, diplomacy starts and ends here at the point of a switchblade.
Tatlım, diplomasi burada sustalının ucunda biter.
My diplomacy is somewhat inadequate.
Diplomasim biraz yetersiz.
This could be very delicate as a problem in transporting for us - and in diplomacy for the captain.
Bizim açımızdan bir ışınlama sorunu olacak, kaptan için de diplomasi açısından.
We must acknowledge once and for all that the purpose of diplomacy is to prolong a crisis.
Bir kez daha anlamalıyız ki, diplomasinin asıl amacı kriz durumunu sürdürmektir.
Unfortunately, diplomacy is the only channel available to us at the moment.
Diplomasi şu anda kullanabileceğimiz tek kanal.
However, the only tool diplomacy has is language.
Ancak, diplomasinin kullandığı tek araç dildir.
Please remember, there is no last word in diplomacy.
Lütfen hatırlayın, diplomaside son söz yoktur.
The Russian diplomacy tried still to calm Hitler, waiting with this to postpone any attack, until the reforms of the Army Red was complete.
Rus diplomatlar Kızıl Ordu hazırlıklarını tamamlayıncaya dek Hitler'i yatıştırmaya ve saldırıyı geciktirmeye çabalıyordu.
It seems me terrible to risk to this level in the diplomacy without having one trunfo in the sleeve. "
"Elinizde sağlam bir kart olmadan diplomasi kumarı oynamak korkunç bir şey gibi görünmektedir."
They have a sort of, uh, diplomacy all their own.
Kendilerine özgü bir diplomasi anlayışları vardır.
- It's diplomacy.
- Diplomasi budur.
We call it diplomacy, Minister.
Biz buna diplomasi deriz Bakanım.
It's the language of international diplomacy.
Fransızca uluslararası diplomasinin dili.
I'm a gunnery expert misplaced in diplomacy and hoping to get the hell out of it.
Ben bir silah uzmanıyım ve diplomat olarak değiştirildim ve en kısa sürede geri dönmek istiyorum.
Ha, ha, Harry, the gentle art of diplomacy.
Harry, ılımlı diplomasi sanatı.
But you know where the real secret of diplomacy lies?
Ama diplomasinin gerçek sırrı nerede yatıyor, biliyor musun?
Without that, there's no diplomacy.
O olmazsa, diplomasi de olmaz.
My diplomacy triumphs.
Diplomasi zaferim.
Then why this charade of diplomacy?
Öyleyse bu diplomasi saçmalığı neden?
Last blast of diplomacy coming up.
Diplomasinin son bombası geliyor...