Disorderly conduct traducir turco
124 traducción paralela
Fined $ 80 for disorderly conduct, and $ 4 and 6 bits for carrying concealed weapons.
80 dolar kamu düzeni bozma cezası, ve 4 dolar ve 6 sent de gizli silah taşıma cezası.
You're under arrest for disorderly conduct, for disturbing the peace, vagrancy, and you're on the way back to town with me, and that's my ruling!
Kamu düzenini bozmaktan tutuklusun, sükuneti bozmaktan, aylak gezmekten, ve kasabaya geri dönüyorsun benimle, ve kararım bu!
Now, in honor of this great occasion, I'm dishing out free beer to one and all, and anybody found sober after sundown is liable to arrest for disorderly conduct, and that's my ruling!
Şimdi bu büyük haberin onuruna, barımda bedava bira dağıtıyorum, ve güneş batmadan önce ayık bulunan kimse olursa, kamu düzenini bozmaktan yükümlü olur, ve bu da benim kararım!
It's a plain case of disorderly conduct... with an attempt to kill half the people of Skagway.
Açık ki kontrolsüz sürüş... Skagway halkının neredeyse yarısını öldürecekti.
It'll only be a disorderly conduct charge.
Sadece huzuru bozmaktan yargılanırsın.
It also shows you've done short stretches in four city jails on charges of indecent exposure, window-peeping perjury and disorderly conduct.
Dört şehir hapishanesinde de kısa süreli cezalar çekmişsiniz. Kamu ahlakına aykırı davranıştan, kadınları gözetlemekten... yalan yere yemin etmek ve kamu huzurunu bozmaktan.
P.P. Chumatchenko is fined 25 roubles for disorderly conduct [committed by her son].
P.P. Chumatchenko 25 ruble para cezasına çarptırıldı.
Wanted for 16 counts of larceny, embezzlement grand theft, fraud and disorderly conduct. "
"On altı ayrı hırsızlık, zimmete para geçirme... büyük soygun, dolandırıcılık ve görevi suistimalden aranıyor."
"Disorderly conduct."
"Görevi suistimal."
1944, Oran Juvenile Court, two years for disorderly conduct.
Oran Çocuk Mahkemesi ; düzeni bozmaktan iki yıl.
The police are governed by the laws of this town as authorised by the commonwealth, and unless you got a federal warrant superseding that, keep yourfat mouth shut, or I'll throw you in jail for disorderly conduct, got that?
Polis, eyalet tarafından oluşturulan bu şehrin yasaları ile yönetilir ve sen, federal yetkin olmadıkça bu işi alamayacağından o tombul çeneni kapat yoksa düzeni bozma suçuyla kodese tıkarım, anladın mı?
Charge, disorderly conduct.
Suçlama, karışıklık çıkarmak.
" for drunken and disorderly conduct.
Milena Vognic'in ayyaş ve davranış bozukluğu olduğunu söylemişler.
Charged, Disorderly conduct...
5 Mart, düzeni bozmaktan yargılanmışsınız.
Although most of these passed off without incident, police made a number of arrests for disorderly conduct at rallies in the North and Midlands.
Bunların çoğu olaysız geçse de... polis, Kuzey ve Orta bölgelerdeki gösterilerde... halkın huzurunu kaçıran birkaç kişiyi tutukladı.
Disorderly conduct.
Huzur bozan davranış.
Jesus, God damn disorderly conduct.
Tanrım, lanet olası huzur bozan davranış.
You want to see disorderly conduct?
Huzur bozan davranış mı görmek istiyorsun?
Arrested for disorderly conduct in 1981, Some kind of antinuke bullshit.
1981 yılında, bir çeşit nükleer karşıtı eylemler yüzünden huzuru bozmaktan yargılanmış....
I'm gonna have to arrest you for disorderly conduct.
Sizi uygunsuz davranıştan tutuklamak zorunda kalacağım.
He has been charged three times with petty theft, twice for disorderly conduct and several dozen times with trespassing.
Evet, efendim. Üç kez adi hırsızlıkla iki kez ahlaka aykırı davranış ve birkaç düzine izinsiz girişle suçlanmış.
On October 10, 1994, Chloe was arrested for drunk and disorderly conduct.
10 Ekim 1 994'de, Chloe sarhoşluk ve huzur kaçırmaktan tutuklandı.
Three petty thefts two incidents of disorderly conduct one assault...
Üç küçük hırsızlık, iki huzur bozucu davranış, bir saldırı...
On March 25, 1804... Bartholomew Hunt... a tracker employed by the army of the United States of America... was found guilty of drunken and disorderly conduct... in the presence of an officer.
25 Mart 1804 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri ordusu tarafından izci olarak çalıştırılan Bartholomew Hunt bir subayın karşısında sarhoş olmak ve emirlere itaatsizlikten suçlu bulunmuştur.
The charges range from disorderly conduct to assault on a security officer.
Bir güvenlik görevlisine saldırarak uygunsuz davranışlarda bulunmakla suçlanıyorsunuz.
In all, 29 people were arrested for assault and disorderly conduct.
Toplamda 29 kişi saldırı suçundan göz altına alındı.
The drummer got arrested... for disorderly conduct at the Albuquerque airport.
Ahlaksız davranıştan ötürü.. Davulcu, Albuquerque havaalanında tutuklanmış.
Did he quit after gettin'arrested for drunk and disorderly conduct at a football game?
Sarhoşluktan tutuklanınca ve maça kaçak girerken yakalınca vazgeçti mi?
If they keep at it, bring them in for disorderly conduct. Oh, no, no, no.
Kavgaya devam ederlerse huzuru bozmaktan haklarında tutanak yaz.
! Nude and disorderly conduct?
Çıplaklık ve uygunsuz davranışlarla mı?
He's had priors for disorderly conduct.
Huzur bozma sabıkaları var.
Five counts unlawful assembly. Seven counts of disorderly conduct. - For what?
Yasadışı örgütlenme için beş şikayet, toplum huzurunu bozma için yedi şikayet.
There were numerous accidents reported... more than 100 disorderly conduct arrests and at least one heart attack.
Sayısız kaza haberi bildirilirken, yüzden fazla kişi göz altına alındı ve en az bir kişi kalp krizi geçirdi.
Been arrested seven times for disorderly conduct.
Halkın huzurunu bozmaktan yedi kez tutuklandım.
Three prior for disorderly conduct.
Önceki üçü düzen bozmaktan.
Getting arrested for disorderly conduct?
Düzen bozmaktan tutuklanmak mı?
Nine disorderly conduct charges.
Dokuz ahlaka aykırı davranış suçu.
Then why'd you bust him nine times on a 240-20, disorderly conduct?
Peki o zaman neden onu dokuz kez ahlaka aykırı davranıştan tutukladın.
It's called disorderly conduct, and yes, we can.
Buna ahlaka aykırı davranış deniyor. O yüzden yapabiliriz.
After being arrested for disorderly conduct after some drunken binges... it was time for a change.
Sarhoş birileriyle ettiğim kavga sonucu tutuklanmamdan sonra değişme zamanımın geldiğini düşünmüştüm.
He was arrested for drunk and disorderly conduct.
Sarhoşluktan ve düzensiz davranışlardan dolayı tutuklanmış.
My guess is that this is where they decided to graduate from tree hugging and disorderly conduct to heavy felonies.
Tahminimce burası onların protestolar ve huzur kaçırmadan ağır suçlara terfi ettikleri yer.
Reggie Woods, 25, string of arrests for disorderly conduct, mostly related to anti-globalization rallies in Seattle.
Reggie Woods, yaş 25, çoğu Seattle'da globalleşme karşıtı toplantılarla alakalı huzur bozucu davranışlardan çok kez tutuklanmış.
You're having a disorderly conduct under the influence of alcohol.
Alkolün etkisinde allak bullak şeyler söylüyorsun.
This case concerns Stuart Clive Shorter. Affray, disorderly conduct, resisting arrest, an incident at the accused's flat.
Bu davada Stuart Clive Shorter'ın huzuru bozan eylemleri tutuklanmaya karşı koyma ve suçlunun dairesindeki olay karara, bağlanacak.
They finally decided to charge them with trespassing and disorderly conduct...
Sonunda izinsiz girmek ve yasalara aykırı davranışla cezalandırmaya karar verdiler...
Got hauled in for disorderly conduct this morning.
Bu sabah, ahlâka aykırı davranıştan alındı.
Came back, you had priors for possession, disorderly conduct, assault with a deadly weapon.
Seni biraz araştırdım. Uyuşturucu bulundurma, toplum ahlakına aykırı davranış, öldürücü silahla saldırı sabıkaların varmış.
Rap sheet includes petty theft, B and E, disorderly conduct.
Sivil. Sabıkasında küçük hırsızlık, haneye tecavüz, toplum huzurunu bozmak var.
What about disorderly conduct? He shows a prior.
- Yapma Aaron, birinci derece suçlu o.
DereIiction of duty, drunk and disorderly, conduct unbecoming.
İş ihmâlkârlığı, sarhoşluk ve huzursuzluk yaratma, uygunsuz tavırlar.