Do you know him well traducir turco
238 traducción paralela
Do you know him well?
Onu iyi mi tanıyorsunuz?
Signora, do you know him well?
Hanımefendi, bu adamı iyi tanıyor musunuz?
Taniguchi, the guy who was here yesterday, do you know him well?
Dün buraya gelen Taniguchi adındaki genci iyi tanıyor musun?
Do you know him well?
O çocuğu tanıyor musun?
Do you know him well?
Onu nereden tanıyorsunuz?
- Do you know him well?
- Onu iyi tanıyor musun?
Do you know him well? Yes.
- İyi tanır mısın?
Do you know him well?
Onu iyi tanır mısın?
Do you know him well?
Onu iyi tanıyor musun?
Do you know him well?
Ne kadardır tanıyorsun onu?
Well, do you know where I can find him?
Peki, onu nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
He would do nothing against you and he never has, and you know him well.
Onun size hiçbir zaman bir kötülüğü dokunmadı. Onu tanırsınız.
- Well, I must say you do know him!
Söylemem gerekir ki kesin onu tanıyorsun!
Well, what do you know? We were just talking about him!
- Biz de az önce ondan bahsediyorduk!
Well, do you know where I can reach him?
Peki, onu nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
Well, at least you know that the burglar- - - What do they call him?
En azından hırsızın, ona ne diyorlardı?
Now, you know the admiral as well as I do and we've never known him to be wrong on a question of policy.
Amirali bilirsin. Onun bir politika sorununda yanıldığını hiç görmedik.
How well do you know him?
Onu ne kadar iyi tanıyorsunuz?
Well, you know him better than I do.
Şey, sen onu benden iyi tanıyorsun.
Well, do you know where I can reach him?
Onu nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
Well, you know him better than I do.
Tabii, onu benden daha iyi tanıyorsun.
How well do you know him?
Onu ne kadar iyi tanırsın?
You do know him well?
Onu iyi tanır mısın?
You know him very well and so do we.
Onu biz de ayrıca kusursuz bir biçimde tanıyoruz
well, what do you know about him?
Hakkında ne biliyorsun?
Well, how do you know there's a lady in there for him?
İçeride ona uygun bir hanım olduğunu nereden biliyorsun?
You know as well as I do that no court would deny me the right to see him.
Hiçbir mahkemenin, onu görme hakkımı alamayacağını sen de biliyorsun.
How do you know him so well?
Siz onu bu kadar iyi nasıl biliyorsunuz?
Hell, you know him as well as I do.
Onu benim kadar taniyorsun.
Well, we were just trying to figure out a hobby for Bud, you know, to keep him out of trouble... something he could do with Al.
Bud için bir hobi bulmaya çalışıyoruz. Sorunlardan uzak durması için Al ile birlikte yapabileceği bir şey.
They taught him how to do it at Carnegie Tech. It's the strangest thing, but I just can't shake the feeling that I know you well.
Çok garip ama seni çok iyi tanıyormuşum hissini içimden atamıyorum.
Well, it seems that someone has been passing himself off as Mohsen Makhmalbaf, do you know him?
Görünüşe göre birisi kendisini Muhsin Makhmalbaf olarak tanıtıyormuş, tanır mısın?
How well do you know him?
Onu ne kadar iyi tanıyorsun?
How well do you know Spock? I only met him once.
Spock'u nereden tanıyorsun?
Maybe you don't know him as well as you think you do, Lois.
Belki de onu düşündüğün kadar iyi tanımıyorsundur, Lois.
How well do you know him?
Onu ne kadar tanıyorsunuz?
How well do you know him?
Onu nasıl bu kadar iyi tanıyorsun?
Well, we can't cure the AIDS, you know that but we'll do what we can to make him feel better.
AIDS'in çaresi yok, bunu biliyorsunuz ama kendini iyi hissetmesi için elimizden geleni yapacağız.
Tell me, Dax, how well do you know him?
Söylesene Dax, onu ne kadar iyi tanıyorsun?
You know him well, do you?
Onu iyi tanıyorsun herhalde.
So how well do you know him?
Onu ne kadar iyi tanıyorsun?
- And do you know him as well as you know me?
- Ama onu beni tanıdığın kadar iyi tanıyor musun?
Think about this, how well do you really know him?
Şunu düşün, onu gerçekten ne kadar tanıyorsun?
How well do you know him?
Yakın mısınız?
Well, you may not know him as well as you think you do. At least... not any more.
Onu, düşündüğün kadar iyi tanımıyor olabilirsin, en azından... bundan sonra.
Well, I'm sure you know him better than I do.
Şey, eminim sen onu benden daha iyi tanıyorsun.
Well, how do you know him?
Onu nereden tanıyorsun?
I'm sorry, Susan. It's just Steve and i went out for 5 1 / 2 years. When you get to know him as well as i do, you might- - excuse me- - when i what?
- Steve ile 5,5 yıl çıktık ve onu benim kadar tanıyınca...
Security. - So, how well do you know him?
- Onu ne kadar tanıyorsun?
Yeah, how well do you know him?
- Onu ne kadar tanıyorsun?
How well do you know him?
Onu ne kadar tanıyorsun?