English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Do you know what i'm saying

Do you know what i'm saying traducir turco

145 traducción paralela
Yes, my friend, I'm writing my memoirs... and do you know what I'm saying?
Evet dostum, anılarımı yazıyorum ve neler yazdığımı biliyor musun?
Do you know what I'm saying.
Dediğimi anlıyor musun?
You know, one's awfully apt to try and excuse oneself sometimes by saying,'well, what I do doesn't do anybody else much harm.'
Bazen insan yaptıklarını affettirmek için şu sözün arkasına saklanabilir : "Yaptığım şey başkalarına o kadar zarar vermedi."
I was too discreet to mention it in front of your guests, but do you know what they've been saying about you on the exchange?
Misafirlerinin yanında söylememek adına tedbirli davrandım ama borsada hakkınızda söylenenlerden haberiniz var mı?
I'm not saying you know what he's gonna do.
Ne yapacağını bildiğini söylemiyorum.
Do you know what I'm saying?
Ne diyebilirim ki?
If you know what I'm saying when I'm not saying anything, what do you need me for?
Eğer sustuğum anlarda ne söylediğimi biliyorsanız, o zaman bana ne ihtiyacınız var?
How do you know what I'm saying?
Ne dediğimi nereden biliyorsun?
- Do you know what I'm saying?
- Neden bahsettiğimi biliyor musun?
- Yeah, I know what you're saying. - You do? Yeah.
Yani demeye çalıştığım, albüm kapağı konusunda birlikte çalışacağız değil mi?
You know what I'm saying? Why do we even exist?
Neden yaşıyoruz?
Don't let her walk out with a bad attitude...'cause if you do, you spend the next week... wondering if she's getting her fuck on with somebody else... you know what I'm saying?
Buradan sinirli bicimde gitmesine engel ol. Cunku olmazsan butun haftayi acaba... simdi baskasiyla mi yatiyor diye dusunerek... gecirirsin anlatabiliyor muyum?
Do you know what I'm saying?
söylediğimi anlıyor musun?
Do you know what I'm saying?
Beni anlıyor musun?
Michael, do you even know what I'm saying to you?
Sana ne söylüyorum farkında mısın?
I'm saying I don't know what it is, and nothing you've said indicates you do.
Diyorum ki, bu nedir bilmiyoruz, ve konu seni alakadar etmez.
Do you know what I'm saying? Uh, yes.
Evet.
I know my microbe translators are working, cause as derranged as it always is, I do understand what you're saying.
Çevirmen mikroplarımın çalıştığını biliyorum, çünkü her zaman olduğu gibi ne kadar dağınık olurlarsa olsunlar, ne dediğini hep anlıyorum.
Uh, no. What I'm saying is, how do you know that he's not, like, using you?
Söylemek istediğim, seni kullanmadığını nereden biliyorsun?
Do you know what I'm saying?
Ne dediğimi anlıyor musun?
Do you know what I'm saying?
Ne dediğimi anlıyor musun?
We can do a lot of things with the cash we make off of this. You know what I'm saying?
Bundan kazanacağımız parayla pek çok şey yapabilirsin.
- Do you know what I'm saying?
- Ne dediğimi anlıyor musun?
I'm just saying, uh, I know Romeo's a man... and I do know men, if you know what I mean.
Demek istediğim, Romeo bir erkek. Erkekleri sen de bilirsin.
If I know Maria... and I do... she's not going to want to come downstairs... until she looks like Salma Hayek if you know what I'm saying.
Eğer Maria'yı tanıyorsam Salma Hayek gibi görünmeden aşağı inmek istemez. - Ne demek istediğimi anladınız.
What I'm saying is, do you know how he lost that eye?
Söylemek istediğim, gözü nasıl kaybettiğini biliyormusun?
Do you know what I'm saying?
Demek istediğimi anladın mı?
Know what we should do, if you don't mind my saying? I think we should switch her shoes to those titanium ones.
Karışmış olmayayım ama bence nallarını Heshie'nin bahsettiği titanyumlarla değiştirmeliyiz.
Agent Scully, I know you've become... more open-minded about these things... but do you know what it is you're saying here?
Ajan Scully, biliyorum bu tür şeylere oldukça açıksın ama şuan ne dediğinin farkında mısın?
You don't know what I'm saying, do you?
Ne söylediğimi bilmiyorsun, değil mi?
He might not want to do this, you know what I'm saying?
Bunu yapmak bile istemeyebilir.
- Do you know what I'm saying?
Neden bahsettiğimi biliyor musun?
You know what I'm saying? Just do it the way you do it.
- Tamam, istediğin gibi yap.
Do you know what I'm saying?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
I know my father released the virus in the hotel, that people died, but do you really think he'll do what he's saying?
Babamın otelde virüsü bıraktığını ve insanların öldüğünü biliyorum, peki sizce söylediklerini gerçekten yapar mı?
I mean, how do you stay on top of something like that, you know what I'm saying?
Yani, öyle bir şeyin tepesinde nasıl durulur, değil mi?
You know what I'm saying? So what you gonna do?
Bundan sonra ne yapacaksın?
I can't... do you know what you are saying, Jia?
Ben... sen ne dediğinin farkında mısın, Jia?
Well, there is one thing that I do in case of emergencies....... sort of lets the air out of the old tire, if you know what I'm saying.
Şey, acil durumlarda yaptığım bir şey var. Eski lastik yarılmasın diye yapılan bir şey gibi, bilmem anlar mısın?
You know what I'm saying? - I do.
İşin aslı bu işte!
Fish nor fowl if you know what I mean... and i'm not saying that we will discriminate against you because that is one thing we don't do here... at IntechMode but we looking for someone... who is a team player.
Anlatabildim mi? Yani sana karşı bir tavır sanma çünkü IntechMode'da olmaz böyle şeyler. Ama biz takım arkadaşı arıyoruz.
You know what I'm saying, that it would even go this far, that it would take this long to do the album, you know what I'm saying?
Biliyorsunuz işte, bu kadar yol kat edeceğimizi, albümü yapmanın bu kadar uzun süreceğini, biliyorsunuz işte.
What I really got that my primary aim is to feel and experience joy, then I began to do only those things which brought me joy, we have a saying, you know, "if it ain't fun, don't do it"
Ama esas amacımın : hissetmek ve tadını çıkartmak olduğunu anladığımda, bana mutluluk getiren davranışlarda bulunmaya başladım. Biz de bir deyiş vardır : "Eğlendirmiyorsa, yapma!"
Do you know what I'm saying?
Ne diyeceğim biliyor musunuz?
- Yes, I do know, but, kate, for one minute, just--just imagine that what I'm saying to you is true.
- Evet sahiden Kate sadece bir dakikalığına sana söylediğim şeyin doğru olduğunu düşün
- Do you know what I'm saying?
- Dediğimi anlıyor musun?
Do you know what I'm saying?
Söylediklerimi?
What do you mean, you don't even know what I'm saying.
Ne diyeceğimi nereden biliyorsun, daha cümlemi bitirmedim bile.
Do you know what I'm saying?
Söylediğimi anlıyor musun?
Do you know what I'm saying?
Ne söylediğimi anlıyor musun?
All right, do you know what I'm saying?
Ne dediğimi anlıyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]