Do you know what your problem is traducir turco
42 traducción paralela
Do you know what your problem is?
Senin sorunun ne, biliyor musun?
Do you know what your problem is? - What?
Senin sorunun ne biliyor musun?
Do you know what your problem is, Delenn?
Sorununun ne olduğunu biliyor musun, Delenn?
Do you know what your problem is?
Sorunun ne biliyor musun?
Do you know what your problem is?
Senin derdin ne, biliyor musun?
Do you know what your problem is, apart from being a really ugly bastard?
Sorunun ne biliyor musun, oldukça çirkin bir p.ç kurusu olman dışında?
- Do you know what your problem is?
- Probleminiz ne, biliyor musunuz?
Do you know what your problem is you are jealous of Sonia.
Probleminin ne olduğunu biliyorum, Sonia'yı kıskanıyorsun.
Do you know what your problem is, cadet?
Senin sorunun ne biliyor musun, evlat?
Do you know what your problem is?
Senin sorunun ne biliyor musun?
- Do you know what your problem is?
Ryan, senin problemin ne biliyor musun?
- Do you know what your problem is?
- Sorun ne biliyor musun?
Oh, Debra... do you know what your problem is?
Debra... Senin problemin ne biliyor musun?
Roy, do you know what your problem is?
Roy, senin sorunun ne biliyor musun?
Do you know what your problem is?
Sorununun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what your problem is?
Senin problemin ne biliyor musun?
- Do you know what your problem is?
- Senin sorunun ne biliyor musun?
Do you know what your problem is, Santana?
Senin problemin ne biliyor musun, Santana?
- Do you know what your problem is?
- Sorununun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what your problem is?
Sorunun ne, biliyor musun?
Do you know what your problem is, Mike?
Senin sorunun ne biliyor musun Mike?
Do you know what your problem is?
Probleminin ne olduğunu biliyor musun?
I got this. Do you know what your problem is, Ruffnut? Oh, you bet I do.
Eğer bu şeyin ne yediğini bulabilirsek, nerede yiyeceğini tahmin edebiliriz.
Question is, do you know what your problem is, Astrid?
- Deniz salyangozları yiyor. - Salyangoz mu? O iğrenç canavarlardan nefret ediyorum.
Do you know what your problem is?
- Senin sorunun ne, biliyor musun?
Do you know what your problem is, Roy?
Senin sorunun ne biliyor musun, Roy?
- Do you know what your problem is?
- Senin derdin ne biliyor musun?
Look, I don't know what the hell your problem is but you do not want to tick me off right now.
Bak, senin sorunun nedir bilmiyorum ama şu anda beni kızdırmak istemezsin.
Do you know what your biggest problem is?
Senin en büyük problemin ne biliyor musun?
I don't know what your fucking problem is but you know if you do this you'd be... happy?
Derdin ne bilmiyorum ama bunu yaparsan mutlu mu olursun?
Look, if you think all you've got to do is nod your head confirming what I already know, then we've got a problem.
Bak, eğer tüm yapman gerekenin kafanı sallayarak zaten bildiklerimi onaylamak olduğunu sanıyorsan bir sorunumuz var demektir.
Well I would love to do that with you Bobbi but I promised Ron I wouldn't screw around today, you know what, that's what your problem is.
Seninle bunu yapmayı çok isterdim Bobbi ama bugün boş durmayacağıma dair Ron'a söz verdim. Biliyor musun, senin sorunun da bu.
Do you know what your biggest problem is, Spider?
Senin en büyük sorunun ne biliyor musun, Örümcek?
- I know you do, but she doesn't want you unless you've fixed your problem, so what you're gonna do is, you're gonna go out, bang a couple of easy skeezies, and then go back to her with what you've learned,
Bilyorum Ama o seni istemiyor sen sorununu düzeltene kadar Bu yüzden çık ve bişeyler yap
Do you know, what your problem is Taylor, Old boy?
Senin sorunun ne biliyor musun eski dostum Taylor?