Do you mind if i sit down traducir turco
75 traducción paralela
Do you mind if I sit down and have a drink?
Sana katılabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Oturmamda sakınca yok, değil mi?
- Do you mind if I sit down?
- Oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
- Do you mind if I sit down?
- Oturmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down like this?
Kıyafetimi değiştirmesem olur mu?
Do you mind if I sit down for a minute?
Biraz dinlenebilir miyiz?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down for a moment?
Birkaç dakika oturmamda sakınca var mı?
Do you mind if I sit down for a minute and collect my wits?
Biraz oturup aklımı başıma toplayabilir miyim?
- Do you mind if I sit down?
- Oturmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down?
Oturmamda bir sakınca var mı?
Do you mind if I sit down?
Oturmamda sakınca var mı?
Do you mind if I sit down?
Acaba oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down? No.
Sakıncası yoksa oturuyorum?
Do you mind if I sit down?
Yanına oturmamın bir mahsuru var mı?
- No. - Do you mind if i sit down?
Hayır
Do you mind if I sit down beside you?
Yanına oturabilir miyim?
- Do you mind if I sit down here?
Oturmamda bir sakınca var mı?
Do you mind if I sit down with you?
Yanına oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down for two seconds?
Of ya. İki saniyeliğine şuraya otursam?
Do you mind if I sit down just for a sec?
Biraz oturmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın bir sakıncası olur mu?
- Do you mind If i sit down?
- Oturmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down?
- Oturabilir miyim?
Buzz, do you mind if I sit down next to you?
Buzz, yanına sıkışabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Katılabilir miyim?
Okay, do you mind if I sit down? Well, I'm gonna be leaving. Oh, okay.
Tamam oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın bir mahzuru var mı?
Do you mind if I sit down, madame?
Oturabilir miyim, madam?
Do you mind if I sit down for a moment?
Bir saniyeliğine oturmamda bir sakınca var mı?
- Oh, hey. - Do you mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Otursam olur mu?
Right, do you mind if I sit down.
Tamam. Ben otursam sakıncası olur mu?
So listen, do you mind if I sit down?
Pekâlâ, oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın bi sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down, actually?
- Oturabilir miyim? - Tabii ki.
( phone clicks ) Do you mind if I sit down?
Oturabilir miyim?
Do you mind if I sit down for a second?
- Biraz oturmamda sakınca var mı? - Hayır.
K, um, do you mind if I sit down?
- Tamam, oturmamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I sit down till your mom comes down?
Annen gelene kadar seninle otursam olur mu?
You don't mind if I sit down, do you?
Oturmamın sakıncası yok değil mi?
You don't mind if I sit down a minute or two, do you, Wilson?
- Yanında bir dakika oturmamın sakıncası yok, değil mi?
Do you mind if I sit down?
Oturmamın mahsuru var mı?
Do you mind if I, uh, sit down?
Oturmamın bir mahsuru var mı?
If you change your mind, I'd love to sit down and talk about what our firm can do for you.
Eğer fikrini değiştirirsen oturup şirketimin senin için neler yapabileceğini konuşmaktan mutluluk duyarım.
Do you mind if I just, uh, sit down for a minute?
Biraz oturmamın sakıncası var mı?