Dolce traducir turco
223 traducción paralela
That sounds to me like one of those compliments that hide the usual reproach : Dolce far niente. I'm sorry, I don't understand.
Bana sanki, altında gizli bir serzeniş yatan komplimanlardan biri gibi geldi.
It is impossible to say it in English.
İngilizce "Dolce far niente" nasıl denir? İngilizcesini söylemek imkansız.
- Dolce far niente.
- Dolce far niente.
Dolce far niente.
Dolce far niente.
Che non cognosce il dolce gioco del amore
Ama tatlı aşk oyunlarını hiç öğrenmemiş
Hotel La Dolce Vista.
Hotel La Dolce Vista.
La Dolce Vista?
Dolce Vista mı?
This La Dolce Vista?
Şu "La Dolce Vista"?
La Dolce Vista?
La Dolce Vista?
This is the Hotel Dolce Vista, right?
- Burası Dolce Vista oteli, doğru mu?
Hotel La Dolce Vista.
La Dolce Vista Otelinde.
What is this? La dolce vita?
Nedir tüm bunlar, "La Dolce Vita" mı?
Yes, but can't be too dolce.
- Belki de, ama kılıbık olmamak lazım. - Öyle mi?
It's summer time and the vita is dolce.
Mevsim yazdır ve hayat tatlıdır.
We call it the, uh, Dolce Vita of the commercial field. Is that so?
- Biz ona şey diyoruz ticari alanın "Tatlı Hayat" ı.
All those elements of "la dolce vita"!
Bir'Tatlı Hayat'havaları!
No, no, no. No, no, no. Dolce.
- O istedi, ama ben... benim...
Dolce. - Dolce.
- Yani senin... kalkmadı...
See, gently, softly, sweetly. # # [Humming] - Dolce.
Sen ordudaki en iyi donanıma sahip dişçisin.
- [Speaking Foreign Language] Dolce!
Hemşirelerin duşu başlayalı beş dakika oldu.
And we'll have "la dolce vita!"
veee "la dolce vita!"
Do you remember'La dolce vita'?
'Tatlı Hayat'ı hatırlıyor musun?
"Una musica dolce suonava soltanto per me."
"Una musica dolce suonava soltanto per me."
Una musica dolce... per me
Una musica dolce... per me
Heroin was dirt cheap in'89, the year of "dolce vita".
Eroin 1989'da çok ucuzdu, "tatlı hayat" yıIıydı.
O dolce viso
O dolce viso
Dolce Gabbana.
Dolce Gabbana!
This is Cindy Dolce.
- Bu Cindy Dolce. Bob'la evli.
I need some Dolce Gabbana for me.
Kendime Dolce Gabbana almalıyım.
Dolce, Dolce, Dolce.
Dolce, Dolce, Dolce.
I'm gonna ask him to the Dolce Gabbana party.
Dolce Gabbana partisine gelir mi diye soracağım.
Friday night, the Dolce Gabbana party.
Cuma gecesi, Dolce Gabbana partisi.
One that not even the sight of this season's Dolce Gabbana sandals could lift me out of.
Bu krizden beni Dolce Gabbana'nın yeni sezon ayakkabıları bile çıkartamıyordu.
I'm sure Dolce Gabbana can find someone else to dress.
Eminim DolceGabbana giydirecek başkasını bulabilir.
Dolce Gabbana picked me?
- DolceGabana beni mi seçti?
- Gucci and Dolce and Dior.
- Gucci, Dolce ve Dior.
What, Dolce Gabbana couldn't get Ed Koch?
DolceGabbana, Ed Coach'u çağıramadı mı?
We're Dolce Gabbana, for Chrissakes.
Tanrı aşkına biz DolceGabbana'yız.
- Dolce Gabbana.
- DolceGabbana.
Here. Blood and Dolce :
İşte. kan ve Dolce.
Could you just hold up those two outfits that Dolce sent over earlier?
Dolce'nin gönderdiği iki kıyafeti tutar mısın?
- Dolce, nice.
- Dolce, güzel.
They're not Dolce's.
Bunlar Dolce'nin de değil.
There's this divine Dolce cashmere coat. it's just- -
Şu mükemmel Dolce kaşmir manto vardı.
Dolce coat, Gucci pants or Ralph Lauren skirt, Manolo pumps?
Dolce manto, Gucci pantolon veya Ralph Lauren etek, Manolo ayakkabılar.
How about the pants, open sandals, see-through blouse colored bra and carry the Dolce coat for effect.
Pantolon, önü açık sandalet, transparan bluz renkli sütyen ve Dolce mantoyu etki için taşımaya ne dersin.
-'La dolce'what?
-'Tatlı'neyi?
-'La dolce vita'.
-'Tatlı Hayat'ı.
Yet recollect... Dolce!
- Daha yumuşak!
- Dolce.
Şirin.
Dolce Gabbana?
- DolceGabbana mı?