Don't know what you mean traducir turco
1,910 traducción paralela
What did your friends mean about, you know, "The Cullens don't come here?"
Arkadaslarin "Cullenlar buraya gelmez." diyerek neyi kastetti?
I don't know what you mean.
ne kasdettiğini bilmiyorum.
I don't know what you mean.
Ne diyorsun, anlamıyorum.
I don't know what you mean.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Just because you don't know what you're doing doesn't mean the rest of us are silly.
Farkında değilsin ama yaptığın şeyler bizim aptal olduğumuz anlamına gelmiyor.
You don't know what she'll mean to you.
Onun senin için ne ifade ettiğinin şu an farkında değilsin.
I don't know what you mean.
Nasıl yani?
No, I don't know what you mean.
Hayır, ne demek istediğini anlamadım.
I don't know what you mean.
Ne dedigini anlamiyorum.
I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamıyorum.
What do you mean you don't know?
Bilmiyorum da ne demek?
Don't know what you mean, Spartacus.
Ne demek istediğini anlamıyorum, Spartacus.
What do you mean, you don't know?
Ne demek "bilmiyorum"?
I mean, if you don't know what side the buttons go on a duvet what are you even doing in this country?
Yani, yorganı bile ne tarafından düğmeleyeceğini bilmiyorsan, bu ülkede ne işin var?
I don't think what we did qualifies as "normal" wear and tear, if you know what I mean.
Bizim yaptığımız şeyin "normal" aşınma ve yıpranma olduğunu sanmıyorum. Anlarsınız ya.
What do you mean, mom and dad don't know about Kappa Tau?
Annemle babam, Kappa Tau'yu bilmiyor da ne demek?
You know what I mean. - Don't let it frustrate you.
Sinirlerini bozmasına izin verme.
I don't know what you mean. But I see we go to the same tailor. Ooh...
Ne demek istediğinizi anlamadım ama aynı terziye gittiğimizi görüyorum.
Don't pretend it's not true, you know what I mean.
Doğru değilmiş gibi davranma, ne demek istediğimi biliyorsun.
- I really don't know what you mean.
- Neden bahsettiğini bilmiyorum.
So, you don't know what the letters mean, the figure you see is obscured by a cloak, you can't say who it is or where it will strike next, and you think the woman trying to reach you is connected,
Yani harflerin anlamını bilmiyorsunuz... Gördüğünüz kişi bir pelerinle saklanmıştı kim olduğunu ve bir sonraki sefer nerede saldıracak bilmiyorsunuz.. ... ve size ulaşan kadının bağlantısı olduğunu düşünüyorsunuz ancak emin değilsiniz.
Hey. What do you mean, you don't know if you won or not tonight?
Hey, bu akşam kazanıp kazanmadığımızı bilmiyorum derken neyi kastettin?
I don't know What you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
I DON'T KNOW WHAT YOU'RE SUPPOSED TO MEAN TO ME.
Bana ne anlatmaya çalıştığını anlamıyorum.
I don't know what you mean.
- Kimden bahsettiğini anlamadım.
I don't know what to tell you. I mean... we had a fight, a stupid fight over a business trip I had to take, and I went to sleep in the guest room.
Ne diyeceğimi bilmiyorum, demek istediğim... kavga ettik, gideceğim iş gezisi için aptal bir kavga, ve uyumak için misafir odasına geldim.
And what do you mean "you don't know"?
Ayrıca, "Bilmiyorum" ne demek?
I don't know what you mean
Ne dediğini anlayamadım.
What do you mean you don't know?
Bilmiyorum demekle ne kastediyorsun?
- l don't know what you mean.
- Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
He wanted it. I said cool, as long as I don't know nothing to do with nothing. You know what I mean?
Anton gelip o ceketi istedi, ben de ne işler çevirdiğini hiç öğrenmemek şartıyla tamam dedim.
I don't know what you mean.
Dediklerini anlamıyorum.
What do you mean you don't know?
Ne anlama geldiğini bilmiyor musun?
- l don't know what you mean.
- Ne demek istediğini anlamıyorum.
- What do you mean, you don't know?
- Ne demek bilmiyorsun?
I don't know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamıyorum.
Don't give those bastards on the sixth floor an excuse, you know what i mean?
6. kattaki piçlerin bahane yaratmasına izin verme, anladın mı?
What does that even mean, "you don't want to know"?
Hem "Bilmek istemezsin" ile ne demek istedin?
What do you mean { \ you don't know }?
Ne diyorsun?
What do you mean you don't know my name?
Ne demek adını bilmiyorum?
What do you mean, you don't know?
- Ne demek bilmiyorum? ! - Gerekli belgeleri vardı.
No, I don't know what you mean, Sarah.
- Hayır, bilmiyorum Sarah.. Üzgünüm ama kelimeler önemlidir.
I-I-I don't know what to s- - I-I mean, I knew you could write, but this is so smart.
Ne desem, bilmiyorum, yazabildiğini biliyordum, ama bu dahice olmuş.
I don't know what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
Annie, I don't know what you mean by...
Ne demeye çalışıyorsun böyle yaparak.
You know what I mean. I don't want you to see it this way.
Ne kastettiğimi anladın Senin bu şekilde görmeni istemiyorum
You know what I mean, don't you?
Anlatabiliyorum değil mi?
Hank, I don't know what they mean to you.
Ama hissettiğin şey nedir, artık bilemiyorum Hank.
I don't know what you mean, sir.
Ne demek istediğinizi bilmiyorum, efendim.
"What does that mean?" Don't you know how to read an X-ray?
Röntgen okumayı bilmiyor musun sen?
I don't know what you mean when you say she didn't want to die.
Ne demek istiyorsun? Annen ölmek istememişti derken ne demek istediğini anlamadım.