Don't play games with me traducir turco
214 traducción paralela
Don't play games with me.
Benimle oyun oynama.
Now, don't you play games with me, Brax.
Artık, benimle daha fazla oyun oynama, Brax.
Don't play games with me.
Benimle oyun oynamayın.
Don't play games with me, Labiche.
Benimle oyun oynama, Labiche.
- Don't play any games with me.
- Benimle oyun oynamayın.
Don't need to play games with me
Bana rol kesmene gerek yok
Look, Amy, don't play games with me.
Bak, Amy, benimle oyun oynama.
Come, come, don't play games with me, my lord of buckingham.
- Benimle oyun oynamayın Buckingham lordu.
Don't play games with me.
Sakın benimle oyun oynama.
Watch it. Don't play games with me.
Akıllı ol, benimle oyun oynama.
Paula, don't play games with me.
Paula, benimle oyun oynama.
Don't play games with me!
- Benimle oyun oynama Holmes!
Don't play games with me, man.
Benimle oyun oynama, dostum.
And don't play games with me!
Ve benimle oyun oynama.
Don't play games with me. You both saw him.
Bizimle oynamayın, ikinizde onu gördünüz.
So don't play games with me, lady.
Oyunu bırakın hanımefendi.
- Don't play games with me, huh?
- Benimle oyun oynama, tamam mı?
- Don't you play games with me.
- Benimle oyun oynama.
Now don't play games with me.
Artık benimle oyun oynama.
Don't play games with me, Al.
Bana oyun oynama, Al.
Don't play games with me, all right?
Benimle oyun oynama tamam mı?
Don't play games with me, Chin.
Benimle oyun oynama Chin.
I'm not your daddy or your boyfriend... so don't play games with me.
Ben senin baban ya da erkek arkadaşın değilim o yüzden benimle oyun oynama.
Don't play games with me!
Benimle oyun oynama!
Don't play sucker games with me!
- Oyun oynama.
All right, motherfucker, don't you play no games with me.
Pekala eşşoğlueşşek, benimle oyun oynama.
- Don't play games with me.
- Benimle oyun oynama.
Motherfucker, don't play games with me!
Pislik herif, bana dalavere çekme!
You fucking junkie, don't play games with me!
Lanet olası pislik! Paraya ihtiyacım var!
Don't play games with me, fish.
Bundan hiç hoşlanmam, balık.
Don't play games with me.
Benimle oynama.
I'm not in the mood for any of that "Don't play games with me, Mr Fairlane" bullshit.
"Benimle oyun oynama Bay Fairlane" zırvalarıyla uğraşacak havada da değilim.
Don't play games with me, Mr...
Benimle oyun oynama, Bay...
Don't play games with me, Ms. Beckett.
Benimle oyun oynama, Bayan Beckett.
Don't play games with me, Clark!
Sen kazandın. Oyunu sen kazandın tamam mı, Clark, sen kazandın.
Don't play games with me.
Benimle oyunlar oynama!
Don't you play games with me.
Benimle oyun oynama.
Oh, don't play games with me, lass.
Benimle oyun oynama, genç kadın.
But you are in Israeli hands now, so don't play games with me.
Artık İsraillilerin elindesin, Benimle sakın oyun oynama.
Don't play games with me.
Bırak benimle oyun oynamayı.
- Don't fuckin'play games with me.
- Korkarım bilmiyorum.
Don't play games with me.
Russell, benimle oyun oynama.
Hey, don't play games with me, asshole.
Ne nerede? Benimle oyun oynama göt veren.
- Don't play games with me.
Dedikodu yapmamalısın.
If you want to kill her, then say so, but don't play games with me.
Eğer kızı öldürmek istiyorsan, öyle söyle, ama benle oyun oynama.
Punish me if I'm at fault but don't play games with me.
Eğer ben bir hata işlediysem, beni cezalandırın. Ama benimle oyun oynamayın efendim.
- Don't play games with me.
- Buna numara yapma.
Don't play games with me, young lady.
Benimle oyun oynama genç bayan.
- You don't have to play games with me. Ever.
Bana hiçbir zaman oyun oynaman gerekmez, Buffy.
Don't play games with me!
- Sakın benimle oyun oynama!
Don't play games with me, Mr. Evans. This is paint.
Benimle oyun oynamayın Bay Evans, bu boya.