English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Dottie

Dottie traducir turco

517 traducción paralela
Dottie...
Dottie...
Dottie Blucher.
Dottie Blucher.
Good night, Dottie.
- İyi geceler, Dottie.
Hey, Dottie...
Hey, Dottie...
Hey, Dottie!
Hey, Dottie!
This is ridiculous.
Bu çok gülünç. Dottie!
Dottie!
Hey!
Look, Dottie, you don't understand.
Bak, Dottie, anlamıyorsun.
Dottie? Fine.
Dottie?
You know, "Dottie Sprink from Shipping and Harry Harper from Legal... " have decided to tie the knot. "
"Sevkıyat bölümünden Dottie Sprink ile Hukuk'tan Harry evleniyor"... gibi şirket haberleri falan olacak.
Look, Dottie, I have an idea.
Bak, Dottie, bir fikrim var.
- Oh, hi, Dottie.
- Merhaba Dottie.
- And Dottie.
Dottie var.
Dottie, she's small.
- Dottie küçüktür.
Dottie Brown.
Dottie Brown.
Dottie, did we get an invitation to Louise de Vilmorin's?
Dottie, biz de Louise de Vilmorin'den bir davet aldık mı?
Would you tell him to get out of my things, Dottie?
- Ona eşyalarımdan uzak durmasını söyler misin, Dottie? - Eşyalarından uzak dur, Alan.
This is Dottie Delmar.
Bu da, Dottie Delmar.
- It would be nice... if Dottie sang Lili Marlene.
- Eğer Dottie, Lili Marlene'i söylerse çok güzel olur. - Bu işi biliyorsun, bebek.
Miss Dottie Delmar.
Bayan Dottie Delmar.
I could start a mail order, sell to museums. - Dottie could do door-to-door soliciting.
İşe, posta siparişiyle başlayabilirim, müzelere satabilirim, Dottie, kapı kapı dolaşıp pazarlayabilir.
- Good night, Dotty.
- Iyi geceler, Dottie.
She's doing better than you, Dottie, i'll tell you that right now.
Senden daha iyi Dottie, gördün mü?
Is Dottie still working on your bike?
Dottie hala bisikletin üzerinde çalışıyor mu?
Dottie's radical with bikes.
Dottie tam bir bisiklet manyağı.
Look, Dottie, I like you.
Bak Dottie, senden hoşlanıyorum.
I'm a loner, Dottie.
Ben yalnız biriyim, Dottie.
Dottie, Chuck.
Dottie, Chuck.
Hello, Dottie?
Merhaba, Dottie?
I didn't mean what I said, Dottie.
Söylediklerimde ciddi değildim, Dottie.
Put Dottie back on.
Dottie'yi ver.
Dottie, when I get back, will you...
Dottie, döndüğümde, benimle...
Let's take a breather, Dottie.
Biraz dinlenelim, Dottie.
I'm a loner, Dottie.
Ben yalnız biriyim Dottie.
Come on, Dottie.
Hadi Dottie.
I don't have to see it, Dottie.
Görmeme gerek yok Dottie.
- Thank you, Dottie.
- Teşekkürler, Dottie.
- Sure I paid, Dottie.
- Elbette verdim, Dottie.
sit here, dottie-kins.
Buraya otur, dottie-Dostum.
Dottie, get him!
Dottie, yakala onu!
The "Queen of Diamonds," Dottie Hinson?
"Karo Kızı", Dottie Hinson'ı mı?
Okay, Dottie!
Tamam Dottie!
Bring them in there, Dottie!
Oraya yolla, Dottie!
Keep your eye on it, Dottie!
Gözünü ayırma, Dottie!
Dottie? Of course not.
Dottie mi?
Dottie bought it for me.
Dottie benim için aldı.
Look, Dottie...
Bak, Dottie...
- Dottie, would you button up this damn thing?
- Dottie, düğmemi ilikler misin lütfen? - Tabii, canım.
Well, I guess we shouldn't talk about Dottie.
Neyse, Dottie hakkında konuşmasak daha iyi.
So long, dottie-Kins.
Aptal hanımlar, çok uzattınız ama.
Lottie dottie.
Haydi kızlar, çabuk olun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]