English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ D ] / Dotty

Dotty traducir turco

173 traducción paralela
That boatman thinks we're quite dotty, but look how sweet he's been.
Şu kayıkçı oldukça çatlak olduğumuzu düşünüyor, ama bak ne tatlı davrandı.
The mere thought of losing you drives me absolutely dotty.
Seni kaybetmenin düşüncesi bile beni deli ediyor.
Hello, Dotty.
Merhaba Dotty.
Holed up here with a lot of dotty females.
Burada bir sürü kadının içinde yaşıyorum. 52 00 : 05 : 29,320 - - 00 : 05 : 33,438 Bir işim yok, bir geleceğim yok. Elimde hiçbir şeyim kalmadı.
Gérard Lenz, a slightly dotty theatre director
Gérard Lenz, budala bir tiyatro yönetmeni.
Everybody thought he was dotty the way he gorged himself on peanut butter.
Sürekli fıstık ezmesi yediği için herkes onun deli olduğunu düşünürdü.
But he wasn't dotty. Just sweet and vague and terribly slow.
Ama deli falan değildi, sadece tatlı, anlaşılması zor ve durgun biriydi.
I'm sure you mean well, lnspector, but if you imagine that I am going to sit back and let everybody regard me as a dotty old maid, you are very much mistaken,
İyi niyetli olduğunuzdan eminim ama arkama yaslanıp bana kaçık gibi davranılmasına izin veririm sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz.
- The police think I'm dotty,
- Polis kaçık olduğumu sanıyor.
Dotty old me,
Yaşlı ben.
Dotty as you please.
Keçileri kaçırmış da diyebiliriz.
- No, Dot is the last.
- Hayır, Dotty sonuncusuydu.
Come on, Dotty. What do you think?
Sen söyle, Dotty.
Dotty Putterman, I love you.
Dotty Putterman, seni seviyorum.
Dotty wouldn't like it.
Dotty'nin hosuna gitmez.
- Dotty!
- Dotty!
Hey, Dotty!
Hey Dotty!
- Dotty!
- Hey Dotty!
- Goodnight, Dotty.
- Iyi geceler Dotty.
Where's Dotty?
Dotty nerede?
Dotty made this place make sense.
Dotty buraya bir anlam kazandirdi.
Dotty?
Dotty?
He took Dotty. He said "school".
Dotty'yi götürdü. "Okul" dedi.
What are you doin'with a dotty old son of a bitch like me?
Benim gibi bunak bir sersemle ne işin var?
You mean Cass hasn't told you about dotty old great Aunt Bedelia?
Yani Cass yaşlı üşütük Bedelia teyzeden hiç bahsetmedi mi?
What's a good relationship, Dotty?
Iyi iliski nedir, Dotty? Sana Dotty diyebilir miyim?
- Good night, Dotty.
- Iyi geceler, Dottie.
Now, I don't know why those girls are lying, but tomorrow I am going to find that man, and I'm going to prove to you that I'm not dotty.
Neden bu kızların yalan söylediğini bilmiyorum ama yarın bu adamı bulacağım sana keçileri kaçırmadığımı kanıtlayacağım.
You are dotty!
Keçileri kaçırdın!
Oh, no. As a matter of fact I had a dotty old aunt die and leave me some stables.
Çılgın yaşlı bir teyzem vardı, ölünce bana bazı ahırlar bıraktı.
there you are, dotty.
İşte burdasın, çatlk.
oh, come on, dotty, why should you be any different?
Hadi ama, Dotty, neden biraz değişmiyorsn.
well, i was going to do just that, dotty, when mrs. ritter's husband called about her stroke.
Bende tam onu yapacaktım, Dotty, Bayan Ritter'ın kocası inmesinden bahsetmeden önce.
i-i'm just... dotty, this thing's been sitting here how long?
Ben sdece... Dotty, Bu şeyler ne kadar zamandır duruyor?
Or Dotty, or Doe, or Dute or whatever.
Ya da Dotty, Doe veya Dute veya her neyse.
Dotty Martian apparently got seventeen salt and pepper parts.
Dotty Martin'in, görünüşe göre, onyedi tuz ve biber koyacağı varmış.
As soon as the damned phone rang and Dotty came on with the sardines.
.. 1. Perdede Kahrolası telefon çalıp Dotty elinde ilk sardalya tabağı ile geldiğinde..
- I wouldn't say that, Dotty.
- Bunu pek söyleyemem benim tatlı Dotty'im
- Hold it, Garry.
- Dur Garry.. Dotty!
Dotty! - We've got the place to ourselves.
- Sadece ikimize ait bir yerimiz var..
- Dotty!
- Dotty
But, Dotty, you've been playing this kind of part for, well, I mean...
- Fakat Dotty.. Sen bu tür rollerde.. Amaan biliyorsun işte
Jesus, Dotty, you know?
.. Tanrı aşkına Dotty.. Söyletme artık. Anladın ne demek istediğimi..
Garry and Brooke are off, Dotty is holding the receiver.
- Garry, Brooke çıkıyorsunuz.. Dotty ahizeyi tutuyor..
Garry, you're off.
- Her neyse.. Garry dışarı, Dotty sen de ahizeyi al..
On we go from Dotty's exit.
Şimdi, Dotty'nin çıkışından alıyoruz..
- As long as Dotty's happy.
- Dotty mutlu olsun da.. - Kesinlikle mutlu benim canım Lloyd'um..
- Absolutely. - Do something for me, Dotty.
- Benim güzel Dotty'im bana bir iyilik yapar mı?
Isn't she, just...
.. Bayılıyormuş.. Dotty.. ya.. bu..
- I'm sorry, Dotty, my precious.
- Benim güzel Dotty'im çok üzgünüm..
Can I call you Dotty?
- Oh, lütfen de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]