Due respect traducir turco
2,882 traducción paralela
All due respect, mister...
Kusura bakmayın Bay Jacobs...
With all due respect, Mr. Cano, your fraudulent deal was with my brother, not with me.
Kusura bakmayın, Bay Cano sizin o düzenbaz anlaşmanız kardeşimleydi benimle değildi.
You know, with all due respect, I should be your research. I am far from dead.
İhtiyaçlarımın neler olduğunu ve onları nasıl karşılayacağımı biliyorum.
Well, with all due respect, are you sure that I know all there is to know about this case?
Saygısızlık etmek istemem ama, bu dava hakkında bilmem gereken her şeyi bildiğime emin misin?
Show due respect!
Saygılı ol!
With all due respect, Mr. Tate, someone's taking it pretty personal.
Kusura bakmayın Bay Tate ama, birisi durumu oldukça kişisel düşünüyor.
All due respect, your honor... both doctors were killed in their offices, where they see their patients.
Saygısızlık etmek istemem ama, Sayın Yargıç.. iki doktor da hastalarıyla görüştüğü yerde öldü.
But with all due respect, Your Highness, Phillip's best chance is me.
Ama tüm saygımla, majesteleri Phillip'in en iyi şansı benim.
With all due respect, I believe we're talking about ten million dollars.
Yani, tüm saygımla, 10 milyon dolar verebiliriz.
And with all due respect, Chief, we need to find out if this rug is from the priest's room or - -
- Teşekkür ederim. - Kusura bakmayın, Amirim bu halının rahibin odasına ait olup olmadığını bulmamız...
Generally speaking, Paul, and with all due respect, I think you're slick, uncommitted and opportunistic.
Genel olarak konuşacak olursam Paul ; tüm saygımla, ben senin hilekâr, kararsız ve fırsatçı olduğunu düşünüyorum.
- With all due respect, we know what we're defending against. It's a 12-year-old female bully.
- Saygılarımla beraber, 12 yaşındaki bir kız kabadayıya karşı ne yapabileceğimizi hepimiz biliyoruz
All due respect, miss Ludgate, do you even know what you're doing here?
Tüm saygımla soruyorum, bayan Ludgate, burada ne yaptığınızı biliyor musunuz?
All due respect, Mr. hamster penis, but no, I don't.
Tüm saygımla söylüyorum, Bay hamster penis, hayır bilmiyorum.
Unfortunately, I cannot give you any more time. With due respect...
Ne yazık ki sana daha fazla zaman veremem.
Well, with all due respect, sir, I think you're being myopic.
Efendim, kusura bakmayın ama bence at gözlüğüyle bakıyorsunuz.
Smaller measures like these can help, but, with all due respect, they're a drop in the bucket given the city's deficit.
Bu tarz küçük hesapların yardımı dokunabilir. Kusura bakmayın ama, bu aynı zamanda şehrin bütçesini de küçültebilir.
Well, with all due respect, you touted your family values as your ticket into office.
Kusura bakmayın ama bu birim için oy toplarken hep ailenizi ön plana koydunuz.
With all due respect, letting Merle talk to those women unsupervised is a mistake.
Kusura bakmayın ama başında kimse olmadan Merle'ü o kadınlarla konuşturmak hata olur.
With all due respect, you've put me down in this game.
Sayısızlık etmek istemem. Beni bu oyuna sen soktun.
With all due respect, stop being assholes and let us fulfill our full potential!
Saygısızlık olması umrumda değil, götverenliği bırakıp bizim istediğimizi yapmamıza izin verin!
With all due respect, Michael, she was corrupt as hell.
Saygısızlık etmek istemem Michael ama o kadın yozlaşmanın nedenlerinden birisi.
With all due respect, ma'am, that's because you won't show me the file.
İyi ama bunu bilemezsin. Tüm saygımla, efendim bu tamamen bana dosyasını göstermemenizden kaynaklanıyor.
- All due respect...
- Özür dilerim ama -
All due respect, General Custer, this ain't no spot for a last stand.
Saygısızlık etmek istemem General Custer ama burası son direniş için uygun bir yer değil.
With all due respect, sir, that's agency BS, and we all know it.
Kusura bakmayın efendim ama o teşkilat saçmalık ve bunu hepimiz biliyoruz.
With all due respect, it's not gonna matter what you are if Harvey gets disbarred.
Saygısızlık etmek istemem ama Harvey atıldıktan sonra ne olduğunuzun bir önemi kalmayacak.
So is, with all due respect, Miss Reagan.
Bayan Reagan da öyle.
All due respect, we all make mistakes, Mr. Wolfe.
Kusura bakmayın ama, hepimiz hata yaparız bay Wolfe.
With all due respect sir,
- Saygısızlık etmem istemem efendim fakat geri çekilmeye niyetim yok.
Yeah. All due respect, a burial don't do nothing for the girls still there, and I want the man responsible to pay for what he did.
Peki, kusura bakmayın da cenaze, halen sağ olan kızlar için bir şey ifade etmiyor.
With all due respect, we lost a man out there.
Saygısızlık etmek istemem ; ama bugün bir adamımızı kaybettik.
We, with all due respect, Whip...
Kusura bakma ama, Whip Cream'di, değil mi?
With all due respect, sir who are you?
Bu arada siz kimsiniz efendim?
In all due respect, Mr. President, the timing just isn't right for you now.
Tüm saygımla söylüyorum. Bay Başkan zamanlama şu an doğru değil.
He counts his lucky stars, and he sails off into the sunset, which, seems to me, and all due respect, some advice you two might take.
Şanslı yıldızları sayar ve sahillere yelken açar... ki bu da bana, tüm saygımla, size bir tavsiyeymiş gibi geliyor.
All due respect, what are we talking about here?
Kusura bakma ama neden söz ediyoruz?
With all due respect, ma'am, I never had a client who didn't want my protection.
Saygısızlık etmek istemem hanımefendi, daha önce korumamı istemeyen bir müşterim olmamıştı.
And all due respect, Detective, I didn't ask any questions.
Ve saygısızlık etmek istemem ama dedektif. Hiç bir soru sormadım.
With all due respect, I think you do.
Kusura bakmayın ama bence var.
With all due respect, David, that's a mistake.
Kusura bakma ama David, bu bir hata olur.
With all due respect, you said I could go after Kane at will if I rode out that one news cycle.
Tüm saygımla, Kane'in üzerine gidebileceğimi siz söylemiştiniz. Eğer şimdi bırakırsam bu haber çöpe gider.
With all due respect, sir, I am family.
Kusura bakmayın bayım ama ben ailedenim.
With all due respect, I don't think you know how I'm feeling.
Kusura bakmayın ama bence nasıl hissettiğimi bilmiyorsunuz.
With all due respect, this guy put a bullet in your heart and then he disappeared into the ether.
Bütün saygımla söylüyorum ki bu adam sana ateş etti ve birden yok oldu.
You know, with all due respect, sir, there was no case.
Sayısızlık etmem istemem ama efendim ortada bir dava falan yok.
Ma'am, with all due respect, you're a wee bit older than that hottie.
Hanımefendi, kusura bakmayın ama siz o fıstıktan azıcık yaşlısınız.
With all due respect, sir, today is a really tough day for me.
Efendim, saygısızlık etmek istemem ama, Bugün benim için gerçekten zor bir gün.
With all due respect, Reverend... Your position strikes me as a little counter-intuitive.
Affınıza sığınarak söylüyorum Peder durumunuz bana biraz mantığa aykırı gibi geliyor.
Oh. With all due respect, I'm not gonna trust my financial assets to the New York City Comptroller.
Kusura bakmayın ama, mali varlıklarımı New York şehri denetçilerine emanet etmeyeceğim.
all due respect, sir,
tüm saygımla, efendim,