Dunham traducir turco

I had to go to Dunham Street.

Dunham Sokağı'na gitmem gerekiyordu.

Claire Dunham.

Claire Dunham.

Air France passenger Andrew Dunham... please pick up a white courtesy phone...

Air France yolcusu Andrew Dunham lütfen beyaz telefonu açınız...

Ronnie Dunham.

Ronnie Dunham.

Ronnie Dunham, big man.

Ronnie Dunham, büyük adam.

- Been waiting for 40 minutes... - Who's here to see Victor Dunham?

Victor Dunham'ın ziyaretçisi nerede?

- Hey, Mr Dunham.

- Hey, Bay Dunham.

The Dunham brothers are up, and he catches it.

Haydi başlıyoruz. Dunham kardeşler topu tutun.

- Harry Dunham.

- Harry Dunham.

Private Dunham will help you both with whatever you need.

Er Dunham ikinize de yardımcı olacaktır.

- You're Harry Dunham.

- Sen Harry Dunham'sın.

Not according to Private Dunham.

Er Dunham'a göre pek fark yok.

I'm trying to locate a Private Dunham.

Er Dunham'ı bulmaya çalışıyorum.

Mulder, I just got through to Dunham's barracks.

Mulder, Dunham'ın kışlasından geliyorum.

Dunham's been AWOL since last night...

Dunham, dün geceden beri asker kaçağı -

It's Dunham.

Dunham burada.

Do you remember killing Private Dunham?

Er Dunham'ı öldürdüğünü hatırlıyor musun?

Mrs McAlpin, you said Private Dunham came here last night.

Bayan McAlpin, Er Dunham'ın dün gece buraya geldiğini söylediniz.

Dunham and Guttierez both filed complaints against Colonel Wharton.

Dunham ve Guttierez'in ikisi de, Albay Wharton hakkında şikayette bulunmuşlar.

I think we should take him to Dunham Hospital.

Bence onu Dunham Hastanesine götürmeliyiz.

I'd like to introduce Miss Dunham's substitute.

Bayan Dunham'ın yerine gelen öğretmeninizi tanıtayım.

Because usually now Miss Dunham teaches vocabulary, then gives us a pop quiz, then splits us up into reading groups.

Çünkü Bayan Dunham, genelde şu aralar bize kelime bilgisi dersi verir, sonra da pop yarışması yaptırır ve okuma gruplarına ayırır.

But Miss Dunham only gives us recess for 15 minutes...

Ama Bayan Dunham bize sadece 15 dakika teneffüs verirdi...

Who the hell is Anne Dunham?

Anne Dunham da kim?

Still a stand-up comedian, eh, Dunham?

Şimdi de komedyenliğe mi başladın, Dunham?

- All right, Dunham?

- N'aber, Dunham?

And remember, Nigel gets that Dunham cunt all to himself.

Unutmayın, Dunham itini Nigel'e bırakıyorsunuz!

Steve Dunham just walked in.

Steve Dunham biraz önce içeri girdi.

Stevie Dunham, back in the Abbey after all these years.

Steve Dunham, bunca yıl sonra Abbey'e dönmüş.

Stevie Dunham's in there?

Steve Dunham orada mı?

At least one of you Dunham cunts are gonna pay for my fucking boy!

Sonunda Dunham piçlerinden biri, oğlumun bedelini ödeyecek!

It's Steve Dunham's wife.

Bu, Steve Dunham'ın karısı.

Pete Dunham's life taught me that there's a time to stand your ground.

Pete Dunham'ın yaşamı, bana zamanı gelince yerinde durmayı öğretmişti.

John Dunham, your husband.

John Dunham.

You and that Dunham boy.

Sen ve Dunham denen çocuk.

Maybe I should've married Johnny Dunham.

Belki de Johnny Dunham'la evlenmeliydim.

About this Johnny Dunham character?

- Bu Johnny Dunhan denen tipi mi? Kesinlikle.

Kind of like Johnny Dunham. Must've just faded away.

Tıpkı Johnny Dunham gibi yok olmuş.

That's Ally Dunham to you.

- Sen Ally Dunham de.

Allison Dunham.

Allison Dunham.

Be that as it may, Ms. Dunham, I'm more than a little surprised that Larry Watt would choose not to attend this meeting himself, much less send a junior partner.

Yine de, Larry Watt'ın toplantıya şahsen gelmek yerine mahdut bir ortağı göndermesine şaşırdım.

Whatever you say, Ms. Dunham.

- Siz öyle diyorsanız.

It's nice to meet you, Ms. Dunham.

Tanıştığımıza memnun oldum Bayan Dunham.

Ms. Dunham, you're soaked.

Bayan Dunham çok ıslanmışsınız.

Jeff Dunham, I'm talking to you my man.

Jeff Dunham, sana söylüyorum adamım.

JEFF DUNHAM : "Arguing with Myself"

JEFF DUNHAM "Arguing with Myself"

Ladies and gentlemen, please welcome Jeff Dunham.

Bayanlar baylar karşınızda Jeff Dunham.

He, Mister Dunham, I was wondering... What is it that you do for a living?

Bay Dunham, merak ediyorum da, sen ne iş yapıyorsun?

- It's Dunham.

- Dunham.

Don't confuse everyone. It's Dunham.

Kafanız karışmasın millet.

Um... could I just ask you a question, Ms. Dunham?

Size bir şey sorabilir miyim Bayan Dunham?