Ecuador traducir turco
275 traducción paralela
That would be ideal, but he's working an extraction in Ecuador.
Ama o şuan Ekvator'daki bir çıkartmada görevli.
Siji birds have been seen as far west as Ecuador.
Siji kuşları Ekvator'a kadar gitmiş.
Ecuador, Peru, Bolivia...
Ekvator, Peru, Bolivya...
On that trip I met a young priest in Ecuador,
Bu gezide Ekvator'da genç bir rahiple tanıştım.
These are the Saraguros, a group of Indians in southern Ecuador.
Bunlar Saraguros'lar, Güney Ekvator'da bir Kızılderili grubu.
Better? Flying over Ecuador with you.
Ekvator'un üstünde uçuyor gibiyim.
It came from... It was post-marked Guyana, Ecuador.
Posta pulunda Guyana, Ekvador yazıyordu.
Face, you got to be kidding. You want us to go to Ecuador... to rescue or find the Sweetheart of Sigma Chi?
Romeo'nun Juliet'ini bulmak ya da kurtarmak için Ekvator'a gitmemizi mi istiyorsun?
What's she doing in Ecuador anyway?
Ekvator'da ne işi var ki?
- Well, Ecuador, of course.
- Ekvador'a tabii ki.
Now, Ecuador...
Ekvador.
Book us, so we can go to Ecuador.
Rezervasyon yap ki Ekvador'a gidebilelim.
Yeah. One minute I'm driving my shiny new ride, which I'm never gonna see anymore... and the next minute, I'm in Ecuador. B.A. :
- Şunu dışarı at.
Ecuador.
Ekvador'da.
This is definitely not Ecuador.
Burası kesinlikle Ekvador değil.
Prussian troops from Ecuador.
Ekvador'dan Prusyalı askerler.
It is indeed a shrunken human head. From the Jivaro Indians of Ecuador.
Evet, Ekvator'daki Jivaro Kızılderililerin ufalttığı insan başıdır.
Galapagos Islands ECUADOR
Galapagos Adaları EKVADOR
Ciudad Blanca, Cemeterio General ( The White City, Cemetery ) Guyaquil, ECUADOR
Ciudad Blanca, Cemeterio General ( Beyaz Şehir, Mezarlık ), Guyaquil, EKVADOR
Guatemala, El Salvador, Ecuador, Panama.
Guetamala, El Salvador, Ekvator, Panama.
Luxembourg, perhaps, or maybe Ecuador.
Lüksemburg, herhalde, veya belki Ekvator.
Huge concentrations of trace gas in Central Mexico, Ecuador, Brazil.
Merkezi Meksika, Ekvador ve Brezilya'da büyük miktarlarda ince taneli gaz. Bak.
Ecuador, Peru, three facilities in Mexico. Wait a minute.
Ekvador, Peru, Meksika'da üç santral.
- What's the capital of Ecuador?
- Ekvador'un başkenti neresidir?
You're the one who wants to go to Ecuador and throw harpoons.
Ekvator'a gidip zıpkın atmak isteyen sensin.
Then we'll walk on the Ecuador
Sonrada Ekvador'a geçeriz.
But you were Dr Roosevelt's liaison in Ecuador.
Ama Ekvator'da Dr. Roosevelt'ın rehberiydiniz.
Marcelino flew the bird in from Ecuador.
Marcelino kuşu Ecuador'dan uçakla getirmiş.
First Ecuador, and then wherever you want.
Önce Ekvador, sonra nereye istersen.
And this is one of the smallest of all birds, the purple-collared woodstar from Ecuador with a wingspan of scarcely more than two inches.
Ve bu da kuşların en küçüklerinden biridir, Mor enseli, iki inçten biraz daha fazla kanat açıklığı olan Ekuator koruyıldızı.
- Briole a small island off the coast of Ecuador.
- Briole Ekvator kıyısı açıklarında, küçük bir ada.
Is it war with Ecuador?
Ekvator ile savaş mı çıkacak?
Let's see what we can do with Ecuador. - Maybe later.
- Ekvator kelimesiyle de oyun oynayalım.
- Ecuador.
Ekvador.
Yes, Ecuador, German surgeons have specialized in liver transplants.
Evet Ekvador. Küçük tatlı bir ülke. Orada birkaç Alman cerrah organ nakli konusunda uzmanlaştı.
- Where is Ecuador?
Ekvador nerede? - Güney Amerika'da. - Brezilya'nın hemen arkasında.
And then on to Ecuador.
Bütün parayı nakit olarak getirmek zorundasın.
She got an e-mail lover, you see, from Ecuador.
Bir e-mail aşığı var, gördün mü? Ecuador'lu.
Ecuador, El Salvador.
Ekvator, San Salvador.
I mean, I feel guilty when there's mud slides in Ecuador.
Yani, Ekvador'da toprak kayması olduğunda da suçlu hissediyorum.
We sent arms to Ecuador, that was at war with Peru, when Argentina was guaranteeing a truce between the two countries.
Peru ile savaşmakta olan Ekvador'a silah gönderdik. Bu arada Arjantin iki ülke arasındaki ateşkesin garantörüydü.
I think it's a... from Ecuador, about 500 A.D., some minor demon like...
Sanırım..., Ekvatordan, yaklaşık M.Ö 500'lerden, küçük bir şeytan...
He's moving to Ecuador in two weeks.
İki hafta içinde Ekvador'a taşınıyor.
- Who moves to Ecuador?
- Kim Ekvador'a taşınır?
- He's heading for Ecuador, remember?
- Ekvador'a gidiyor, hatırladın mı?
It's also a candy bar in Ecuador.
Ayrıca Ekvator'da bir çikolata markası.
I took a journey once with a warrior named Mincayani... down a remote river deep in the Amazon basin of Ecuador.
Bir zamanlar, Mincayani adında bir savaşçıyla birlikte, Ecuador'daki Amazon havzasının derinliklerinde bulunan nehirde bir gezi yapmıştım.
1956 Shell Mera, Ecuador
1956, SHELL MERA, ECUADOR
So my wife Ginny and I traveled to Ecuador to honor her request.
O yüzden eşim Ginny ve ben, isteğini onurlandırmak için Ecuador'a gittik.
And I left with some friends and travel... around Chile and Ecuador. Have you been to Ecuador?
Psikopat babam beni vursaydı, hiçbir şey vermezdim Matias ve...
A man in Ecuador.
Ekvador'da bir adama.