Edinburgh traducir turco
404 traducción paralela
200 years ago, he came to this place, Siccar Point, about 20 miles down the coast from Edinburgh, and the discovery he made here changed forever the way that geologists think about time.
200 yıl önce, buraya Edinburgh sahilinden yaklaşık 30 km aşağıdaki Siccar Noktası'na geldi ve burada yaptığı keşif, jeologların zamanı düşünme biçimlerini sonsuza kadar değiştirdi.
Edinburgh, Waverley.
Edinburgh, Waverley.
I've never been to Glasgow, but I've been to Edinburgh..
Glasgow'da hiç bulunmadım, ama Edinburgh'da, Montreal'de..
Not much danger here, I wouldn't think, right here in the heart of Edinburgh.
Edinburgh'un orta yerinde böyle bir sorun yaşanacağını zannetmiyorum efendim.
He knows every little girl in Edinburgh.
Edinburgh'daki tüm küçük kızları tanır.
And it's a hard life driving a cab through these wet, windy streets of Edinburgh.
Edinburgh'un ıslak, rüzgarlı caddelerinde araba sürerek hayatını kazanmak zor.
I've been able to induce him to leave Edinburgh.
Edinburgh'dan ayrılmaya ikna ettim.
Remember the young Scot you challenged to a duel in Edinburgh?
Edinburg'da düelloya davet ettiğin genç İskoç'u hatırlıyor musun?
Under Anderson in Edinburgh, Karl Strauss in Vienna...
Edinburgh Anderson ve Vienna Karl Strauss'da...
It's such an honor for Edinburgh.
Edinburgh için büyük bir onur.
My esteemed friend, whoever you are, let me introduce myself, Professor Oliver Lindenbrook, University of Edinburgh.
Benim saygı değer dostum, her kim isen,... önce sana kendimi tanıtayım,... ben Edinburgh Üniversitesi'nden Profesör Oliver Lindenbrook.
My name is Oliver Lindenbrook of Edinburgh University.
Adım Oliver Lindenbrook. Edinburgh Üniversitesi'ndenim.
I've got to take a specimen of this back to Edinburgh, if it's the last thing I do.
Bu yapacağım son şey olsa da, bundan bir numune alıp Edinburgh'a götürmeliyim.
I slept as I'd never slept in Edinburgh.
Edinburgh'da bile hiç bu kadar güzel uyumamıştım.
What would Edinburgh say? It's one thing to be with a man under the earth, and another under one roof in Scotland.
Yeryüzünün altında bile insanlığın yanında olan bir şey şimdi de İskoçya'daki bir evde bizimle.
Ian James Dalkeith, 27 Bolthwell Square, Edinburgh.
Ian James Dalkeith, 27 Bolthwell Meydanı, Edinburgh.
How tall is the Duke of Edinburgh? Oh, dear.
Edinburg Dükü'nün boyu kaçtır?
This could be the biggest breakthrough in kilts since the provost of Edinburgh sat on a spike.
Edinburgh valisi çiviye oturduğundan beri en büyük kilt hamlesi olabilir.
Edinburgh.
Edinburg.
Edinburgh!
Edinburgh!
Edinburgh... castle
Edinburgh Kalesi'nin. Silo...
" the lone piper on the battlements of edinburgh castle
Yalnız gaydacının Edinburgh Kalesi'nin mazgallı siperlerindeki silüeti kızıla boyalı gök...
"the lone piper On the battlements of edinburgh castle..."
Edinburgh Kalesi'nin mazgallı siperlerindeki yalnız gaydacı.
Here on top of edinburgh castle In conditions of extreme secrecy Men are being trained
Edinburgh Kalesi'nin tepesinde, aşırı gizlilik koşullarında askerler İngiliz ordusunun ilk kamikaze alayı için eğitilir.
I'm afraid the Burandan Consulate in Edinburgh is rathera hutch.
Evet, Buranda'nın Edinburg'daki konsolosluğu küçücük bir yer.
22 : 30 Edinburgh train will leave from Platform 7...
22 : 30 Edinburgh treni 7. perondan hareket edecek...
Let me tell you, the look of delight on those little boys'faces was worth ten of any of the tin pots I've got gathering dust on my Edinburgh sideboard.
Şu küçük çocukların yüzlerindeki mutluluk, Edinburgh'daki büfemde tozlanan on kupadan çok daha değerli.
And one day when he was in his mid-50s, he was walking in the gardens of Edinburgh... and he saw a faun.
Bir gün 50'li yaşlarını ortalarındayken Edinburgh'un bahçelerinde dolaşıyormuş ve bir faun görmüş.
Ah, yes. Finished.
Edinburgh'da, mezarlar kendiliğinden açılarak atalarımızın ruhları kalkmış ve atletizm müsabakaları yapmışlar.
Sir, your moustache is lovely.
Lordum, Edinburgh Dükü.
Hurray! Where to?
Edinburgh Dükü Edmund, öne çıkın.
I'm the Duke of Edinburgh!
Ben, Edinburgh Düküyüm!
I am the Duke of Edinburgh.
Edinburgh Düküyüm.
Duke of Edinburgh, and as Scottish as the Queen of England's tits!
Yine aynı terane. Edinburgh Dükü, İngiltere Kraliçesinin memeleri kadar İskoçyalı yani!
I appoint to the Holy See of Canterbury my own son..... Edwin, Duke of Edinburgh!
Canterbury Başpiskoposluğuna öz oğlum Edinburgh Dükü Edwin'i atıyorum!
Do you, Edmund, Duke of Edinburgh, believe in God the Father, God the Son and God the Holy Ghost?
Sen, Edinburgh Dükü Edmund, Tanrı'ya, İsa Peygambere ve Kutsal Ruh'a inanıyor musun?
Thy titles have been but few - Duke of Edinburgh and Warden of the Royal Privy.
Senin unvanların hayli az Edinburgh Dükü ve Kraliyet Tuvalet Muhafızı.
We thank thee, Egbert, for thy work in Edinburgh.
Edinburgh'daki hizmetin için sana teşekkür ediyoruz Egbert.
Not so fast, Edinburgh!
Dur bakalım, Edinburgh!
Prince Edmund, Duke of Edinburgh.
Edinburgh Dükü, Prens Edmund.
Duke of Edinburgh.
Edinburgh Dükü.
- ( Both ) Edmund, Duke of Edinburgh.
- ( İkisi de ) Edmund, Edinburgh Dükü.
Edmund, the Duke of Edinburgh and Tully Applebottom.
Edinburgh Dükü Edmund ve Tully Applebottom.
The Duke of Edinburgh, consumed with passion, whisks away little Tully!
İhtirasla tükenen Edinburgh Dükü, minik Tully'yi kaçırır!
Are you Edmund, Duke of Edinburgh?
Siz Edinburgh Dükü Edmund musunuz?
Thomas, this is my fiance, the Duke of Edinburgh.
Thomas, bu da nişanlım, Edinburgh Dükü.
Oh! That was the Duke of Edinburgh, you know!
Edinburgh Düküydü o!
In Edinburgh, the graves did open and the ghosts of our ancestors rose up and competed in athletic sports.
Edinburgh'da, mezarlar kendiliğinden açılarak atalarımızın ruhları kalkmış ve atletizm müsabakaları yapmışlar.
My Lords, the Duke of Edinburgh.
Lordum, Edinburgh Dükü.
Step forward, Edmund, Duke of Edinburgh.
Edinburgh Dükü Edmund, öne çıkın.
You can stay in my house.
Edinburgh ne der?