English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Eem

Eem traducir turco

54 traducción paralela
Put eem up!
Kaldırın!
Well, best get going.
Eem, Hoşgeldiniz.
Um,
Eem,
Um, this is embarrassing. The one time I have a pencil it turns out to be the wrong kind. Uh, could I borrow that marking pen?
Eem, rahatsız edici.
You said that the unclassified cells you looked at under the E.M. were full of virus.
EEM'nin altında baktığın tanımlanamayan hücrelerin virüsle dolu olduğunu söyledin.
UM, CAN I HAVE MY TEST RESULTS, PLEASE?
Eem, Test sonuçlarını alabilir miyim, lütfen?
They say, erm... now it is a better life in Newgate than what it is in the Navy.
- Söylediklerine göre eem artık Newgate de hayat ordudakinden daha iyiymiş.
I think, erm...
- Bana kalırsa, eem...
Erm... is that Mr Lovett?
- Eem... bu Mr Lovett mı?
I just, erm... I just need ten more seconds.
- Sadece, eem... 10 saniyeye daha ihtiyacım var.
It's just, erm...
- O şey, eem...
Well, not to matter, erm... you're probably completely well.
- Problem değil, eem siz gayet iyi görünüyorsunuz.
Yes, erm...
- Evet, eem...
He had a fellow in company, erm... a nervous man.
- Bir arkadaşı vardı, eem... sinirli biri.
He was about, erm... so high, erm, let me think.
- Şöyle, eem bu boylarda ee, bir düşüneyim.
Erm...
- Eem...
Maybe we should stick em in a room, force `eem to come to an agreement.
Belki onları bir odaya tıkıp, bir anlaşma yapmaya zorlamalıyız.
You guys make me want to just say... cheesy stuff that's better left in a hallmark card, but, um, the champagne has emboldened me, so, um, dan,
Sizler beni öyle yaptınız ki incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler söyleyebilirim fakat, eem, şampanya bana cesaret verdi, Ve, eem, Dan...
Oh, hm... " Julia
Oh, eem... " Julia
If you are caught by my Yong-ee's guards. let's see if you can be stuck-up like this any more
Benim Yong-eem'in muhafızları tarafından yakalanırsanız, artık böyle kendini beğenmişlik yapabilir misin göreceğiz.
My Yong-ee's guards will settle them by a fist
Yong-eem'in muhafızları onlara bir yumruk atacaktır.
Dae Shik was released due to my Yong-ee's lobbyism.
Dae Shik, Young-eem'in çalışmaları sonucunda serbest bırakıldı.
My Young-ee is a guard.
Benim Young-eem bir muhafız.
You only need to spare my Yong-ee
Lütfen Yong-eem'i bana bağışla.
I just thought that if my Dan-ee put it on, she'd be very pretty... so I..
Dan-eem onu sürerse çok güzel olur diye düşündüm... Bu yüzden ben...
In my Dan-ee's heart, there's only that man
Dan-eem'in kalbinde, sadece o adam var.
My Dan-ee is not only beautiful
Dan-eem sadece güzel değil,
I must give my Yongee a surprise
Yong-eem'e bir sürpriz yapmalıyım.
My beautiful Danee,
Benim güzel Dan-eem.
My pitiful Yongee
Zavallı Yong-eem.
Even beautiful Danee treats me like that, huh? !
Güzel Dan-eem neden bana böyle davranıyor?
My Geomee
Geom-eem,
My Yongee is so excellent!
Benim Yong-eem mükemmel!
The EEM poemýslis?
Ne düşünüyorsun?
Well, see, if he touches Pam,
Eem, eğer o Pam'e dokunursa,
Wennen yefedu eem.
Wennen yefedu eem.
eem like you've been in a pretty good mood lately.
Görünüşe göre son zamanlarda neşen yerindeymiş.
They get in, well be scraping up colonists for a week... So-we hit em fast, we hit eem hard : shuttles strafe their lines.
ve... o bölgede bulunan mekikleri imha ederek iletişimi zor hale getirmişlerdir. üstünlüğü sağlamışlardır.
Thats the last of eem : we did it, sir.
Bu doğru efendim : başardık.
Callin eem like I see eeem.
İşimi apıyorum.
Man, theres swarms of eem up there...
orada onlardan sürüsüne var...
Ill have to use my biotics to hold eem back!
hemen git!
Weve taken to calling eem... Collectors.
Onlara "Collector" diyor...
Thats everything Cerberus knows about eem, honest.
Her şeyi Cerberus ve Collector biliyor.
Ill give eem all your secrets!
Bütün veriler benimle beraber yok olur!
Um, just wanted to see if you'd like to add anything to make it a little more personal.
Eem, biraz daha kendisine ait... eklemek istediğin bir şey var mı diye soracaktım.
It's bad luck for the old boy, but erm... people can't live forever, can they?
Babalığın şansı yokmuş, fakat eem... insanlar sonsuza değin yaşayamazlar, öyle değil mi? Hayır.
It's, um...
Eem, bagajınızla ilgili.
Esther... um...
Eem...
Eem batu kom da-veed!
Infatu camdavid.
Uh, maybe it's safer if I go on foot.
Eem, belki de yaya gitsem daha güvenli olur.
eema 21

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]