Eggheads traducir turco
78 traducción paralela
Don't let the eggheads tell you he wants high-class acting and fancy dialogue
Bakma o sivri zekalıların kaliteli oyunculuk, iyi senaryo, süslü konuşmalardan söz ettiğine.
Look, Crowley, I don't like eggheads.
Dinle Crowley, entelleri sevmem.
No, I don't get along with eggheads like that.
Hayır, onun gibi entellerle aram iyi değildir.
Before, I had contempt for eggheads like her and you.
Eskiden senin ve onun gibi entelleri küçümserdim.
The wedding of the old pros and the eggheads.
İhtiyar kurtlarla entellerin evliliği.
But the eggheads, the diploma boys, they tell you everything.
Ama mürekkep yalamışlar, okumuşlar sana her şeyi anlatırlar.
Look, there are things you eggheads can't explain away in this world.
Bakın, bu Dünya'da siz akıllıların mantıklı açıklamalar getiremeyeceği şeyler var.
You threw in with a bunch of eggheads who know squat about security.
Güvenliğin g'sinden anlamayan... süper zekalarla birliktesin.
I'm not like one of these corporate eggheads.
Ben o şirket salaklarından biri değilim.
We were not gonna fly blind, but, uh, the eggheads just wouldn't hear us through.
Kör uçuş yapıyorduk ama kör değildik. Ama sadece elimizden geleni yapıyorduk.
Most eggheads want to talk it away.
Bir çok yumurta kafalı konuşmadan duramaz.
Eggheads.
Yumurta kafalar.
That's just what those eggheads want.
O yumurta kafaların bütün istediği buydu.
You eggheads think the world really is the way you see it.
Siz enteller dünyayı gördüğünüz gibi zannediyorsunuz.
All that eggheads in one place.
Bütün bu çok bilmiş bilim adamları aynı yerde.
Kaboom! Sajonara, eggheads!
Güle güle, bilmiş bilim adamları!
So, Lisa, what do you and your fellow eggheads have planned for the city?
Ee, Lisa, sen ve aydın arkadaşların bu şehir için ne planlıyorlar?
Well, those ivory-tower eggheads have screwed us again. [Chuckles]
Hayal dünyasında yaşayan enteller gene ağzımıza sıçtılar.
Hey. How come you're not downstairs with the rest of the eggheads?
Sen neden diğer yumurta kafalarla birlikte değilsin?
You can't make a college without breaking eggheads, and, I couldn't write a book called Spooks that didn't sound like the ravings of a lunatic.
Evet. Yumurta kafaları kırmadan üniversite yapamazsın. İçinde deli saçmalıkları olmadığı sürece "Zombiler" diye bir kitap yazamam.
When the time comes, are those two eggheads gonna step up and get your kid laid?
O gün geldiğinde... senin teorik kafalı inek kuzenlerin bu çocuğa yatağa nasıl kız atılacağını gösterebilecekler mi?
It just didn't work... the way the eggheads of that time expected it to.
Fakat sadece... Sadece tahmin edilen süre içinde olmadı.
A few eggheads in the audience may know what calico is, but madapolam?
Seyircilerden iki üç entel "pazen" i bilir ama ya "madapolam" ı?
Hey eggheads, why are just sitting there.
Oo... yumurtacular, niye kös kös oturursunuz.
I think it's time we let the eggheads at Area 51 take a crack at it.
Bence artık 51. Bölge'deki yumurta kafalılara baktırmalıyız.
Why would I want to hang around a bunch of eggheads studying nuclear physics when I could run an empire?
Neden bir imparatorluk sürebilirken nükleer fizik çalışan bir sürü inekle birlikte takılayım ki?
It's like a self-help manual for eggheads.
Enteller için öz-yardım rehberi gibiydi.
I told all them eggheads not to toss dead animals down the incinerator shaft.
Tüm o entellere, çöp fırını bacasına ölü hayvan atmamalarını söylemiştim.
Look, all the scientists and the squints and the eggheads, they wanted it to be a serial killer so it wouldn't be one of them.
- Evet. Tüm bilim adamları, şaşılar ve enteller, onun seri katil olmasını isterdi. - Yani onlardan biri olamazdı.
It's up to the eggheads now.
Şu anda bilgili kişilere uygun geliyor.
That's if the eggheads can make it stick, which even if they do,
Tabii sivri zeka avukatlar davayı kazanırsa, hem kazansalar bile
I'm sorry, chérie. That might cut it with you eggheads. This happened the way this always happens.
Üzgünüm, cicim siz enteller, anlamayabilir ama bu, her zaman olduğu gibi olmuş.
These eggheads, they seem like they're one step away from the rubber room anyway.
Şu mürekkep yalamışlar, hep kodesten uzakmış gibi görünürler.
( laughs ) I thought we were going to have to take it easy on the eggheads.
Entellktüellere kibar davranacağımızı sanmıştım.
Some eggheads have postulated about this place.
Bazı akıllı kişiler burayı farzetmişler.
Listen, don't take any nonsense of those bloody eggheads, me old mucker.
- O entel bozuntularının saçma sapan kaprislerini çekme.
Eggheads killing each other over exhibits no one really wants to see.
"Enteller" kimsenin görmek istemediği sergiler için birbirini öldürüyor.
Every few months, Ingram drops off one of you eggheads for a few days or weeks to help me.
Birkaç ayda bir, Ingram buraya siz akıllı çocuklardan birisini birkaç gün ya da haftalığına bana yardım için gönderir.
It was a question on Eggheads.
Eggheads'te sormuşlardı.
And I saw it on Eggheads.
Ayrıca Eggheads'te izledim.
I bet you'll be glad when you're sitting on your boat, instead of having to baby-sit these eggheads and politicians.
İddiaya girerim, teknende oturmayı bu yumurta kafalılara ve politikacılara bebek bakıcılığı yapmaya tercih edersin.
Set them for 10 pounds, eggheads!
5 kiloya ayarlayın, patates kafalar.
What do your eggheads say about Nikita's phone?
Adamların Nikita'nın telefonu hakkında ne diyor?
Fact is, these eggheads and whatnot may be smarter than all of us put together in this room.
Gerçek şu ki bu hocalar falan bizlerden zeki olabilir.
Eggheads.
Entelektüel kişilere.
That is where we keep the eggheads.
Entelektüel arkadaşları orada tutuyoruz.
Okay, the next one of you eggheads to pull an unapproved prank will be subjected to unapproved discipline.
Tamam, siz bilgili kişilerden onaysız bir eşek şakası yapan ilk kişi, onay almamış bir disiplin cezasına maruz kalacak.
Those eggheads in there know what happened to our kids!
Oradaki yumurta kafalılar çocuklarımıza ne olduğunu bilmek istiyoruz.
The goofballs that run around stirring up trouble, and the eggheads that make a big deal out of it.
Etrafta koşuşturup sorun çıkaran ahmaklar ve bu sorunları büyüten enteller.
Think, eggheads!
Düşünün!
I knew you eggheads would somehow pay off one day.
Affedersin. O bacağım oluyor.