Eggman traducir turco
34 traducción paralela
Why isn't the eggman here?
Niye yumurtacı gelmedi hala?
Hasn't that eggman come yet?
Bay Yumurtacı gelmedi mi hala?
I love that eggman so much.
O yumurtacıyı çok seviyorum.
I'm starving to death... and that eggman ain't going to come... and I know it.
Açlıktan ölüyorum... ve şu yumurta adam gelmeyecek... biliyorum bunu.
Are you the eggman?
Sen yumurtacı mısın?
Eggman!
Yumurtacı!
I hear the eggman!
Yumurtacıyı duyuyorum!
In here, Mr. Eggman!
Buradayım, Bay Yumurtacı!
In here, Mr. Eggman!
Burada, Bay Yumurtacı!
The eggman!
Yumurtacı!
Mr. Eggman!
Bay Yumurtacı!
Mr. Eggman, we're havin a party for Babs on Thursday.
Bay Yumurtacı, perşembe günü Babs için parti veriyoruz..
Oh, Cotton, you make me so happy... you and the eggman.
Oh, Cotton, Beni çok mutlu ettin... sen ve yumurtacı.
Please, Mr. Eggman... please don't ever quit your job.
Lütfen, Bay Yumurtacı... Lütfen işinizi sakın bırakmayın.
In other words... that thin-shelled ovum of the domestic fowl... will never be safe... as long as there are chicken laying'... and I'm alive because I am your eggman... and there ain't a better one in town.
Diğer bir deyişle... kümesteki hayvanların yumurtalarının ince kabukları... hiçbir zaman güvende olmayacak... Tavuklar ürediği sürece... Ve be hayattayım, çünkü ben sizin yumurtacınızım... ve bu şehirde benden iyisi yok.
Oh, Mr. Eggman.
Oh,. Bay Yumurtacı.
How was that eggman today?
Yumurtacı bugün nasıldı?
And then the eggman wouldn't have- - he wouldn't have a job.
O zaman da yumurtacı- - yumurtacı işsiz kalır.
Eggman didn't do it, Babs.
Yumurtacı yapmamıştır bunu, Babs.
I know the eggman didn't do it.
Yumurtacının yapmadığını biliyorum.
With the shock of the obscene parcel... still fresh in their minds... the trailer residents bravely go ahead... with their birthday celebration... and the eggman lets his true feelings... be known to Edie.
Tiksindirici paketin şokuyla... daha akıllarında taze iken... vagon sakinleri doğum günü kutlamalarına... cesurca devam etti... Ve yumurtacı Edie'ye karşı olan... gerçek hislerini söyledi.
Edie has accepted the eggman's offer of marriage.
Edie yumurtacının evlenme teklifini kabul etti.
Oh, I do love you, Mr. Eggman... even though I do love my little eggies... just a little bit better.
Oh, Seni seviyorum, Bay Yumurtacı... Hatta benim küçük yumurtalarımı... senden biraz fazla seviyorum.
But I do love you, Mr. Eggman... more than any man I have ever known.
Fakat seni seviyorum, Bay Yumurtacı... Tanıdığım bütün erkeklerden daha çok.
* I am the eggman, all right?
Ben yumurta satarım, tamam
* Oh, they're the eggman
Asıl yumurta satan onlar
Though he also said,'I am the walrus, I am the eggman', so I don't know what to believe!
Tabi Lennon şöyle de demişti, "Ben deniz aygırıyım, yumurta adamım", Bu yüzden neye inanayım bilemiyorum!
The Eggman?
Yumurta Adam?
"I am the eggman."
Ben yumurta adamım.
Or Eggman, for short.
Ya da kısaca, Eggman.
Um, well, not really, Eggman.
Pek değil, Eggman.
Your fish was named Copernicus, mine was Eggman.
Senin süs balığının adı Kopernik'ti benim ki de Eggman.