Egor traducir turco
92 traducción paralela
Wait, Egor, I'll calm down your soul and I'll get calm myself.
Bekle, İgor, Ben hem seni avuturum hem kendimi avuturum.
What evil people they are, Egor!
İgor! İnsanlar ne fesat..
Hello, Dear Egor Nikolaevich!
Merhaba, Sevgili İgor Nikolayeviç!
Why don't you come, Egor?
Neden gelmiyorsun, İgor?
What shall we have, Egor?
Ne alalım, İgor?
Well, Egor, tell me more about yourself.
Ee, İgor, bana kendinden bahsetsene.
What did you expect, Egor, by lying to me?
Bana yalan söylemekten ne umdun İgor?
Ah, Egor!
Ah, İgor!
Egor, what's the word?
İgor, neydi o kelime?
I'll go check the sauna, Egor.
Ben banyoyu hazırlıyorum, İgor.
How can you live like this, Egor.
Nasıl böyle yaşayabiliyorsun, İgor.
What happened, Egor?
Ne oldu, İgor?
Egor, you sure you did not mean it?
İgor, isteyerek yapmadığından emin misin?
Do what you decided, Egor.
Ne istersen onu yap, İgor.
Thank you for the truth, Egor.
Gerçeği söylediğin için sağol, İgor.
Are you Egor?
İgor sen misin?
Yes, I am Egor.
Evet, benim İgor.
Egor, darling...
İgor, sevgilim...
Egor Prokudin, thief and repeated offender.
İgor Prokudin, hırsız ve mükerrer sabıkalı.
Don't take it close to heart, Egor.
Dert etme İgor.
Egor, be gentle with her.
İgor, ona iyi davran.
Egor, darling, calm down, baby!
İgor, sevgilim, sakinleş, güzelim!
- What time, Egor?
- Ne zamanı, İgor?
Egor, let's go.
İgor, gidiyoruz.
Kolya will start, and Egor will have to go to jail.
Kolya başlatacak, İgor hapse girecek.
Egor don't go, you don't know him.
İgor gitme, onu tanımıyorsun.
Could have called, come, Egor, see us.
Çağırsanıza,'gel İgor, bize bak'desenize!
Egor!
İgor!
Egor, who is this?
İgor, kim bu?
A person came to see Egor.
İgor'u görmeye geldi.
I'm afraid, Egor.
Korkuyorum. İgor.
Egor, I beg you, promise, they won't do anything to you?
İgor, yalvarırım, söz ver, sana birşey olmayacak değil mi?
Don't be mad, Egor.
Kızma, İgor.
Egor, we've just started.
İgor, daha şimdi başladık.
Egor, darling!
İgor, sevgilim!
- Egor, dear, don't speak.
- İgor, hayatım, konuşma.
Hang on, Egor.
Dayan, İgor.
- Egor, darling, we'll be in the hospital soon.
- İgor, sevgilim, hemen hastaneye gideceğiz.
Here, Egor, here I am.
İşte, İgor, buradayım.
I'll be right back, Egor, wait.
Hemen döneceğim, İgor, bekle.
Best regards, Egor Prokudin.
En iyi dileklerimle, İgor Prokudin.
- Egor Bikov.
- Egor Bikov.
- And this is my assistant driver, Igor.
- Bu da yardımcım Egor.
- Igor?
- Egor mu?
Igor.
Egor.
What Igor really meant to say is it's the fabulous dumpster by the Ritz in Lower Uncton.
Aslında Egor Aşağı Uncton'daki Ritz'in yanına diktikleri meşhur çöplüğü kastediyordu.
- Didn't you, Igor?
- Değil mi, Egor?
- By us? Egor, it worked!
işe yaradı!
Yes, if we want a picture for the Christmas card.
Eğor Noel kartı için resim çekeceksek. Noel gibi görünmesini sağlamalıyız.
I'll be off to the left if you tear his ear off and want to throw it to me.
Eğor kulağını koparıp güzel bir bayana atmak istersen.. ... sol tarafta olacağım.
Hi, Egor.
Merhaba, Egor.