Elephant traducir turco
3,151 traducción paralela
Elephant and wagon train can't scratch the surface tension.
Fil ve yük treni bozamaz yüzey gerilimini.
He has enough drugs inside him to knock out an elephant.
Bünyesinde bir fili bayıltacak kadar ilaç var.
Here. Dung heap in the elephant habitat.
- Fil bahçesindeki havalandırma.
So I was doing my guitar solo and then an elephant joined in on the drums.
Ben solo gitar çalıyordum. Sonra bateri çalan bir fil bana katıldı.
A dead elephant is still valuable
ölü bir fil hala değerlidir
Our elephant is still alive.
Bizim filimiz ise hala canlı.
Elephant.
Fil.
But I do want to address the elephant in the room, which is, you know,
Köşede kalmış bir gerçeği açık etmek isterim. O da :
Oh, an elephant is far more regal.
Fil çok daha şaşaalı.
Yeah, well, I had it on the market, but I think it might be easier to sell an elephant these days.
Evet, satmaya çalışmıştım ama bugünlerde bir fil satmak daha kolay sanırım.
Ballerina, then the elephant my brother gave me, then the swan, then the cat, then the mouse, then your bear.
Balerin sonra kardeşimin verdiği fil sonra da kuğu, sonra kedi, sonra fare ve sonra da senin ayıcık.
A scrape's a scrape, whether you're sewing an elephant leg or my wife's, right?
Kesik, kesiktir. Ha fil bacağı ha benim karımın bacağı, değil mi?
Thank you for comparing me to an elephant.
Beni bir fille karşılaştırdığın için çok sağ ol.
You look like The Elephant Man.
Fil Adam gibi görünüyorsun.
The Elephant Bear.
Fil ayı.
E-Elephant Bear? !
Fil ayı mı?
Elephant Bear?
Fil ayı?
Only the Elephant Bear could pull that off.
Sadece fil ayı bunu başarabilir.
U-Um... What's an Elephant Bear?
Fil ayı nedir?
When the Elephant Bear awakens, it's to store nutrients for its next hibernation.
Kitabımda fil ayı yok. Fil ayı uyandığı zaman bir sonraki uykusu için besin depolar.
In order to forget that fear, we've forbidden talk of the Elephant Bear since then.
O korkuyu unutmak için fil ayıdan bahsetmeyi yasakladık.
We're no match against an Elephant Bear!
Fil ayıya karşı koyacak gücümüz yok.
They say that the Elephant Bear accumulates lots of different kinds of nutrients as fat.
Fil ayının çok çeşitli yiyecekleri yiyip yağ olarak depoladığını söylerler.
I'm going to eat that Elephant Bear!
Fil ayıyı yiyeceğim!
Elephant Bear...
Fil ayı...
I'm sure with that technique, the Bear Elephant will be a breeze.
Eminim o teknikle ayı fil fena savrulacak. Yoksa fil ayımıydı? Kugi yumruğu birçok yumruğu tek seferde vurur.
It's the Elephant Bear's marking!
Fil ayının izi!
This is... the Elephant Bear?
Bu... Bu fil ayı?
This is an Elephant Bear that's been asleep for 15 years.
Bu fil ayı 15 senedir uykudaydı. Yani etinin tadı kıvamına gelmiştir ve çok lezzetlidir, değil mi? Ha?
I'll share the Elephant Bear's meat with you.
Fil ayının etini seninle paylaşacağım.
Elephant Bear!
Fil ayı!
Giving us the Elephant Bear?
Fil ayıyı bize vermekten?
It's thanks to Peck that I was able finish of the Elephant Bear.
Peck sayesinde, fil ayının işini bitirebildim.
An Elephant Bear.
Fil ayı.
Toriko-san caught another Elephant Bear?
Toriko-san fil ayı mı yakalamış?
Yeah, I bet everyone was a variation of the Elephant Man.
Evet, bahse varım herkes Fil Adam'ın bir türevidir.
The elephant bird stood more than three metres tall. And 1,000 years ago, it would have roamed these spiny scrublands.
Fil kuşu üç metreden daha uzun boyluydu ve bin yıl önce bu iğneli çalılıklarda dolaşırdı.
Two thousand years ago, humans first came to Madagascar, and it seems the elephant bird started to vanish soon after.
İki bin yıl önce Madagaskar'a ilk insanlar geldi ve görünüşe göre fil kuşları da kısa süre sonra yok olmaya başladı.
The elephant's already in the room.
Gerçekler ortada.
How about the elephant that's in the room?
- Asıl konuya gelelim o zaman.
It's like there's this big elephant in the room and you don't even see that it's there.
Sanki odada kocaman şişman bir fil var da, - orada olduğunu bile bilmiyorsun.
- What elephant, Saul?
- Ne fili, Saul?
In Delhi, there was always an elephant tied outside the house of my ancestors.
Delhi'de, atalarımız evinin önünde her zaman bir fil olurdu.
Park a Mercedes outside your house instead of an elephant.
Evinin önüne fil yerine Mercedes park edecek.
So, w-who's gonna point out the big pink argyle elephant in the room?
Pekâlâ, odadaki büyük pembe baklava desenli fili kim işaret edecek?
And the answer was elephant!
Cevap da fil olacaktı.
Right here - - elephant, tiger, bear.
İşte burda - fil, kaplaan, ayı.
A handbag, flowers, a stuffed elephant.
El çantası çiçekler, oyuncak bir fil.
Now go address the elephant in the room.
Şimdi filin olduğu yere git.
An elephant!
Fil geliyor!
Just how big is this Elephant Bear...?
Fil ayı ne kadar büyük olabilir ki?