Elliott traducir turco
927 traducción paralela
- You're Susan Elliott?
- Siz Susan Elliott mısınız?
My name's Elliott.
Adım Elliott.
Have you told Mr. Elliott and Mr. O'Doul about this?
Bay Elliott ve Bay O'Doul'a bundan bahsettin mi?
Professor Elliott has another surprise for you.
Profesör Elliott'un size bir sürprizi var.
Mr. Elliott is down with fever himself.
Bay Elliott ateş içinde yatıyor.
- Elliott's already sent a runner for some.
- Elliott ilacı getirtecek.
Where Elliott?
Elliott nerede?
Dr. Elliott, Mr. District Attorney.
Dr. Elliott, Bölge Başsavcısı.
Scott Elliott, psychologist, Ph. d.
" Scott Elliott, Psikolog. Doktora unvanlı.
I don't think he's a snooper, and we could certainly use the money.
Dr. Elliott'ın gizli iş çevirdiğini sanmam. Bu parayı da kullanabiliriz.
And because, well... we've always liked Dr. Elliott.
Ayrıca hem paraya ihtiyacımız var hem de... Dr. Elliott'ı hep sevmişizdir.
This is Scott Elliott.
Ben Scott Elliott.
You were recommended to me by the firm of Hanford, Sloan and Elliott.
Hanford, Sloan ve Elliott firması tarafından önerildiniz bana.
Yes, Elliott.
Evet, Elliott.
- Evening, Mr Elliott.
- İyi akşamlar bay Elliott.
- Been keeping you busy, Mr Elliott?
- Evet. - Meşgul müydünüz bay Elliott?
- Good night, Mr Elliott.
- İyi geceler bay Elliott.
Mr Elliott, His Grace, the Duke of Chalfont.
Bay Elliott, Zat-ı şerifleri, Chalfont dükü.
Poor Elliott.
Zavallı Elliott.
Leighton, Elliott, Bolton, Macartney.
Leighton, Elliott, Bolton, Macartney.
I'm Mark Elliott.
Ben Mark Elliott.
- Well, I'm a guest, Mr Elliott.
- Yani, ben misafirim Mr Elliott.
If we were in Chungking, Mr Elliott, Third Uncle would consider it unpardonable to accept.
Chungking'de olsaydık, Mr Elliott Büyük ( üçüncü ) amca bunu kabul etmeyi affedilmez bulurdu.
- Oh, this is Mr Elliott.
- Oh, bu Mr Elliott.
Tell me about Mark Elliott.
Mark Elliott'dan bahsetsene.
I'm not remotely interested in Mr Elliott.
Mr.Elliott'la biraz bile ilgili değilim.
Lightning will not strike me, Mr Elliott.
Şimşek bana çarpmaz, Mr Elliott.
I hear Mark Ellio s gone to Singapore.
Mark Elliott'un Singapur'a gittiğini duydum.
There seems to be a conspiracy to arouse my interest in Mark Elliott.
Mark Elliott'a ilgimi uyandırmak için bir komplo seziyorum.
Mark Elliott!
Mark Elliott!
- Nora, this is Mark Elliott.
- Nora, bu Mark Elliott.
When did Mark Elliott discover medicine?
Mark Elliott tıbbı ne zaman keşfetti?
Not if you're Mark Elliott and Han Suyin.
Mark Elliott ve Han Suyin'sen, olmaz.
- Dr Han, Mr Elliott to see you.
- Dr Han, Mr Elliott sizi görmeye gelmiş.
There, Mr Elliott.
Siz de oraya, Mr Elliott.
Third Uncle... I respectfully ask your permission to become the wife of Mark Elliott.
Büyük Amca Mark Elliott'un karısı olmak için, saygıyla izninizi istiyorum.
And will you now give up your vow to medicine for devotion to Mr Elliott?
Mr Elliott'a bağlılığın nedeniyle, tıbba olan yemininden vaz mı geçeceksin?
The new tapestry will be tightly woven, Mr Elliott.
Duvar halısı burada çok sıkı dokunur, Mr Elliott.
We are not strange to this problem, Mr Elliott.
Bu soruna yabancı değiliz, Mr Elliott.
And there's been some ugly talk about you and Mr Elliott.
Sizinle, Mr Elliott hakkında çirkin söylemler var.
Mr Elliott is married, you know.
Mr Elliott evli, bildiğiniz gibi.
Mr Elliott telephoned.
Mr Elliott telefon açtı.
Mr Elliott.
Mr Elliott.
"Who is that beautiful Chinese girl Mark Ellio s out with?"
"Mark Elliott'la çıkan bu güzel Çinli kız kim?"
- Because of Mr Elliott?
- Mr Elliott nedeniyle mi?
Say, Miss Elliott,
Diyorum ki, Bayan Elliott,
You're safe now, Miss Elliott.
Şimdi güvendesin, Bayan Elliott.
Oh, Miss Elliott.
Oh, Bayan Elliott.
Miss Elliott, that's murder.
Bayan Elliott, bu cinayet.
Miss Elliott, we can't go moving a dead body, we'll get in trouble with the police.
Bayan Elliott, cesedi hareket ettiremeyiz, polisle başımız derde girer.
Miss Elliott, I can't get involved in a murder.
Bayan Elliott, ben bir cinayete karışmak istemem.