English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Ellipse

Ellipse traducir turco

40 traducción paralela
If we suppose that the center of the circumference describes an ellipse of semi-axis M and N, the parametric equations of this ellipse will be...
Çemberin çevresinin M ve N ile gösterilen yarı-eksenli bir elipsi tanımladığını varsayarsak elipsin parametrik denklemleri -
A stone thrown with even greater speed will move around in an ellipse.
Daha büyük bir hızla atılan taş, elips şeklinde hareket edecektir.
Ellipse corresponds to calculated values.
Elips değerlerini hesaplamak için gelen karşılık.
And yours is based on the function of an ellipse?
Ve sizinki de bir elipsin fonksiyonuna dayanıyor.
Months later, in some desperation he tried the formula for the first time for an ellipse.
Aylar sonra çaresizlik içinde ilk defa formülü bir elips üzerinde denedi.
The ellipse matched the observations of Tycho beautifully.
Elips Tycho'nun gözlemlerine çok güzel bir şekilde uydu.
It is offset. It's at one focus of the ellipse.
Biraz yanda, elipsin iki odağından birisinde olmalıydı.
A planet moves in an ellipse with the sun at one focus.
Gezegenler Güneş'in odağındaki bir elips yörüngede ilerler.
Apollonius of Perga studied the parabola and the ellipse curves that we know today describe the paths of falling objects in a gravitational field and space vehicles traveling between the planets.
Pergeli Apollonius, yerçekimsel ortamda düşen objelerin ve gezegenler arasında seyahat eden uzay araçlarının seyrini tanımlayan eğriler olan parabol ve elipsleri çalıştı...
Perhaps I'm locked in a sphere or an ellipse.
Belki bir küre ya da elipse kilitlendim.
I stole it during the ellipse.
Elips sırasında çaldım bunu.
Be nice, stick to the ellipse.
Çubuğu deliğe sokmak, güzel olur.
It's called a graviton ellipse.
Çekimsel elips deniyor.
No one's gotten this close to a graviton ellipse and lived to tell about it.
Çekimsel elipse bu kadar yaklaşan daha önce hiç kimse olmamıştı.
Commander Chakotay mentioned a space capsule that was consumed by a graviton ellipse.
Komutan Chakotay, çekimsel elipsin içine çekilen bir kapsülden bahsetmişti.
Seven, you said the Borg were working on a way to get inside a graviton ellipse.
Seven, Borg'un bu çekimsel elipsin içine girmesini sağlayacak bir yol üzerinde çalıştığını söylemiştin.
Would you mind recording some images when you're inside the ellipse, for those of us not lucky enough to make the trip?
Sakıncası yoksa, elipsin içine girdiğinizde bu geziye katılma şansı bulamayanlar için, bazı resimler çeker misiniz?
Instead of a graviton ellipse, we should call it the "Kitchen Sink Anomaly."
Çekimsel elips yerine, "Anomaliye batan mutfak" diyebiliriz.
The ellipse is returning to subspace.
Elips, altuzaya geri dönüyor.
- Calculating landing ellipse.
- İniş elipsi hesabı yapılıyor.
Based on our last uncorrupted nav state I'd say we're somewhere in this 60 by 120 kilometer ellipse.
Son düzgün navigasyon durumumuza göre 60 ile 120 kilometrelik bir elipsin içindeyiz.
Listen, the axis of an ellipse...
Dinle. Elipsin ekseni...
It drew an ellipse.
Şimdi.
That spatter pattern, angled impact. Long ellipse with a tail.
Damlanın şekli ve düşüş açısı kuyruklu bir elips şeklinde.
A dark day for Richard Nixon, who has drawn crowds to the vast Ellipse south of the White House before.
Richard Nixon için kara bir gün. Kitleler sabah saatlerinden itibaren Beyaz Saray'ın güney yakasını...
It was notable for the fact that it was not moving in an asteroidal ellipse.
En çok dikkat çeken özelliği asteroit döngülerinden farklı bir şekilde hareket ediyor oluşuydu.
We speak of the circle, of the ellipse and parabola.
Çember, elips ve parabolü konuşmuştuk.
Circle, the ellipse...
Daire ve elips...
An ellipse!
Bir elips!
An ellipse with the sun in one focus.
Merkezinin birinde Güneşi olan bir elips.
Because, what is the circle but special ellipse whose foci are so close to get that seem one
Bu nedenle çok özel bir elips varken neden bir daire olsun ki? Odakları çok yakın olduğundan tek bir odakmış gibi gözüküyor.
One thousand, two hundred years later, in the 17th century, astronomer Johannes Kepler described that one of those curves, the ellipse, governs the movement of the planets.
1200 yüzyıl sonra, 17. yüzyılda, gök bilimci Johannes Kepler gezegenlerin hareket ettiği eğrilerden birini, elipsi tanımlamıştır.
One-point-two-six. An ellipse.
1,26.
and who therefore ran through the icy streets obsessed with a sudden flash of the alchemy of the use of the ellipse the catalog the meter and the vibrating plane,
titreşen düzlem kullanımının... simyasındaki ani parıldamaya takıntılı... hayal kurup birleştirilmiş imgele boyunca... zaman ve uzayda somutlaştırılmış,
Our best information puts this somewhere in the Tramalin ellipse It's... abnormality! It's... the sailor's nightmare alike!
Elips içinde bir durum söz konusu Bir tür yok olma gibi
He dropped the enduring belief in divine circles, and tried other shapes, until finally he found one - an ellipse.
İlahi dairelere olan kalıcı inancı bırakıp farklı şekiller denedi. Sonunda biri uyuştu. Elips.
For one thing it's not a perfect circle, it's quite an elongated ellipse.
İlk başta tam bir daire değil, uzatılmış bir elips şeklindedir.
Just as extra people on a trampoline create extra bounce, the large gas giants in the Solar System can create enough gravitational bounce to stretch a smaller body's orbit into a wide ellipse.
Tramplendeki ekstra insanların, ekstra sıçrayış yaratması gibi, güneş sistemindeki devasa gaz kütleleri de, küçük bir yapının yörüngesini daha büyük bir yörüngeye büyütecek kadar yerçekimsel sıçramaya neden olabilirler.
Dead Navy officer on the Ellipse.
Ellipse'de ölü bir Donanma subayı.
Now, the most important change is over a time period of around 400,000 years, where the Earth's orbit, the ellipse itself, gets bigger and smaller and bigger and smaller.
Şimdi, en önemli değişim her 400,000 yıllık zaman periyodunda Dünya'nın yörüngesindeki, elipsteki, büyüyüp küçükmelerde büyüyüp küçülmelerde meydana geliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]