English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Elma

Elma traducir turco

4,291 traducción paralela
Ever since what happened happened, any thought or, or memory of him has been something just to run my mind as far as fuck away from as I can get, and...
O olay olduğundan beri ona dair tüm düşünce ve anılar yasak elma gibi kaçınılacak bir şey oldu ve...
That's enough applejack for me.
Bu kadar elma rakısı yeter bana.
The Big Apple.
"Büyük Elma."
Pears, cherries, apples.
Armut, kiraz, elma.
Last time I saw apples
Son kez elma gördüm.
- The wrong woman.
- Yasak elma.
Old fashioned apple wine.
Eski moda elma şarabı.
Did the proverbial apple just fall on your head and light bulb, you invent the perpetual motion machine?
Şu ünlü elma başına düştü ve... Kafanda bir ampul yandı. Daimi hareket makinasını bu şekilde mi icat ettin?
Apples!
Elma var!
Olly olly oxen free, you can't find me.
Elma dersem çık armut dersem çıkma, beni bulamazsın.
Let me guess. It was a good road, smooth, full of photogenic reflections, with perfectly cylindrical trees on both sides. Fresh grass, cows in the fields, worm-eaten gates, flowering hedges, apples on apple trees and piles of dead leaves.
Tahmin edeyim, güzel bir yoldu, pürüzsüz fotojenik yansımalarla dolu, iki yanda da kusursuz silindirik ağaçlarla birlikte taze çimen, inekler çayırlarda kurtçukların yediği kapılar, çiçek açan çitler elma ağaçlarında elmalar ve ölü yaprak yığınları
The correct adage is one bad apple spoils the barrel and you know as well as I that this barrel's been rotting for years.
Atasözü der ki "tek çürük elma tüm sepeti mahveder" ve bunun yanı sıra biliyoruz ki bu sepet yıllardır çürüyor.
Apple?
Elma ister misin?
" An apple a day? '
"Günde bir elma"
- Yes, please.
- Elma suyu?
I have an apple for you.
Sana elma getirdim.
Take this Appy.
Elma suyunu al.
Today we'll make you Happy on Appy!
Bugün seni elma suyu ile mutlu edeceğiz!
Manali's famous for it and for Lugdi, apples, trout and... marijuana.
Manali'nin meşhurlarından. Ve Lugdi, elma, alabalık ve.. uyuşturucu
Wheat, barley, apples.
Buğday, arpa, elma.
It was the size of an apple.
Büyüklüğü bir elma kadardı.
I pick berries and apples and forage.
Evet, evet, biliyorum. Ben dut, elma ve yem toplayacağım.
" Newton made to discover the life when... apple fell on his head.
"Newton'ın hayatının keşfini yapması için... " başına bir elma düşmesi gerekmişti.
- Relax, it's just sparkling apple juice.
- Sakin ol, sadece köpüklü elma suyu.
- How's the cider this year?
- Elma şarabı nasıl bu sene?
Mind your business, old man. What say we let this lady join her children and I'll buy you all some cider?
Bu bayanı bırakalım da çocuklarına gitsin ben de size biraz elma şarabı ısmarlayayım.
You know, apples or oranges, what do you like?
Elma mı portakal mı, hangisini istersin?
Olly olly oxen free.
Elma dersem çık.
Apple.
Apple ( elma ).
That apple sure didn't fall far from the tree.
Elma emin düşmedi ağacından uzak.
cocaine and... apple juice.
kokain... elma suyu.
Too much cider.
Çok elma şarabı içtim.
I think he bought an apple orchard with our money.
Paramızla bir elma bahçesi satın aldığını sanıyorum.
Heidi and her sister, yeah says we'll smoken an apple
Heidi ve kız kardeşi... Elma tüttüreceğimizi söylediler.
- Of course he isn't. It's apples and oranges.
Sosta elma ve portakal var.
What's that apple core supposed to be?
Elma koçanı neyi temsil ediyor?
Ooh, well, that is just an apple core.
O sadece bir elma koçanı.
Little man in the canoe?
Şeftali ağacında elma arayan adam!
Can I get a cider?
Elma şarabı alabilir miyim?
Also get me a... yoghurt, chocolate and apple. Mango, blueberries and water melon sorbet.
Ayrıca bana yoğurt, çikolata ve elma mango, yabanmersini ve karpuz şerbeti verin.
No, you can have an extra apple if you want.
Hayır. İstersen ekstra bir elma alabilirsin.
You can have an apple, if you like.
İstersen elma da yiyebilirsin.
An apple and a banana for you.
Sizin için de bir elma ve bir muz.
A banana and an apple.
Bir muz ve bir elma.
We'd love some more of that applesauce though.
Biraz daha elma püremiz olmasından memnunuz.
- Apple, like the fruit?
- Meyve, yani elma anlamındaki Apple mı?
It's simple but sophisticated.
Elma. Basit ama sofistike.
Since morning eating apples, I've gone bananas.
Sabahtan beri elma yemekten çılgına döndüm.
The piss is just apple juice.
Sidiğin, elma suyuna benzemesi gibi.
- Yeah.
Elma suyu ister misin?
I said snacks, which means an apple.
Elma da bir atıştırmalıktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]