Embark traducir turco
330 traducción paralela
"Listen Brother, I wonder... shouldn't we pray before we embark in such a bold enterprise?"
"Dinle kardeşim, merak ediyorum böyle cesur bir girişimde bulunmadan önce dua etmemiz gerekmez mi?"
We are about to embark... On an ocean of mysticism and passion... in a small, leaky boat.
Küçük, su sızdıran bir tekneyle gizem ve tutku okyanusunda yola çıkmak üzereyiz.
Bye, embark, come back.
Kayıklarla geliyorlar.
We march to Portsmouth and embark at midday.
Portsmouth'a ilerleyip öğlen vakti gemiyle yola çıkacağız.
It is about to embark on a boat.
Sör Humphrey bu geceki Falmouth gemisine binecek. Neler oluyor? Bu da nedir?
I, your Wizard per ardua ad alta am about to embark upon a hazardous and technically unexplainable journey into the outer stratosphere!
Ben, per ardua ad alta büyücünüz dış stratosfere doğru tehlikeli ve teknik olarak açıklanması imkansız bir geziye çıkmak üzereyim!
They're too intelligent to embark on a project that would mean the end of civilization.
Medeniyetin sonu anlamına gelecek bir projeye girişmeyecek kadar zekiler...
We made it a practice that Herbert should embark from the place nearest to the house where our convict was hidden.
Herbert'ın, mahkûmumuzu sakladığımız eve... en yakın yerden tekneye binmesini... alışkanlık haline getirdik.
Only a person with undaunted optimism would embark on such a venture.
Böyle bir maceraya ancak cüretkar ve iyimser olanlar atılabilirler.
I resolved to embark upon her courtship as soon as a decent period of mourning should have elapsed.
Makul bir yas süresi geçtikten sonra, kendisine kur yapmakta kararlıydım.
I've got one suggestion before we embark.
Gitmeden önce bir önerim bulunuyor.
I suggest that Your Ladyship cross the Isthmus of Panama and embark on a ship which has frills and fancies enough for women passengers.
bakın hanfendi panama kanalından geçeceğimizi düşünürsek. ve süslü bayanlar için yapılmış yolcu gemisi değiliz.
In a few years, we were ready to embark on a dance concert tour.
Birkaç yıl içinde, bir dans konser turuna çıkmaya hazırdık.
As a matter of fact, I saw you embark.
Doğrusunu isterseniz binişinizi gördüm.
All the same, I fancy I have certain qualities that might have proved useful, had I chosen to embark on a life of crime.
Yine de, yararlı olabilecek niteliklerim olduğunu düşünürüm, eğer yaşamımı suç işleyerek geçirmeyi seçseydim.
Once that has been done, the Christian kings will embark on a new crusade.
Bu sağlandıktan sonra da, Hıristiyan krallar yeni bir Haçlı Seferi düzenlemelidirler.
So I embark on migration number five.
Ben de beş numaralı göçüme başlayacağım.
Word has been received that you wish to embark your armies... on the Cilician ships from the Italian port of Brundusium.
Ordularınızı İtalya'nın Brundusium limanından... Kilikya gemilerine bindirmek istediğinizi duymuş bulunuyoruz.
From which port do they propose to embark?
Hangi limandan gemilere binmeyi öneriyorlar?
Well if I ever do embark on such a venture, there is someone else,
Eğer böyle bir işe kalkışacaksam bir başkası var.
Gentlemen, we're about to embark on a very momentous journey.
Beyler, çok önemli bir yolculuğa çıkmak üzereyiz.
The assassination group will embark at once in our time machine.
Suikast grubu hemen zaman makinemize konuşlanmalı.
Well... naturally I discontinued my work... when you decided to embark on your romantic search for Mr. Cobb.
Evet... doğal olarak tabii Bu tür problemler yüzünden İşimi devam etmekte zorlanıyorum. Bay Cobb'u bulmak için romantik arayışlara girmeyi bir kenara bırakırsanız...
Let us clear the rubble and lay the bricks... and let us do so in the firm conviction that we are building for the future... that never again shall we have to embark upon such a conflict... as we recently endured.
Enkazları temizleyip, tuğlaları dizelim ve bir daha asla, yakın geçmişte katlandığımız gibi bir mücadeleye girmek zorunda kalmayacağımıza kesin olarak inanarak geleceği inşa edelim.
We will embark in our time machine at once.
Derhal zaman makinemize konuşlanacağız.
I... suggest that, er, we re-embark.
- Bence gemiye binmeliyiz. - Evet.
But you will go ahead by water to Debba... make a formation there... and then take the desert crossing to Metemmah... there to embark for Khartoum.
Ama siz Debba'ya nehir tarafından ilerleyeceksiniz. Orada düzene girip. Metemma'ya doğru çölü geçeceksiniz, oradanda Hartum'a yöneleceksiniz.
Will all personnel standby to embark.
Uçuş ekibinin kalkış için hazırlanması rica olunur.
We shall embark to the land of Egypt, where, years ago, in a mountain overlooking the Valley of the Pharaohs, I did prepare for us a wondrous shrine unknown by any living man.
Yıllar önce firavunlar vadisine bakan bir dağda yaşayan hiç kimsenin bilmediği muhteşem bir tapınak yaptırdığım Mısır ülkesine gideceğiz.
They knew that the troops they did not go to swim until England, therefore, they had that to embark.
Askerlerin İngiltere'ye kadar yüzemeyeceklerini biliyorlardı. Bu nedenle gemilere saldırmalıydılar.
Men, you are about to embark on a great crusade to stamp out runaway decency in the West.
Arkadaşlar, Vahşi Batı'daki ahlaksızlığın kökünü kazıyacak... büyük bir haçIı seferine çıkmak üzeresiniz.
- They let you embark in Liverpool?
- Liverpool'da binmenize izin mi verdiler? - Evet.
- Yes. - They let you embark in Liverpool?
- Liverpool'da binmenize izin mi verdiler?
Our family was not absolutely opposed to it... but because ofthe troubles in America... Lieutenant Pinson had suddenly to embark with his regiment... for Halifax.
Ailem kesin bir dille karşı çıkmadı ama Amerika'daki sıkıntılar yüzünden Teğmen Pinson, alayıyla birlikte aniden Halifax'a gönderildi.
I would like to embark the aircraft owner on Cayuga.
uçak sahibinide Cayuga'ya kabul etmenizi isterim.
A treasure hunt is what we are about to embark on, but the lady kid's game is the real fame.
Girişmek üzere olduğumuz bir hazine avı, fakat oyun olsun diye değil, gerçekten.
She has gone down the SouthHampton, in time to embark on Queen Elisabeth.
Amerikalı Bayan erkenden Southhampton'a gitti. Zamanında gemiye binmek için.
Stromberg Crews One and Two, embark your submarines.
Stromberg Mürettebatı Bir ve İki, denizaltılara binin.
Yes... it might be premature to embark on such a radical program.
Evet... Böyle köklü bir programı desteklememek şirket için kötü olacak.
Ready to embark on man's greatest journey.
İnsanlık en büyük yolculuğuna girişmeye hazır.
Moonraker Six, astro-technicians prepare to embark.
Moonraker 6 astro-teknikerler, binmeye hazır olun.
I repeat, Moonraker Six astro-technicians, prepare to embark.
Tekrar ediyorum, Moonraker 6 astro-teknikerler, binmeye hazır olun.
Well you four are certainly the first to embark on such an adventure.
Şey siz dördünüz kesinlikle böyle bir maceraya katılan ilk değilsiniz.
'Grunthos is reported to have been disappointed by the poem's reception,'and was about to embark on a reading of his 12-book epic :
Grunthos şiir dinletisinde hayal kırıklığına uğradığı için, 12 kitaplık şiir dizisi
And now we will ride full tilt to Dover, and there embark for France.
Şimdi Dover'a kadar yokuş aşağı gideceğiz, oradan da Fransa'ya hareket edeceğiz.
Now, we're about to embark on a potentially dangerous mission.
Çok tehlikeli bir işin altına giriyor olabiliriz.
Ready to embark, nevertheless, on the world's longest race and they're just aching to go!
Yine de dünyanın en uzun koşusuna hazırlar ve başlamak için can atıyorlar.
They say we will embark.. at the old harbor
Eski limanda gemiye binecekmişiz
Excuse me.. we feel so sorry that we can let him embark
Üzgünüm memur bey. Bu durumda Onu gemiye alamayız.
I, Dr. Emmett Brown, am about to embark on an historic journey.
Ben, Dr. Emmett Brown, tarihi bir yolculuğa çıkmak üzereyim.
Prepare to embark in six hours.
6 saat içinde yola çıkmaya hazırlanın.