Empath traducir turco
104 traducción paralela
It fits, Jim. She must be an empath.
Duygu paylaşımı yapabiliyor.
She must be a totally functional empath.
Duygu paylaşımı fonksiyonuna sahip.
I thought I was the empath.
Bende duyguları sezenin kendim olduğunu sanırdım.
I thought I was the empath.
- Hayır. İçinizden biri ölecek.
Why haven't you told anyone you're an empath?
Neden bir empat olduğunu kimseye anlatmadın?
And I don't hide that I'm an empath.
Ve bir empat olduğumu da gizlemiyorum.
"Picard's empath won't trust you," they said.
"Picard'ın empatisi sana güvenmez," derlerdi.
- Picard's empath?
- Picard'ın empatisi?
You don't need an empath to sense that woman's feelings.
O kadının hislerini fark etmeniz için bir empatiğe ihtiyacınız yok.
There are instances when having an empath along is helpful.
Yanında empat bulundurmanın yardımcı olduğu durumlar var.
As an empath, you're the only person who could perform it with me.
Bir empat olarak, bunu benimle birlikte yerine getirebilecek tek kişisiniz.
She's an empath.
O bir empat.
I apologize. As an empath, I sensed your authority.
Özür dilerim Kaptan, bir empat olarak buradaki otoritenizi sezdim.
Unfortunately, I'm not an empath.
Maalesef ben bir empat değilim.
- That's right, you're an empath.
- Bu doğru, sen bir empatsın.
You are an empath.
Siz bir empatsınız.
"I understand you're an empath."
"Anladığım kadarıyla empatikmişsin."
An empath.
Bir empatiğe.
I.... I'm an empath.
- Ben... iç dünya uzmanıyım.
You're becoming some kind of an empath yourself, Mulder.
Duygularınla hareket eder hale geliyorsun, Mulder.
I'm an Empath demon.
Ben Empati iblisiyim.
Empath demon.
Empati iblisi.
Probably not, since the signs Prue read as an empath prove that he loves you.
Büyük ihtimalle hayır, Prue'nun empati okuyuşu seni sevdiğini kanıtladı.
Based on everything you said, it sounds like your shut-in's a future empath.
Anlattıklarına göre ileride empatik olacak olan biriyle karşılaşmışsın gibi gözüküyor.
It'd be a shame to lose a future empath and all the good he'll do.
Empatik olacak birini ve yapacağı iyi şeyleri kaybetmek yazık olur.
Free the empath Release his gift Let his pain be cast adrift
Empatiği serbest bırak, yeteneğini al acısını akıntıya bırak.
My only concern is the empath who cursed me, Father Thomas.
Beni ilgilendiren sadece, beni lanetleyen Peder Thomas.
You forget who I was before I was an empath, Belthazor.
Empatik olmadan önce kim olduğumu unutmuşsun Belthazor.
But I think, and call it a hunch, that it backfired and made Prue an empath.
Ama sanırım, önsezi de diyebilirsiniz bu ters tepti ve Prue'yu empatik yaptı.
But, Prue, you're not an empath.
Ama Prue, sen empatik değilsin.
Well, I'm guessing he got the power from a true empath.
Tahminimce bu gücü gerçek bir empatikten aldı.
Could be he's looking for revenge on the empath who cursed him.
Kendisini lanetleyen empatikten intikam almak istiyor olabilir.
I know this is probably gonna sound crazy but are you an empath?
Bunun kulağa delice geleceğini biliyorum ama siz empatik misiniz?
We're witches, and we're looking for the empath who cursed a demon.
Biz cadıyız ve bir iblisi lanetleyen bir empatiği arıyoruz.
To find your strength as an empath, you must embrace the emotion.
Bir empatik olarak gücünü bulabilmen için, duyguları kucaklamalısın.
Just tell me where the empath is, and I won't kill you.
Empatiğin nerede olduğunu söyle ve ben de seni öldürmeyeyim.
If you want the empath, you're gonna have to go through me.
Eğer empatiği istiyorsan beni geçmen gerek.
So you're not an empath anymore.
Yani artık empatik değilsin.
Vinceres was trying to fight off the feelings of an empath, because demons cannot handle human emotion.
Vinceres, empatiklikle gelen duygulara karşı savaşıyordu. Çünkü iblisler insani duyguları kaldıramazlar.
I'm an empath.
Ben bir empatım. ( Empat : Başkalarının duygularını sezebilen )
Where's our future-reading empath when we need him?
Gelecek okuyan empati iblisimiz ona ihtiyacımız olduğunda nereye kayboluyor?
I'm not a champion, I'm just a regular old karaoke-singing empath demon.
Ben bir şampiyon değilim, sıradan eski bir karakoe empati demonuyum.
I... I don't get it. I thought Lorne was just an empath demon.
Lorne'un sadece bir empati iblisi olduğunu sanıyordum.
Oh, dear. An empath demon deprived of sleep for that long?
Bir empati iblisi bu kadar uzun süre uykusuz kalır mı?
This isn't good. "The effects of long-term sleeplessness on the subconscious mind of an empath can be catastrophic."
Bu hiç iyi değil. "Bir empati iblisinin, bilinçaltında yatan hafızasında, uzun vadeli uykusuzluğun etkileri feci olabilir."
"If you sever the empath from his subconscious for too long that subconscious can..." It can manifest.
"Eğer empati iblisini bilinçaltından uzun süre ayırırsanız o bilinçaltı açıkça..." Görünebilir.
I really thought I had my empath power under control.
Gerçekten kontrol altında benim empati güç olduğunu sanıyordum.
Okay, this empath thing?
Tamam, bu empati şey?
I hate talking to an empath.
L bir empati konuşurken nefret ediyorum.
An empath?
Empatik mi?
I think this empath power - is driving me crazy.
Beni deli ediyor - l Bu empati gücü düşünüyorum.