End of the hall traducir turco
360 traducción paralela
Right down to the end of the hall.
Koridorun sonunda sağda.
- Room 204, at the end of the hall.
Koridorun sonundaki 204 numaralı oda.
End of the hall.
Koridorun sonunda.
Her room's down here, at the end of the hall.
Linda'nın odası koridorun sonunda.
- End of the hall.
- Koridorun sonunda.
He was lurking around the dark end of the hall, making like a tenant trying to find a key.
Holün karanlık ucunda sinsice dolaşıp anahtarını bulmaya çalışan bir apartman sakiniymiş gibi davranıyordu.
When he had done, some followers of mine own... at lower end of the hall, hurled up their caps... and some 10 voices cried, "God save King Richard!"
Konuşması bittiğinde, benim birkaç adamım salonun alt ucundan başlıklarını havaya fırlattılar ve on kişi kadar, "Tanrı Kral Richard'ı korusun!" diye bağırdı.
( Paula ) The apartment at the end of the hall.
Daire koridorun sonundaydı
You told me it was the apartment at the end of the hall.
Koridorun sonundaki daire olduğunu siz söylediniz.
The room at the end of the hall, porter.
Koridorun sonundaki oda, hademe.
Bathroom's end of the hall.
Banyo koridorun sonunda.
There's a phone in the visitors room at the end of the hall. Thank you.
- Koridorun sonundaki ziyaretçi odasında bir telefon var.
- At the end of the hall, mister.
- Holün sonunda bayım.
One flight down, end of the hall, clean, paper towels.
Bir kat aşağıda, koridorun sonunda. Temiz. Kağıt havluları bile var.
But now it's down near the other end of the hall.
Ama şimdi koridorun öbür ucunda bir yer yumruklanıyor.
Upstairs, end of the hall.
Üst katta, koridorun sonunda.
At the end of the hall.
Koridorun sonunda.
Room La du Barry. Upstairs and all the way down, the far end of the hall.
Üst katta, koridorun sonundaki oda.
I wouldn't mind staying in a storeroom or at the end of the hall.
Bir ambarda veya koridorun sonunda kalmak aklımdan geçmedi.
The room is upstairs, at the end of the hall.
Oda yukarı katta, koridorun sonunda.
Take the service elevator at the end of the hall, down to the basement level.
Koridorun sonundaki servis asansörüyle bodrum katına inin.
It's the door at the end of the hall.
- Koridorun en sonundaki kapı. - Çok teşekkür ederim.
The bathroom's at the end of the hall.
Tuvalet koridorun sonunda.
Bathroom's at the end of the hall.
Holin sonunda banyo var.
Pay phone at the end of the hall.
Paralı telefon holün sonunda.
Mr. Graydon's door is at the end of the hall.
Bay Graydon'un odası koridorun sonunda.
I'll see you in the bathroom at the end of the hall.
Koridorun sonundaki banyoda görüşelim.
- At the end of the hall.
- Koridorun sonunda.
Corrie's not here, she's down the end of the hall.
Corrie burada değil, koridorun sonunda.
Uh, end of the hall, to your right.
Eee, koridorun sonunda sağda.
The shower is down at the end of the hall.
Duşlar aşağıda, koridorun sonunda.
End of the hall on the right.
Koridorun sonunda, sağda.
It's the fifth door on the right at the end of the hall.
Koridorun sonunda, sağdan beşinci kapı.
At the end of the hall.
Holün sonunda.
The toilet's down at the end of the hall.
-... tuvalet koridorun sonunda. - Güzel.
It's in the closet at the end of the hall, but please don't go in there!
Kilerde. Salonun altındaki kapı. - Gitme oraya.
He's at the other end of the hall.
- O binanın diğer tarafında.
♪ But the best part of all ♪ ♪ The room at the end of the hall ♪ ♪ That's where you and me ♪
# Ama hepsinden güzeli... #... koridorun sonundaki oda... #... sen ve ben her şeyi... #... yoluna koyacağız orada.
End of the hall, facing the street, upstairs.
Holün sonunda, caddeye bakan üst katta.
- It's at the end of the hall.
- Dairesi bu koridorun sonunda.
Go to the end of the hall there.
Bu koridorun sonuna gidin.
I think he went out a door at the end of the hall.
Sanırım koridorun sonundaki daireden çıktı.
Well, you tell that somebody that I'm in the office at the end of the hall.
Birilerine söyle, koridorun sonundaki odamda olacağım.
We're down here at the end of the hall.
Buradayız, koridorun sonunda.
It's down to the end of the hall to your right.
Koridorun sonunda sağda.
- Turn left at the end of the hall.
Sola dönün, holün sonunda. Çok teşekkür ederim.
- It's all the way at the end of the hall.
- Koridorun sonunda. - Tamam.
There was this one time, when you were way down at the end of the hall, and I could just see this tiny little piece of your elbow, and I didn't know for sure if it was you.
Hayır. Bir kez sen koridorun diğer uçundaydın, dirseğinin küçük bir parçasını görebiliyordum ve sen olduğundan emin değildim.
It's the last door at the end of this hall.
Koridorun sonundaki.
How can you stride down the hall with such energy at the end of the day? I'm bushed.
Uzun bir günün sonunda nasıl hâlâ böyle enerjik olabiliyorsun?
Mr. Gandhi, the sole Indian Congress Party delegate is staying at Kingsley Hall in London's East End for the duration of the talks.
Hindistan Kongre Partisi'nin tek delegesi Bay Gandi görüşmeler boyunca Londra'da... Kingsley Hall'da kalacak.