Esme traducir turco
284 traducción paralela
Esme, get away!
Esme! Uzak dur!
Hear? Oh, poor Esme.
- Zavallı Esme!
Esme...
Esme.
Esme.
Esme!
You be a good... Esme! How many times have I told you?
Esme, sana kaç kez söylemem gerekiyor?
If it's a girl, I'm kind of leaning toward Esme.
Kız olursa Esme ismi bana hoş geliyor.
Esme?
Esme mi?
"Esme." I mean it's...
"Esme." Bence...
You're too modest, Esme Hoggett.
Çok alçakgönüllüsün Esme Hoggett.
There, there, Esme. It's not the end of the world.
Esme, dünyanın sonu değil.
Esme?
Esme?
Esme Cordelia Hoggett?
Esme Cordelia Hoggett?
Esme Cordelia Hoggett, we have reason to believe you may be carrying illegal substances on your person.
Esme Cordelia Hoggett, yasadışı maddeler taşıdığınıza inanmak için sebeplerimiz var.
Of course, it was proved beyond any doubt... that Esme Cordelia Hoggett was not a felon.
Tabi, hiç şüphesiz Esme Cordelia Hoggett'ın suçlu olmadığı ispatlandı.
Esme Hoggett studied the face of the stranger...
Esme Hoggett bu yabancının yüzünü inceledi...
Esme Hoggett, Fugly Floom.
Esme Hoggett, Fugly Floom.
Uncle Fugly, Esme Hoggett.
Fugly Amca, Esme Hoggett.
I said to myself, Esme, you have let Arthur, yourself and the pig down.
Kendime dedim ki, Esme, Arthur'u kendini ve domuzu hayal kırıklığına uğratıyorsun.
I am Esme Cordelia Hoggett... and I've come for my Arthur's pig!
Benim adım, Esme Cordelia Hoggett... ve Arthur'umun domuzu için geldim!
This is Esme she will fit you.
Bu Esme. Seni hazırlayacak.
Look Esmy you must know the routine around here pretty well.
Bak Esme, buradaki rutini oldukça iyi biliyor olmalısın.
I can't prevent. It seems to be the illusion Seem that I see personally
Kendime engel olamadım Esme.
I stayed and looked after my father
Sen git Esme.Ben onunla kalırım.
I am sorry.
Affedersin Esme.
You will go back with plum Dad, has asked you.
Hayır, hayır.Esme'yle dönmelisin.
Suddenly I understood something Don't ask me why she had not died yet Why will I commit suicide
O an anladım Esme.Bana nasılını sorma.
( gasps ) esme delacroix?
Roman yazarı Esme Delacroix ile tanışın.
[man] Esme wanted to wait until tomorrow to see her doctor.
Esme, yarın doktorunu görene kadar beklemek istedi.
I don't want Esme to know.
Esme'nin bilmesini istemiyorum.
- Esme.
- Esme.
Hi, I'm Esme.
Selam, ben Esme.
Thank you, Esme, but this isn't my first trip to the sacrificial altar.
Teşekkürler, Esme bu benim kurbanı ilk tuzağa düşürüşüm değil.
Her name is Esmé Pascal, a transfer from fort Lauderdale - -
Adı Esmee Pascal. Fort Lauderdale'den buraya atandı.
Excuse me, Esme.
Affedersin Esme.
Mr Esme Howe-Nevinson.
Bay Esmé Howe-Nevinson.
- It was Miss Deverell, Esme, who gave us the Watts.
Bize Watts tablosunu Bayan Deverell gönderdi.
Esme is a painter himself, you know.
Esmé de ressamdır.
- Don't talk to me about Esme. - Why ever not?
Bana Esmé'den bahsetmeyin!
- Beautiful - a countessa - but with Esme, she had absolutely no shame.
Çok güzel bir kontesti. Ama Esmé ile birlikteyken utanmazın tekiydi!
And I hardly see Esme as life-threatening.
Ve Esmé... hiç de tehlikeli değil.
I do like Esme.
Esmé'ye değer veriyorum.
- Where's Esme?
Teşekkürler. Esmé nerede?
You're an artist, Esme. You just need someone to believe in what you do!
Sana inanmalarını bekleyen bir sanatçısın sen!
Esme!
Esme!
Esme.
Esme yapma.
- Esme.
Esme, uslu dur.
I've been angling to meet our most famous tenant, Esmé Bing, the walnut queen.
Bildiğin gibi Montana'ya taşındığından bu yana Ceviz Kraliçesi Esme Bing'le tanışmayı istiyordum.
I one refer to his name Even everything can not be done
Üzgünüm Esme.
- Esme!
Şimdi anlıyorum.
- What?
Esmé!
He threatened to kill Esme, and we had to pack up and rush back to London.
Esmé'yi öldürmek istedi, biz de geri dönmek zorunda kaldık.