English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Estate agent

Estate agent traducir turco

490 traducción paralela
KNOCK, AN ESTATE AGENT
KNOCK, Emlakçı
There was an estate agent, Knock, about whom all sorts of rumors were going around.
Hakkında envai çeşir tevatür dolaşan Knock diye bir emlakçı vardı.
As the predator Nosferatu approached, it seems that the estate agent, Knock, had already begun to fall under his spell.
Yırtıcı Nosferatu daha henüz, yoldayken, emlakçı Knock, onun tılsımının etkisine çoktan kapılmış görünüyordu.
Because my real estate agent felt the altitude would be good for my asthma.
Çünkü emlakçım yüksekliğin astımıma iyi geleceğini düşünüyor.
Get me that sour-faced real estate agent on the phone.
Şu ekşi suratlı komisyoncuyu bağla bana.
It's all of a piece from some real estate agent or other... and I think we're even gonna be able to put in a pool.
Bir parçanın hepsi bir emlakçı veya öyle bir şeyden ve sanırım içine bir havuz bile koyabiliriz.
M. Nutal, the real estate agent.
M. Nutal, emlâk ofisindenim.
- I went to a real estate agent. He gave me a list of furnished villas for rent.
Bir emlakçi bana villa listesi verdi.
It is a little large, but it's on the real estate agent's list.
- Emlakçinin listesinde.
Mrs. Grimes, your real estate agent says...
Bayan Grimes, emlakçiniz der ki...
He's the estate agent who did the sale.
Satışı yapan emlakçı.
He heard from the estate agent.
Emlakçıdan duymuş.
He was nice, the real estate agent.
O çok iyi bir emlakçıydı.
Then the Estate Agent had an enquiry from a young couple in London.
Sonra, emlakçı ev ile ilgilenen Londralı genç bir çift buldu.
When that house was empty again the estate agent rented it out to a new tennant.
Ev tekrar boşaldığı zaman, emlakçı evi yeni bir kiracıya kiraladı.
You think I wanna be a real estate agent showing apartments to buy that I can never live in?
Sence gerçek bir emlâk komisyoncusu olup asla içinde yaşayamayacağım evleri müşterilere göstermeyi mi istiyorum?
I'm a little late because I went to see everyone : ... your husband's banker, your neighbor, and also... the real estate agent handling the house, and of course the garage.
Geciktim çünkü herkesle görüşmeye gittim eşinizin bankacısıyla, komşunuzla ve ayrıca evle ilgilenen emlakçıyla, bir de araba satıcısıyla.
Well. Mr. Baxter I'm a Real Estate Agent.
Bakın Bay Baxter ben bir emlâkçıyım
I'm not a real estate agent!
Ben bir emlakçı değilim!
All kinds, offices, companies... a restaurant, a real estate agent...
Her türlü şirket var. Restoran, gayrimenkul şirketi... Ama yarısı boş.
What are you, a real estate agent?
Nesin sen, emlakçı mı?
You dudes weren't here when the real estate agent showed us around.
Emlakçi evi gösterirken ortalıkta yoktunuz.
Jack's a perfectly legitimate real estate agent.
Jack tamamen yasal bir emlakçı.
And this real estate agent says, "Let me sell your house, Buck Bundy."
Ve emlak temsilcisi "Evini satayım Buck Bundy" diyor.
The Estate Agent's Bill.
Emlak dairesi raporu.
A body's been discovered... in the southern part of the county... a real estate agent named Ed Tallent... shot at point-blank range.
Bölgenin güney tarafında Ed Tallent isimli bir emlakçının kısa mesafeden ateş edilerek vurulmuş cesedini bulmuşlar.
Well. I am an estate agent.
Ben bir emlakçıyım.
What do I look like, a real estate agent?
Emlakçıya mı benziyorum?
Mr. Yo, this is Lin, the real estate agent.
Bay Yo, ben Lin, emlakçı.
- You need a new real estate agent. " - [Applause]
- Yeni bir emlakçiye ihtiyacınız var. " - [Alkış]
A 42-year-old real-estate agent murders four strangers?
42 yaşında bir memur, dört yabancıyı mı öldürüyor?
As a real estate agent I guarantee the house'll fall first.
Bir emlakçı olarak, size garanti ederim... İlk önce ev çökecek.
Do you have to be a Century 21 real estate agent to wear the cool jackets?
Şu havalı ceketlerden giyebilmek için Century 21 emlakçılarından biri mi olmak gerekiyor?
Must be from a real estate agent.
Bir emlak acentasından olmalı.
Now, ahem, this next flat we're gonna look at... we're actually meeting the estate agent, Lance.
Şimdi bakacağımız dairede bu sefer emlakçı Lance ile buluşacağız.
So how long have you been an estate agent?
Peki ne zamandır emlakçılık yapıyorsun?
As the real estate agent said, "Location, location, location."
Emlakçının dediği gibi : "Mevki, mevki, mevki."
I'd pay extra but we won't tell the estate agent.
Ama bunu emlakçıya söylemeyelim.
It's Mr. Beeman, the real estate agent.
Bu Bay Beeman, emlakçı.
What did that estate agent say that made it all click for you?
Emlakçı ne söyledi de birden her şeyi çözdün?
The estate agent.'
Emlak yöneticisi.
Ian Eastman, the estate agent, said you were upset about some trees.
Ian Eastman, bazı ağaçlar için çok üzüldüğünüzü söyledi.
Well, don't laugh, but I'm working as a real-estate agent.
Gülme, ama emlakçılık yapıyorum.
In bed with the real estate agent?
Aşığın Moria'nın yatağında.
The real estate agent.
Emlakçın.
Well, I suppose you'll find out sooner or later. And as your real estate agent, it's my ethical duty to fully disclose all information about the property.
İyi, nasılsa er yada geç öğrenecektiniz ve emlakçı olarak konut hususunda bilgi verirken... size karşı tamamen dürüst olmak zorunluluğumuz.
What is she, a real estate agent?
Kim bu, emlakçı mı?
I am the estate agent.
- Kimsin sen?
I will go to the village to speak with our agent because of the counts of the real estate.
Köye inmem gerek. Emlak meseleleriyle ilgili ayarlamalara bakmalıyım.
Looked into some real estate, what the local agent charitably refers to as a fixer-upper.
Kendime ev baktım biraz. Emlakçının deyimiyle biraz tadilat gerektiren bir evdi.
hey, you're the real estate agent.
Emlakçı olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]