English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Eugene

Eugene traducir turco

1,882 traducción paralela
We need to see copies of the original court transcripts for the Eugene Franks case.
Eugene Franks Davasının orijinal mahkeme kopyalarını görmeliyiz.
Various possessions, personal effects of Eugene's we found after he was arrested.
Muhtelif el koymalar, tutuklandıktan sonra bulduğumuz Eugene ait özel eşyalar.
Pawn ticket made out to Eugene a few days before he was arrested.
Rehin fişi tutuklanmadan bir kaç gün önce Eugene adına düzenlenmiş.
Let's see what eugene pawned and never got back, huh?
Eugene'nin rehine bırakıp hiç geri almadığı ne var bakalım, değil mi?
I can see Eugene.
Eugene'i görebiliyorum.
I always thought that Eugene was gonna use the car in a bomb plot.
Her zaman, Eugene'nin bomba suikastında araba kullanacağını düşünmüştüm.
This little kitty's gonna tell us about Eugene 30 years ago.
Bu küçük pisipisi, bize 30 yıl önceki Eugene'i anlatacak.
As you may have heard, the D.A. recently overturned the conviction on the Eugene
Duymuş olabileceğiniz gibi, Bölge savcılığı, kısa bir süre önce Eugene Franks bombalama davasını bozdu.
We're lookin'for information on a few people that might have used to run with old Eugene.
Eski Eugene ile çalışan bir kaç kişi hakkında bilgi topluyoruz.
I can see two of Eugene's partners in crime, a man and a woman...
Eugene'in iki arkadaşını iş başında görüyorum, biri erkek, bir kadın,
The cats you were describing ran with Eugene, all right.
Tarif ettiğiniz kediler, Eugene ile kaçtılar, tamam mı?
Anyway, they were together in a militant organization with Eugene called S.A.G.
Her neyse, Eugene ile birlikte HKA adında militan bir örgüt vardı.
Why would Eugene go all those years and not rat them out?
Niçin Eugene bunca yıl neden onları ihbar etmedi?
So Eugene was just a Patsy?
Yani, Eugene, sadece bir kurban mıydı?
Sorry again about running from you guys, but when we saw the mercury cougar in the driveway, we just figured it was Eugene...
Sizden kaçtığımız için tekrar özür dileriz, beyler. Ama araba yolunda Mercury Cougar görünce, Eugene'in,... intikam için geldiğini düşündük.
After Eugene got arrested 30 years ago, we freaked out, and we stopped our radical ways.
30 yıl önce, Eugene tutuklandıktan sonra, ödümüz patladı. Radikal yöntemleri bıraktık.
We had nothing to do with setting Eugene up.
Eugene ile hiç bir bağlantımız yok.
Eugene will not learn of your whereabouts.
Eugene yerinizi öğrenemeyecek.
Did you see Melanie when we asked { \ her } if { \ there was } anyone { \ else } who'd want to set up Eugene?
Eugene'e tuzak kurmak isteyecek başka birisi var mı diye sorduğumda Melanie'yi gördün mü?
I think they're protecting somebody from Eugene.
Bence, Eugene'den birisini koruyorlar.
I'm pretty sure that Eugene met Derek and Melanie when they were all students at Santa Barbara University.
Hepsi, Santa Barbara Üniversitesinde okurken, Eugenenin, Melanie ve Derek ile tanıştığına çok eminim.
I think Eugene got here before we did.
Sanırım, Eugene, biz gelmeden önce buraya uğramış.
He set Eugene up.
Eugene'e tuzak kurdu.
And eugene has murdered him... In revenge.
İntikam için Eugene onu öldürdü.
Eugene's built another bomb!
Eugene, başka bir bomba yapıyor.
Eugene, looks like you've been up to your old tricks.
Eugene, eski alışkanlıklarına hala bağlısın gibi görünüyor.
So you used Eugene as a scapegoat, didn't you?
Eugene'i günah keçisi olarak kullandınız, değil mi?
Eugene has lost 30 years, and he will be marked as a criminal forever.
Eugene, 30 yılını kaybetti. Hayatı boyunca suçlu kimliği ile yaşayacaktı.
His guilt-ridden conscience and drunk mouth would cause him to confess everything to Eugene.
Suçluluk duygusu içindeki vicdanı ve sarhoş ağzı... Her şeyi, Eugene'e itiraf ettirebilirdi.
Frame eugene for that murder, and then blow Eugene up right along with all the traces to your past so you could move on to a very bright, white pickety future.
Cinayeti, Eugene'nin üzerine yıkmak. Geçmişinizdeki tüm izleri ile birlikte Eugene'i havaya uçuracaktınız. Böylece, çok parlak, beyaz sahte geleceğinize doğru yaşamaya devam edecektiniz.
No, I just thought that thing my friend eugene did In the bathroom sink was gonna cost me another week.
Hayır, ben de arkadaşım Eugene'nin banyo lavabosuna yaptıkları bana 1 haftaya daha patlar diye düşünmüştüm.
What did eugene do in the bathroom sink?
Eugene, banyo lavabosuna ne yaptı?
Eugene Producer LEE Ho-Yeon
KIRIK KALPLER KÜTÜPHANESİ Altyazılar : mercilezz
Mr. Eugene Gordlock a witness who repeatedly asked the judge to be recused from the case was gunned down just a few hours earlier.
Hakimin dinlemek istediği tanık Bay Eugene Gordlock'ın yaklaşık bir saat önce vurularak öldürülmesi nedeniyle davanın düştüğü açıklandı.
Major Guevara, I'd like to introduce you to Senator Eugene McCarthy.
Binbaşı Guevara, sizi Senatör Eugene McCarthy ile tanıştırayım.
My name is Eugene Gratz, Lieutenant.
Adım Eugene Gratz, Teğmen.
Go on, Eugene, talk to her.
Haydi, Eugene, onunla konuş.
Tat always means good to go, right, Eugene?
Dövme her zaman, hazırım demektir. Değil mi Eugene?
That is a moral dilemma, Eugene.
Bu normal bir sorun, Eugene.
Eugene conway!
Eugene Conway!
Eugene is snogging Heidi, and who walks in?
Eugene, Heidi ile yiyişirken kim geldi tahmin et?
Mr. Eugene has arrived.
Bay Eugene geldi.
Mr. Murdoch, Eugene is on the phone.
Bay Murdoch, Eugene telefonda.
Eugene.
Eugene.
Eugene, this is what I pay you for.
Eugene, bunun için maaş alıyorsun.
And now I'd like to bring up Eugene Bell and Cindi Whitehall... a young couple who will be graduating from our high school this year.
Şimdi huzurlarınıza Eugene Bell ve Cindi Whitehall'u çağırmak istiyorum. Bu yıl okulumuzdan mezun olacak genç bir çift.
Let's give a nice, warm Jefferson County Middle School welcome... to Eugene and Cindi.
Haydi, Eugene ve Cindi'ye hoş, sıcak bir Jefferson County karşılaması verelim.
But Cindi and I... have been in a relationship for two and a half years now... and we've decided to save ourselves for marriage. That's right, Eugene.
Ama Cindi ve ben ilişkimizde iki buçuk yılı doldurduk ve kendimizi evliliğe saklamaya karar verdik.
We have a happy, healthy romance... and we don't need intercourse to prove that.
Bu doğru, Eugene. Sağlıklı ve mutlu bir romantizmimiz var. Bunu da kanıtlamak için cinsel ilişkiye ihtiyacımız yok.
Today Eugene's brother sits in a padded cell... doing nothing but eating his own feces - and regretting the one time... that he had sex.
Eugene'in ağabeyi hala yastık kaplı bir hücrede oturuyor. ... kendi dışkısını yemekten başka bir şey yapmıyor. Ve o ilk seks yaptığı anın pişmanlığıyla yaşıyor.
Eugene, did you think about what we talked about?
Eugene, konuştuğumuz şey hakkında düşündün mü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]