Evasive traducir turco
603 traducción paralela
Why so evasive, Superintendent?
Neden kaçamaklısınız, Başmüfettiş?
- That's why they're so evasive.
- Bu yüzden kaçamak cevap verirler.
Why are you so evasive with me tonight?
Neden bu gece benimle böyle kaçamak konuşuyorsun?
- Don't be evasive.
- Kaçamak davranma.
Someone who's slippery and evasive.
Kaygan ve kaypak biri.
He's being evasive again.
Yine baştan savıyor.
You're being evasive.
Kaçamak cevap veriyorsunuz?
- You're being evasive.
- Kaçamak cevap veriyorsun.
Don't be evasive.
Kaçamak yapma.
I'm sure he didn't mean to be evasive or ungenerous.
Kaypak ya da cimri olmaya çalışmadığına eminim.
You certainly can be evasive.
Cevap vermekten kaçınıyorsun.
Commence evasive action right.
Sağa doğru zik zak hareketi yapın.
Continue evasive action.
Zik zak hareketine devam edin.
Continue evasive action.
Zik zak yapmaya devam edin.
Or an enemy plane taking evasive action.
Yahutta kaçamak uçuş yapan bir düşman uçağı.
On our third orbit of this planet... we took evasive action to avoid collision with a meteor... and were forced into dangerous gravitational pull of Mars.
Yörüngedeki üçüncü dönüşümüzde bir meteorla çarpışmaktan kaçınmaya çalıştık. Ve bunun sonucunda Mars'ın tehlikeli çekim gücüne kapıldık.
Commence evasive zigzag pattern, Commander.
Zikzak manevrasını başlatın, Yarbay.
Steer evasive course as planned.
Manevralı rota, planlandığı gibi.
If anyone tries to help you you draw back... become evasive, hard... aggressive!
Biri sana yardım etmeye çalışırsa kendini geri çekersin ; kaçamak cevap veren, zor ve agresif biri oluverirsin!
- Evasive manoeuvres?
- Sakınma manevrası?
Take evasive action.
Kaçış manevrası yap.
That evasive answer means it's costing a bundle, right?
Bu kaçamak cevap, oldukça tuzluya mal oldu demek, değil mi?
Continue evasive manoeuvres.
Sakınma manevralarını sürdür.
- Evasive action.
- Sakınma hareketi.
Half speed. Prepare for evasive action.
- Sakınma hareketine hazırlanın.
- Should we take evasive action, General?
- Kaçak dövüşelim mi General?
Evasive manoeuvres, Mr. Sulu.
- Bay Sulu, korunma manevrası.
- Mr. Sulu, evasive manoeuvres.
Bay Sulu, kaçınma manevraları.
Helmsman, I said evasive manoeuvres.
- Kaçınma manevraları dedim.
Evasive action, Mr Sulu.
Kaçamaklı hareket, Bay Sulu.
Mr Sulu, you will lay in an evasive course back to the Constellation.
Bay Sulu, Takımyıldızına kaçamaklı bir rota çizeceksin.
- Evasive action, Mr Sulu.
- Kaçamaklı hareket, Bay Sulu.
I'll try and get on your tail... and I want you to take evasive action.
Kuyruğuna takılacağım ve senden kaçış hareketini yapmanı istiyorum.
- And very evasive.
- Çok da dikkatlisin.
Evasive action.
Kaçamaklı manevra.
- Take evasive action. - Evasive action.
- Kaçış manevraları uygulayın.
Continue evasive manoeuvres.
Kaçış manevralarına devam edin.
Continue evasive action. Keep me informed. Kirk out.
Kaçış manevralarına devam edin.
You open your mouth, but you're evasive when you're confronted.
Durmadan konuşuyorsun ama iş cevap vermeye gelince yan çiziyorsun.
There's no need to be so evasive.
Kaçamak davranmana gerek yok böyle.
Don't be evasive.
Kaçmaya çalışma.
- Evasive action. - Aye, sir.
- Kaçýþ manevrasý.
He was just evasive, like you.
Senin gibi geçiştirdi.
- Where did he learn evasive moves?
- Kaçak hareket etmeyi nereden öğrendi? - Okur. 337 00 : 39 : 10,403 - - 00 : 39 : 12,735
'Since we cannot control our course,'there is no way to take evasive action.'
Rotamızı kontrol edemediğimiz için de, onlardan sakınma şansımız da yok.
Evasive action, Fraser!
Sakınma manevraları Fraser!
Evasive action!
Sakınma manevraları.
It began to look like Canutti was right because World Enterprises... was evasive and slow to reply to my persistent letters and calls and —
Canutti haklıymış gibi görünüyordu, çünkü World Enterprises yetersiz ve ısrarcı telefon ve mektuplarımı cevaplamakta yavaştı,
He's flying evasive tactics and I don't see...
Kaçamak taktikle uçuyor, bir şey göremiyorum.
He was very evasive.
Baba, çok kaçamak cevaplar verdi.
Evasive maneuvers, Mr. Sulu.
Sakınma manevraları, Bay Sulu.