Everson traducir turco
17 traducción paralela
Sergeant Everson and five men, sir.
Çavuş Everson ve beş adamı efendim.
Everson, your job is to protect private property and preserve the safety of the inhabitants.
Everson, asıl işin özel mülkiyeti korumak ve sakinlerin güvenliğini temin etmek.
Everson!
Everson!
This one was dying until Mrs. Everson's brooch paid for its upkeep.
Burasıysa Bayan Everson'un broşu bakım masraflarını ödeyene kadar ölmek üzereydi.
We're going to the Everson-Jennings company and order one of their sturdy, folding wheelchairs.
Everson-Jennings şirketine gidip dayanıklı, katlanabilir tekerlekli sandalyelerinden sipariş ediyoruz. İşte size bir örnek.
Kevin everson, mike fenner, Stop!
Kevin Everson, Mike Fenner,
Everson. 2006.
Everson Olayı. 2006.
Oh, Everson was a... thorn in our side for a couple of years, until we rolled up on his distribution hub in Key Biscayne.
Everson, şebeke merkezini Key Biscayne'de ele geçirene kadar birkaç yıl boyunca bizi uğraştıran biriydi.
Yeah. I chased the paper on the Everson case from 2006.
2006 yılında Everson davasındaki evrakları inceliyordum.
Eric, the Everson case of 2006 was Sully's case.
Eric, 2006 yılındaki Everson davası Sully bakıyordu.
Specifically, the Everson case.
Özellikle, Everson davası.
Officers found Gregory Everson, 56, Beaten, with a gsw to the head.
Polis 56 yaşındaki Gregory Everson'ı dövülüp başından vurulmuş olarak bulmuş.
Mrs. Everson said there was a noise outside their door.
Bayan Everson dışarıda bir gürültü duyduklarını söyledi.
Dave, you and Reid go visit Mrs. Everson at the hospital.
Dave, Reid'i alıp hastanede Bayan Everson'ı ziyaret et.
Morgan and Prentiss, the LAPD detectives Are waiting for you at the everson house.
Morgan ve Prentiss, LAPD dedektifleri sizi Eversonlar'ın evinde bekliyor.
Mrs. Everson?
Bayan Everson?
And I'm Lisa Everson.
Ben Lisa Eversman.