Evil laughter traducir turco
34 traducción paralela
Think, nasty, think, nasty, think nasty. [Evil laughter].
Kurnazlık düşün, kurnazlık düşün.
Well isn't that all snug and comfy? [Evil laughter]
Ne kadar kuytu ve rahat, öyle değil mi?
Now I've got you, and the minute you're all melted the hat will be mine! [Evil laughter]
İşte, yakaladım seni ve sen erir erimez şapka benim olacak!
Oh, yes. [Evil laughter]
Oh, evet.
- Max, behind you! - [Evil Laughter]
- Max, arkanda!
You gave this planet to the Trickster! EVIL LAUGHTER
Bu gezegeni Trickster'a verdin!
( EVIL LAUGHTER ) You don't follow the news very much, do you?
- Haberleri pek takip etmiyorsun değil mi?
( evil laughter ) He will do my bidding... at that fantasy football auction.
Benim için sanal futbol oyunundaki açık artırmaya katılacak.
( EVIL LAUGHTER )
ÖDÜL BÖLÜMÜ / DELİ LARRY'Yİ HAPİSHANEDEN KAÇIR
( evil laughter )
( evil laughter )
( evil laughter ) And I think a lot of us might like to know how you feel about the death of Osama.
Ve sanırım çoğumuz Osama'nın ölümüyle ilgili ne düşündüğünü öğrenmek isteyebilir.
( evil laughter ) And speaking of offending, do you know what that idiot Peanut did to me?
Ve rencide etmekten söz açılmışken gerzek Peanut'ın bana ne yaptığını bliyor musun?
Maniacal evil laughter detected.
Çılgın şeytan gülüşü tespit edildi.
Evil laughter?
Şeytan gülüşü mü?
Bert! [evil laughter]
Bert!
Must avoid personal pronouns. ( Evil laughter ) Lennox?
Kişi zamirlerinden kaçınmalıyım.
[Evil laughter]
...
( evil laughter )
Romantik kütük gezimiz sana bir anlam ifade etmiyor muydu?
Everything hurts. ( evil laughter )
Arabaya binin, arabaya binin!
( evil laughter ) Mabel's bubble is the most diabolical trap I've ever created.
Ahbap, Mabel balonu şimdiye dek yarattığım en şeytani tuzaktır.
Dr. Wolf has continued to search for a cure so that the horror she witnessed in that West Virginia cabin - [dramatic music crescendo ] [ distorted evil laughter] - will never happen again.
Böylece Batı Virginia kulübesinde tanık olduğu o dehşet bir daha asla olmayacaktı.
[evil laughter]
Sonunu bana söyleme ama bence o suçsuz.
[Evil Laughter]
İNCE POLİTİK HİCİV
The evil beast roars with laughter at... the sight of such shamelessness! He's down below... jumping for joy!
Aşağıda neşe içinde zıplıyor!
Yes, and like all great comics, there's a dark, evil clown lurking behind the laughter.
.. tıpkı ;'kahkahasının ardında gizlenmiş olan.. .. karanlık, şeytani, palyaço'çizgi romanları gibi..
EVIL LAUGHTER
- Anne, haydi!
I, uh... [evil laughter]
Ben aa...
[evil laughter] I guess that big.
Sanırım bu kadar.
[dishes clattering ] [ evil laughter] I've never seen this costume before.
Bu kostümü hiç görmemiştim.
Please... [evil laughter]
Lütfen...
( evil laughter )
Bahtına çıkan demişken...
[Evil laughter] - Aah!
- Aah!
( EVIL LAUGHTER ) Thor Odinson.
Thor Odinson.
( EVIL LAUGHTER ) If you can find a weakness here, Cap, now's the time.
Eğer burada bir zayıflık bulabilirsen Kaptan, şimdi tam sırası.