Examined traducir turco
1,572 traducción paralela
Did your friend tell you I'd examined the patient?
Arkadaşın sana, hastasını önce benim muayene ettiğimi söyledi mi?
- You examined him.
Beni aramalıydınız.
So you discharged a patient examined and treated by a student?
Yani bir öğrencinin muayene edip tedavi ettiği... ... bir hastayı taburcu mu ettin? O ölebilirdi!
Dr. Kovac here is concerned about the extensive bruising he discovered on your daughter's body when he examined her.
Dr. Kovac kızınızı muayene ederken gördüğü çürükler yüzünden endişelenmiş.
Having examined the evidence and eyewitness accounts of the events of evening last de los hechos de la pasada tarde, and after weighing all such admissions, this court...
Dosya münderecatı deliller ve olay akşamı cereyan eden hadiseleri bizzat yerinde gören görgü tanıklarının verdiği yeminli ifade tutanaklarının incelenmesi, ve iddia ve savunma makamlarının dilekçeleri münderecatı görüş ve beyanları üzerinde yapılan tetkik ve değerlendirmeler neticesinde, mahkememiz...
Re - examined.
Yeniden incelenmesi.
I'm ordering Mr. Amir be examined by a psychiatrist.
Bay Emir'in bir psikiyatr tarafından incelenmesi kararını veriyorum.
I examined their communication records.
İletişim kayıtlarını inceledim.
Doctor... when was the last time you examined Ensign Wildman?
Doktor... Teğmen Wildman'ı en son ne zaman muayene ettin?
When we agreed to be examined by this ship's Medical Officer, we didn't know that you were a primitive computer matrix.
Bu geminin Tıbbi Subayı'nın yardımını kabul ettiğimizde, onun ilkel bir bilgisayar matrisi olduğunu bilmiyorduk.
I examined Graham before he went to Vorash and he seemed in perfect health.
Graham'ı Vorash'a gitmeden önce incelemiştim ve oldukça sağlıklı görünmüştü.
You examined the body, Scully.
Cesedi sen inceledin, Scully.
You examined him yourself.
Onu bizzat muayene ettin.
Scully, it is what it is. You examined an invisible body, remember?
Scully, görünmez bedeni sen muayene ettin.
The army burns the bodies before they're examined.
Ordu, daha incelenmeden cesetleri yakıyor.
Gentlemen, you have examined him in medieval Italian... and I will not deny that his language is admirable... for a straniero.
Baylar, onu ortaçağ İtalyanca'sında incelediniz... Bir yabancı için dilinin hayranlık uyandıracak... düzeyde olduğunu gizlemeyeceğim.
When the Beast is dead, the king wants it examined and save it in Paris.
Canavar öldüğü zaman, kral incelenmesini istiyor ve onu Pariste tut.
I was examined and found innocent.
Sorguya çekildim ve suçsuz bulundum.
Your father wants to have you examined.
Baban seni muayene ettirecek.
You think she told dad everything and that he'll have me examined?
Sence babama herşeyi anlatmış mıdır? Gerçekten beni muayene ettirir mi?
She examined me, sent me to Jefferson, the internist who sent me to Kelekian because he thought I might have a tumor.
Muayene etti, beni dahiliyeci Jefferson'a gönderdi, o da tümör olabilir diye Kelekian'a gönderdi.
When we examined it the sound.
İncelediğimizde... Ses.
You need your head examined.
Başına baktırmalısın.
You need to be examined.
Muayene edilmen gerekiyor.
It was her opinion, that the woman had been dead only a short while, a view shared by the police surgeon who examined the body where it had been found, at 11 : 30.
Kendisi, kadının kısa süre önce öldüğü sonucuna varmış, ve saat 11 : 30'da cesedi yerinde inceleyen polis doktoru da bu görüşü onaylamıştır.
Valentin Vikentievich, have you examined him?
Valentin Vikentievich, kendisini muayene ettiniz mi?
We've had it examined, but we can't be sure.
lnceleme yaptırdık ama emin olamayız.
The good news is you're as healthy as you were the first day I examined you.
İyi haber, sizi ilk muayene ettiğim günkü kadar sağlıklısınız.
Now I probably should have my head examined for leaving, but I am gonna go, and you can just enjoy the rest of your stay.
Buradan gitmek için delirmiş olmalıyım ama gideceğim. Gemide kaldığın sürece iyi eğlenirsin umarım.
I examined the body while the police were taking witness arias.
Polisler görgü tanığı ararlarken cesedi inceledim.
- OK, I've examined your mother's body.
- Annenin cesedini inceledim.
You wouldn't mind if I... examined your vent, would you?
Sizin için sorun olmazsa... havalandırmanızı bir incelesem, olmaz değil mi?
To confirm, I examined his ear canal.
Teyit etmek için kulak kanalını muayene ettim.
- have examined the original...
... orijinal görüntüyü inceledi- -
I want all patients to be examined thoroughly.
Tüm hastaların iyice muayene edilmesini istiyorum
- You have to if you want to be examined.
Muayene olmak istiyorsanız buna mecbursunuz
I examined her abdomen for post-op complications.
Karnındaki sorunları inceledim.
- Ma'am, has someone examined you?
- Bayan sizi muayene ettiler mi?
She cross-examined me on a drug bust where a cop got killed.
Bir polisin öldürüldüğü baskının mahkemesinde beni sorgulamıştı.
I can give you an assessment of your rape victim, but bear in mind, I haven't examined him yet.
Tecavüz kurbanınızla ilgili bir değerlendirme yapabilirim ama unutmayın, onu muayene etmedim.
Naturally, I examined her to make sure she was all right.
Doğal olarak, durumu iyi mi diye onu muayene ettim.
They've never examined me.
Beni asla incelemediler.
It's routine for new workers to be examined.
Bu yeni işçiler için rutin bir uygulama.
- If Martouf had lived, you couldn't have examined his brain tissue.
- Eğer Martouf yaşasaydı, onun beyin dokularını inceleyemeyecektiniz.
I just examined her.
Onu daha yeni inceledim.
Don't worry, she's been examined by a doctor.
Merak etme, doktor ilk muayenesini gerçekleştirdi.
It'll all be sorted and examined.
Hepsi sınıflandırılıp incelenecek.
If you wanna talk to Delilah, get your head examined.
Delilah'yla konuşmak istiyorsanız, kafanızı muayene ettirin.
She was never cross-examined, since Howard pled out.
Howard itiraf ettiği için hiç çapraz sorguya tutulmadı.
Mm-hmm. And you've examined everyone's print?
Mm-hmm.Ve herkesin parmak izini kontrol ettiniz?
It was functioning properly when you examined me two days ago.
iki gün önce beni muayene ettiğinde hiçbir problem yoktu.