Excellency traducir turco
2,199 traducción paralela
- His Excellency, Boris Pochenko.
- Majesteleri, Boris Pochenko.
His Excellency?
Majesteleri mi?
Now, your audience with His Excellency is in one hour.
Şimdi, Majesteleriyle görüşmeniz bir saat içinde olacak.
Eldest son of His Excellency, the President.
Majesteleri Başkanın en büyük oğlu.
His Excellency, President-for-life Pochenko.
Majesteleri, Başkan Pochenko.
But look what I have brought you from His Excellency.
Bak sana Majestelerinden ne getirdim.
Or I go to His Excellency and tell him your dirty little secret.
Yoksa Majestelerine gider, senin küçük iğrenç sırrını açıklarım.
- For weeks now, Your Excellency.
- Haftalardır, Majesteleri.
Regent Reting, Your Excellency.
Naip Reting, Ekselansları.
He has grown from the baby you sent me to find, Excellency.
Bulmak için beni yolladığınız bebek büyümüş, Ekselansları.
- Yes, Excellency, I do.
- Evet, Ekselansları, ediyorum.
His Excellency, the Garpon.
Ekselansları Garpon buradalar.
The rich and famous His Excellency Changeji of Agra
Zengin ve ünlü bir aile Agra ekselansları
The shirt, not the trousers Welcome your Excellency
Gömlek, pantolon değil
Yeah, sure Your Excellency, I...
Evet kesinlikle
So His Excellency decided to punish me by sending me to Oz, to extinguish my career.
Böylece ekselansları beni Oz'a gönderip kariyerimi söndürerek beni cezalandırmaya karar verdi.
Veronica Franco, Your Excellency.
Veronica Franco ekselansları.
Your Excellency...
Bekleyin Ekselansları.
Your Excellency. Here you are.
Ekselans, işte burada.
Your Excellency?
- Majesteleri?
With all due respect, Your Excellency, I think I've been away from home long enough.
En derin saygılarımla Ekselansları sanırım evimden yeterince uzak kaldım.
You will recall His Excellency the Spanish Ambassador.
Huzurlarınızda ekselansları İspanya elçisi.
Ah! Excellency...
Ekselansları.
May I present the French Ambassador, His Excellency Monsieur de Foix.
Majesteleri size Fransa elçisi Mösyö De'Fua'yı takdim etmek... -... isterim.
Your Excellency.
- Ekselansları.
The marriage of a Queen, Excellency, is born of politics, not childish passion.
Ekselanslarının kraliçe ile evlenmesi şiirin ve tutkunun birleşimi olacaktır.
Please, Excellency...
Lütfen ekselansları.
Madam, I will explain. There is no need, Excellency.
- majesteleri açıklayabilirim.
Your Excellency, please stop this armada.
Majesteleri, lütfen bu donanmayı durdurun.
Excellency, I'm going to prepare some hot tea...
Ekselans, sıcak çay hazırlayayım...
His Excellency Judge Simonetti?
Ekselansları Judge Simonetti?
By order of his Excellency Judge Simonetti a pardon has been granted for Rocca Priori known as Peppino
Ekselansları Yargıç Simonetti'nin emriyle Peppino diye bilinen Rocca Priori için hususi bir af bahşedilmiştir.
Every week Tomás shows improvement, Your Excellency.
Tomas her hafta gelişme gösteriyor, Ekselansları!
Some things can only be said in Mexican, Your Excellency.
Bazı şeyler sadece Meksikaca söylenebilir, Ekselansları!
- No, Excellency.
- Hayır, ekselans.
- Yes, Excellency.
- Evet, ekselansları.
Well, it's good to know that Your Excellency's sense of humor is still intact after such a long voyage.
Bu kadar uzun bir yolculuktan sonra bile mizah yeteneğinizi kaybetmemiş olduğunuzu görmek ne kadar güzel.
His Excellency can't keep his eyes off us.
Ekselansları gözlerini bizden alamıyor.
What are you suggesting, Excellency?
- Ne öneriyorsunuz ekselansları?
Excellency, I'm obliged to point out... that my brother's name is on this list.
Ekselansları, yanılmıyorsan bu listede kardeşimin adını da var.
Your Excellency, ladies and gentlemen... and citizens of our beloved country, this victory reflects pride in a country we dearly love.
Bayanlar baylar, bu zaferimi ülkeme armağan ediyorum.
Mrs. Leonowens, His Excellency Chao Phya Kralahome, the prime minister of Siam.
Bayan Lionovens, Ekselansları Çao Faya Kralaom, kendisi Siyam'ın Başbakan'ıdır.
Women do not stand in the presence of His Excellency.
Kadınlar, ekselanslarının huzuruna çıkamaz.
Can you please convey to His Excellency that my purpose here is as tutor to the king's eldest son, that it is not necessary to ask any more personal questions.
Ekselanslarına, burada bulunma nedenimin, kralın büyük oğlunu eğitmek olduğunu iletir misiniz? Bana kişisel sorular sormasına gerek yok.
Well, it has given me the time to think of many things, Your Excellency, including why you pretended not to speak English.
Bu bana düşünmek için zaman verdi. Buna neden İngilizce bilmiyor numarası yapmanız da dahil.
Your Excellency, although we have become better acquainted with your customs, we have certainly not forgotten our own.
Ekselansları, her ne kadar adetlerinize uymamız gerekse de kendimizinkileri de unutmayacağız.
In the city of Madrid, on the day of our Lord in 1802, in observance of a Royal Order from His Excellency the Mayor, we shall proceed to investigate the causes of the decease of Maria del Pilar Teresa Cayetana de Silva y Alvarez de Toledo, Duchess of Alba, which took place on the 23rd of this same month after the party held in the Buenavista palace, her residence in the city of Madrid.
Madrid şehrinde 1802 yılı, Krallık yönetiminde bir gün Ekselanslarının Belediye Başkanına verdiği emirler doğrultusunda bir ölüm olayının sebeplerini araştırmaya başlayacağız Merhume Maria del Pilar Teresa Cayetana de Silva y Álvarez de Toledo. Alba Düşesi bu ayın 23'ünde düzenlenen partinin ardından Madrid'te bulunan Buenavista Sarayı'ndaki süitinde öldü.
Excellency...
Ekselansları...
- So did Your Excellency.
- Siz de Ekselans.
Excellency.
Ekselansları.
Your Excellency,
Ekselansları görevlerim konusunda majestelerine itaat etmeye hazırım.
excellent 3717
excelsior 34
excellence 31
excellent work 196
excellent choice 109
excellent job 19
excellent idea 88
excellent news 21
excellent point 25
excellent question 67
excelsior 34
excellence 31
excellent work 196
excellent choice 109
excellent job 19
excellent idea 88
excellent news 21
excellent point 25
excellent question 67