Facilities traducir turco
1,493 traducción paralela
Can you not take them with you to your facilities?
Onları sizin tesislerinize götüremez misiniz?
UN inspection of all chemical facilities, and immediate cessation of threats to allied military and civilian assets.
Özgür ve adil demokratik seçimler, bütün kimyasal fabrikalarının Birleşmiş Milletlerce teftişi, ve müttefiklere yönelik tüm tehditlerin kesilmesi.
Under the terms of the resolution, the President Usman'was given an ultimatum to put implement democratic reforms and allow UN inspectors unlimited access to all the Tyrgyztan nuclear facilities.
Önergenin şartları altında, Başkan Usman'a acil bir demokratik reform yapması ve Birleşmiş Milletler silah araştırma birimlerine Tırgızistan'daki nükleer fabrikalara giriş izni vermesi için son gün tarihi verildi.
Do you know you're gonna love our screening facilities?
Gösterim merkezimize bayılacaksınız.
You know, even if these people existed with these facilities in secret locations...
Gizli yerlerde öyle tesisleri olan insanlar olsa bile...
Then rounding them up in special camps and facilities.
Sonra da onları özel kamplar ve binalarda topladılar.
They have none of the traditional support facilities or resources.
Geleneksel sosyal imkanlar ve kaynaklardan yoksunlar.
The people from the residence facilities they don't come out to the farms, Bruce.
Yerleşim birimindeki insanlar çiftliklere uğramaz, Bruce.
Everyone responsible for facilities, equipment, and tools should begin taking the necessary safety measures immediately.
Tesislerden, teçhizattan ve aletlerden sorumlu olanların gerekli tedbirleri bir an önce alması gerekmektedir.
Credit facilities?
Kredi olanakları?
Yes, yes, credit facilities...
Evet, evet, kredi olanakları...
They have no doctors or facilities there.
Orada ne doktorları ne de sağlık merkezleri var.
Of all the bathroom stalls in all the correctional facilities in all the world, he walks into mine.
Dünyanın bütün cezaevlerindeki bütün tuvaletler içinde... gelip benimkine giriyor.
Accommodation, facilities and all that.
Konaklama, araç gereç ve hepsi.
Could my associate use your facilities, Sergeant?
Yardımcım tuvaletinizi kullanabilir mi, Çavuş?
Business is booming with over 80 % of the nation's children in care center facilities.
Ülkedeki tüm çocukların % 80'i... bakım merkezlerinde bulunduğundan bu sektörde bir patlama yaşanıyor.
We don't know, but they move around in three ships and like to buzz our nuclear power plants and military facilities.
Bilmiyoruz. Ama üç gemiyle ortalıkta dolanıp nükleer santrallerimizi ve askeri üslerimizi gözetliyor gibiler.
The one provision we didn't make in this institute was recreational facilities for children.
Bu enstitüde koymadığımız tek kural çocuklar için eğlence olanaklarıydı.
We would make the missile sites and the nuclear research facilities... secondary and tertiary targets.
Füze üslerini ve nükleer araştırma tesislerini de ikincil ve üçüncül hedefler olarak alırız.
Will trouble find you if I use the facilities?
Biraz ortadan kaybolursam sana sarkanlar olur mu?
Chloe, what volume is airport facilities on?
Chloe, havaalanı olanaklarının hangileri uygun?
There are just too many hospitals, clinics, long-term care facilities, we'd be sifting through records for weeks.
Çok fazla hastane, klinik ve bakım evi var,.. ... bu kayıtlarla haftalarca uğraşabiliriz.
My systems are much Improved with new omnl-flexlble hyperlink facilities.
Sistemlerim, yeni algılanamaz hiper bağ araçlarıyla daha da geliştirildi.
We've already been more than generous putting our most important scientists and facilities at your disposal to determine Mitchell's innocence.
Yarbay Mitchell'in masumiyetini kanıtlamak için bilim insanlarımızı ve olanaklarımızı hizmetinize sunduk.
We don't have the medical facilities for this.
Gerekli tıbbi olanaklarımız yok.
There's frequent rotation to other facilities around the world.
Dünyadaki diğer tesislerle rotasyon halinde çalışılıyor.
Multiple sources of light to more than 3 meters on the heads. Probably industrial facilities.
Yerden en az 6 metre yüksekte, çok sayıda aydınlatma kaynakları var.
Campus combining modern facilities with the best traditions of learning... check.
Modern donanımı geleneksel öğrenme yöntemleriyle birleştiren bir kampüsleri var. Artı puan.
- Mind if I use your facilities?
- Sizin tuvaleti kullanabilir miyim?
What, I suppose he wanted to test out the tea-making facilities as well, but shall we ask him, Inspector?
Ne, ben de onun çay yapım tesislerini kontrol ettiğini sandım. Ona sorabilir miyiz, Müfettiş?
Well, Mr. Zookeeper, how do you like your new facilities?
Yeni olanaklarınız hoşunuza gitti mi sayın hayvanat bahçesi müdürü?
- No... instead you'll lock me in the basement of one of your more... appalling penal facilities, for me to live out the rest of my life in squalor and deprivation.
- Hayır, onun yerine beni iğrenç hapishanelerinize tıkıp en alt kısma kilitleyip hayatımın geri kalan kısmını pislik ve mahrumiyet içinde geçirtirsiniz.
But I can contact the local medical-waste facilities, - see if anyone reported a break-in. - DiNozzo.
Ama buradaki tıbbi atık tesislerini arayıp hırsızlık olmuş mu diye sorayım.
You're number 1 when it comes to modernising facilities.
İş tesisleri modernleştirmeye geldiğinde sen bir numarasın.
You know, topnotch faculty. The facilities are great. And it's all free.
Biliyorsun, harika bir fakülte, Tesisler harika ve hepsi bedava 4400 merkezi bütün giderleri karşılıyor
And even the best facilities can't give Kyle enough care and attention.
En iyi tesis bile Kyle'a yeteri kadar özel ilgi gösteremez ve bakımını sağlayamaz.
Marcus has shut down all the facilities except one outside Reno, Nevada.
Marcus, Nevada dışındaki tüm tesisleri kapattı.
She was going to give me a tour of the facilities.
Tesisleri gezdirecekti bana.
Currently the facilities manager.
Şuan ki tesis müdürü.
Dirty hippie kid dropping a deuce in the facilities.
Tuvalette şu anda sıçmakta olan hippi çocuğu diyorsunuz.
I worked at Romdo's Disposal Facilities... but I was charged with treason and fled from the dome.
Romdeau şehrinde Otorav Kontrol Bölümünde çalışıyorum. İhanetle suçlanıyorum ve Kubbeden kaçmak zorunda kaldım.
it's used to exchange a patient's medical data with all medical facilities.
hastanın sağlık bilgilerini bütün sağlık tesislerine iletmek için kullanılır.
By his count, he's spent more than 700 days in juvenile-detention facilities.
Yaptığı hesaba göre ıslahevinde 700'den fazla gün geçirmiştir.
The apartments have drama groups, recreation, swimming pools, discussion groups and so many other facilities.
Apartmanlar, tiyatro gruplarına, boş zaman etkinliklerine, yüzme havuzlarına tartışma gruplarına ve bir çok diğer tesise ev sahipliği yapar.
Now many of the cities of the sea will have docking facilities for marine vehicles.
Birçok deniz şehri, deniz taşıtlarının yanaşmaları olanağına sahiptir.
You can see facilities management about a desk.
Masa için bina yönetimiyle görüşmelisin.
The ashes were off the Geiger charts, and the next day... the nuclear facilities 20 miles away were hit.
Küllerde radyoaktivite tespit edildi, ve ertesi gün 30 Km ilerisinde nükleer bir tesis saldırıya uğradı.
Also, I'm recommending the following rehab facilities.
Ayrıca şu rehabilitasyon merkezlerini de size öneriyorum.
our girls-only academy helps you boost your concentration level with beautiful scenery and the state-of-the-art facilities.
Sadece kız öğrencilere hizmet veren akademimiz harika doğa manzarası ve çeşitli sanat fasiliteleri ile konsantrasyon seviyenizi arttıracak.
Therefore their facilities are better than the front section's
Bu nedenle ön bölümdekilerden daha iyi hizmet alabilmektedirler.
I was checking out the facilities.
Tesisleri kontrol ediyordum.