Fangtasia traducir turco
48 traducción paralela
Fangtasia.
Fangtasia.
Fangtasia?
Fangtasia mı?
I promised your grandmother no harm would come to you at Fangtasia tonight.
Büyükannene bu gece, sana Fangtasia'da başına bir şey gelmeyeceğine dair söz verdim.
I did not mean Fangtasia.
Fangtasia'yı kastetmemiştim.
Fangtasia.
Fangtasia'da.
She came to Fangtasia to help you.
Fangtasia'ya sana yardım etmeye geldi.
Thank you. and the first round is on me.
Teşekkürler. Bu kartları göstererek Fangtasia'ya girerseniz ilk seferiniz benden.
Compared to Fangtasia, this blows.
Fangtasia'yla karşılaştırırsak burası felâket!
You were there. Taking her across state lines is a far cry from taking her to Fangtasia for the evening.
Onu eyaletin bir ucuna götürmek ile bir geceliğine Fangtasia'ya götürmek arasında dağlar kadar fark var.
So, what brings you to Fangtasia on this balmy summer night?
Bu sıcak yaz günü seni Fangtasia'ya getiren nedir?
Any of you heard of a place in Louisiana called Fangtasia?
Louisiana'da Fangtasia diye bir yer duyanınız var mı?
We'll stop by Fangtasia on our way back to Jackson.
Jackson'a giderken de Fangtasia'ya uğrarırız.
Don't you have an obligation at Fangtasia?
- Fangtasia'da yapacak işin yok muydu?
Yes, of course, Fangtasia is for everyone.
Fangtasia'nın kapısı tabii ki herkese açıktır.
We're always more than happy to serve humans here at Fangtasia, and I don't mean for dinner.
Fangtasia'da insanların yeri tabağımızda değil, başımızın üstündedir.
I was at Fangtasia.
Fangtasia'daydım.
Good evening, Fangtasia, northern Louisiana's most fangtastic club.
İyi akşamlar, burası Kuzey Louisiana'nın en kanı kaynayan kulübü Fangtasia.
I went back to Fangtasia, and I fed on a guy I met there last night.
Fangtasia'ya gidip dün akşam tanıştığım birinin kanını içtim.
Shit, go to Fangtasia.
Fangtasia'ya gidelim.
Promise me you won't let him go to Fangtasia.
Fangtasia'ya gitmesine izin vermeyeceğine söz ver.
So Lafayette doesn't end up dead in that dungeon in the basement of Fangtasia? Again?
Düzelt de, Lafayette yine Fangtasia'nın bodrumunda bulmasın kendini.
Yes, I want you to bartend.
Evet, tabii ki barmenlik yapmanı istiyorum. Fangtasia artık benim.
Fangtasia's mine now and we're understaffed, so make yourself useful.
Eleman eksiğim var. Bir işe yara.
I saved your fucking life and lent you some truly exquisite clothes but if you do anything to mess with Fangtasia I will silver you and stick you in a coffin to rot until the next millennium.
Hayatını kurtardım ve sana enfes kıyafetler verdim anasını satayım. Fangtasia'da işlerine ters gitmesine neden olursan seni gümüşe sarıp gelecek bin yıl boyunca tabutta çürümeye bırakırım.
That boy wouldn't be wearing makeup in Fangtasia or joining hate groups or any of this shit if I hadn't have slept with Jess.
Ben Jess'le yatmamış olsaydım o çocuk makyaj yapıp Fangtasia'ya gitmezdi ya da nefret gruplarına falan katılmazdı.
Number one, there is no feeding on humans in Fangtasia.
Birincisi Fangtasia'da insanlardan beslenmek yasaktır.
Take your progeny back to Fangtasia and wait for us there.
Dölünü Fangtasia'ya geri götür. Bizi orada bekleyin.
I want you to pack up anything you might feel nostalgic about before we leave Fangtasia for good.
Fangtasia'yı temelli terk etmeden nostaljik bulabileceğin her şeyi toplamanı istiyorum.
There's only one Fangtasia, Willa.
Yalnızca bir tane Fangtasia var, Willa.
You talking about when you came to Fangtasia?
Fangtasia'ya gelmenden mi bahsediyorsun?
Secondly, I own a bar, Fangtasia, where humans come to get off.
İkincisi, Fangtasia adında bir barım var. İnsanlar sikişmeye geliyor.
Tonight, Henry took me to Fangtasia for the first time.
Bu gece, Henry beni ilk defa Fangtasia'ya götürdü.
The first time you took me to Fangtasia, in the car on the way there you called me "vampire bait."
Beni ilk kez Fangtasia'ya götürdüğünde arabada giderken bana "vampir yemi" dedin.
- Fangtasia.
- Fangtasia.
Fang-fucking-tasia.
Siktigimin Fangtasia'si.
- Going to Fangtasia.
- Fangtasia gidiyorum.
My friends are being held captive at Fangtasia and I am gonna need a lot of help if I'm gonna rescue them tonight, and whether you care to admit it or not,
Arkadaslarim Fangtasia'da esirler. ve bu aksam onlari kurtaracaksam her türlü yardima ihtiyacim var, bu durum umrunda olsa da olmasa da, sana her zaman iyi yaklastim.
I'll call on as many vampires as I can, Sookie, but you have to realize that when we descend upon Fangtasia tonight,
Çagirabildigim kadar çok vampiri çagiracam, Sookie, ama sunu anlamalisin bu gece Fangtasia'ya baskin yaparken,
Might as well just leave their wallets at the door because when the sun comes up on Fangtasia, there won't be anything left in'em anyhow.
Belki de cüzdanlarini kapida birakacaklar çünkü günes Fangtasia'nin üzerine dogdugunda, hiçbirsekilde buradan gidemeyecekler.
This idea of yours, Fangtasia,
Senin fikrin olan, Fangtasia,
Neither did I, so I fed him before we headed over to Fangtasia the other night.
Ben de bilmiyordum. ... o yüzden geçen akşam Fangtasia'ya gitmeden önce onu besledim.
Before I came out to Fangtasia tonight, I dreamt that Sookie was rocking a baby to sleep.
Bu gece Fangtasia'ya gelmeden önce rüyamda Sookie'nin bir bebeği uyutmaya çalıştığını gördüm.
I'll explain it to you on the way to Fangtasia. We gotta get Bill so we can leave the second the sun goes down.
Fangtasia'ya giderken açıklayacağım ama şu an Bill'i uyandırmak zorundayız böylece güneş battığı saniye gidebiliriz.
May I ask what brings you to Fangtasia?
Sizi Fangtasia'ya hangi rüzgar attı sorabilir miyim?