Farley traducir turco
343 traducción paralela
Where's Farley? - Who?
- Farley nerede?
- Farley!
- Kim? - Farley!
- I believe it's worse than... that pileup at Farley's Bend, huh, Sheriff?
- Buradaki kazanın... -... Farley's Bend'deki zincirleme kazadan daha kötü olduğunu düşünüyorum.
Farley, you'll see he never gets his hands on it.
Farley, ona dikkat et, kullanmasınlar.
Farley, you cover me.
Farley, beni koruyacak.
- Been what, Farley?
Ne oluyor, Farley?
- Hello Farley.
Merhaba, Farley.
- I've seen that Farley fella riding this horse for near a year.
Yaklaşık bir yıldır bu atı Farley'de gördüm.
- You saying Farley stole your horse?
Farley atını çaldı mı diyorsun?
- Well I guess we better go to the saloon, find out if that Farley's got a bill of sale for that animal.
En iyisi bara gidip Farley'i görelim ve satış belgesine bakalım.
- Look, I figure if Farley had a bill he would've come storming into my office demanding I do something about it.
Düşünüyorum da, eğer Farley'de bir kanıt varsa bu konuda bir şeyler yapmamız gerekir.
You suppose that Farley sent for him? 'Cause he's sore about that Anderson fella doing him like he did?
Farley'nin getirdiğini düşünüyor musun Anderson da çağırmış olabilir mi?
- Farley's the kind of man who wouldn't fight his own fight.
Farley, onunla mücadele edecek türde bir adam değil.
- Yeah, Farley's also the kind of man who wouldn't have enough money to hire Billy to gun a man.
Evet, ayrıca Farley'de Billy'e bir adam öldürtmek için para ne gezer.
Take Farley there.
Farley'e bak.
- I got him, Farley!
Onu hakladım, Farley!
Vice-Admiral Farley C. Barnswell, Commanding Sixth League, Gibraltar.
Cebelitarık, 6. Filo Komutanı Tümamiral Farley C. Barnswell'den...
Oh, thank you, mrs. farley.
Sağ olun Bayan Varley. Alo.
Donny, tell Miss Summers that Ahmed Farley's here to...
Donny, Bayan Summers'a söyle, Ahmed Farley diye biri...
Do you have a Farley Wrye registered at this hotel?
Bu otele kayıtlı Farley Wrye adında bir müşteriniz var mı?
Farley Wrye.
Farley Wrye.
Farley Wrye just called.
Az önce Farley Wrye aradı.
Maddie and Farley sitting in a tree K
Maddie ve Farley ağaçta oturuyorlar.
Look me in the eye and tell me you told Farley Wrye the truth.
Gözlerimin içine bak ve Farley Wrye'a gerçeği anlattığını söyle.
A man came in here, said his name was Farley Wrye.
Buraya bir adam geldi, adının Farley Wrye olduğunu söyledi.
Yeah. Hi, Mrs Farley.
Merhaba Bayan Farley.
I like glass brick too, Mrs Farley, but it doesn't go with your house.
Ben de cam tuğlayı severim Bayan Farley ama sizin evinize uymaz.
- Hi. How's Mrs Farley today?
- Merhaba, bayan Farley bugün nasıl?
British pies are famous the world over, and last year, Farley's Foods produced five million of them, everything from steak-and-kidney to Cornish pasties.
İngiliz turtaları, dünyanın her yerinde meşhurdur. Geçen sene Farley Gıda, beş milyon turta üretti. Biftekli ve ciğerliden Cornish pastalarına kadar her türlüsü.
But that's not enough for old man Farley.
Ancak ihtiyar Farley için bu yeterli değil.
"I'd like to think that it's been a partnership, a partnership between the Farley family and we humble mortals in the municipality."
Bunun bir ortaklık, Farley ailesi ile belediyedeki biz mütevazi ölümlüler arasındaki bir ortaklık olduğunu düşünmek istiyorum.
Who's Benedict Farley?
- Benedict Farley kim?
Oh, isn't he Farley's pies?
- Farley'nin turtalarından değil mi?
" Dear, sir, Mr. Benedict Farley would like to have the benefit of your advice.
" Sevgili beyefendi, Bay Benedict Farley sizin tavsiyelerinizden yararlanmak istiyor.
Hastings, to say that Benedict Farley makes pies is like saying that Wagner wrote semiquavers.
Hastings, Benedict Farley'in turta yaptığını söylemek aynı Wagner'in on altılık nota yazdığını söylemek gibi.
The fonts and oracle of Benedict Farley's wealth, I surmise, eh?
Benedict Farley'in servetinin kaynağı ve ilham yeri.
I suppose from here Farley likes to keep an eye on his employees.
Sanırım Farley, buradan çalışanlarını göz hapsinde tutuyordur.
M. Poirot and Captain Hastings to see Mr. Farley.
Bay Poirot ve Yüzbaşı Hastings, Bay Farley'i görmeye geldi.
What is it that you wish to consult me about, M. Farley?
Bana ne konuda danışmak istiyordunuz, Bay Farley?
So, where do I come in, M. Farley?
Peki ben nerede devreye giriyorum, Bay Farley?
I'm at Northway House, Poirot, Benedict Farley's place.
Northway Evi'ndeyim, Poirot. Benedict Farley'in evi.
Mr. Farley has shot himself.
Bay Farley, kendisini vurmuş.
Inspector Japp, can you tell me the events leading up to the death of M. Benedict Farley?
Müfettiş Japp, söyler misiniz Bay Benedict Farley'in ölümü nasıl oldu?
Well, Mr. Farley had agreed to see two representatives from the works.
Bay Farley, işten iki temsilciyle görüşmeyi kabul etmiş.
A little before 1 : 00, Mr. Cornworthy here came out of his room and went in to Mr. Farley.
Saat 13 : 00'e biraz kala Bay Cornworthy, odasından çıkıp Bay Farley'i görmeye gitmiş.
Mr. Farley had been dead at least one hour.
Bay Farley, en azından bir saat önce ölmüştü.
Mrs. Farley has identified it positively.
Bayan Farley, tabancayı tanıdı.
In fact, there is every reason to suggest that Benedict Farley committed suicide.
Aslında, Benedict Farley'in intihar ettiğine inanmamız için her şey mevcut.
Ah, Mrs. Farley.
Bayan Farley.
Pardon, Mme. Farley.
Pardon, Madam Farley.
- Hold it, Farley!
Bırak onu, Farley.