Faulkner traducir turco
207 traducción paralela
- Jane Faulkner.
- Jane Faulkner.
Now, about the Faulkner sisters.
Faulkner kız kardeşlere gelince.
And Mr. White is in, and the Faulkner galleys are ready.
Bay White geldi, Faulkner düzeltmeleri de hazır.
You know William Faulkner?
William Faulkner'ı tanıyor musun?
An old brothel, like in Faulkner.
Eski bir genelevi ; Faulkner eserlerindeki gibi.
Friday, Faulkner ; and Saturday and Sunday, Schopenhauer and Satre.
Cumartesi ve Pazar da Schopenhauer ve Sartre..
For instance, there are leaves and although Juliette is no Faulkner heroine those leaves are as dramatically valid as the wild palms
Mesela, terk edişler vardır üstelik Juliette Faulkner gibi eroinman olmasa bile bu terk edişler vahşi palmiyeler kadar dramatik kabul edilebilirdi.
- Faulkner.
- Faulkner.
They are not astronauts, General Faulkner.
Onlar astronot değil, General Faulkner.
I'd like to see the catering manager, Mr. Faulkner.
Gıda bölümü şefi Bay Faulkner ile görüşmek istiyorum.
- Lovely evening, Mr. Faulkner.
- Ne güzel bir akşam Bay Faulkner.
Is Mr. Faulkner off?
Bay Faulkner çıktı mı?
You can confirm with Faulkner that we'll be continuing our standing bulk order.
Faulkner'dan şirketimizin düzenli büyümesi hakkında bilgi alabilirsiniz.
- Faulkner, Anderson, Fitzgerald.
- Faulkner, Anderson, Fitzgerald.
- All right give me two Hemingways and a Faulkner.
- Pekala. ... bana iki tane Hemingway ve bir de Faulkner ver..
Faulkner.
Faulkner.
Dr. Faulkner, 6221.
Dr. FauLkner, 6221.
Colonel Faulkner.
Albay Faulkner.
Colonel Faulkner,
Albay Faulkner,...
Goodbye Faulkner.
Güle güle Faulkner.
This is Mr Faulkner. - This is my son, Emile.
- Allen, bu benim oğlum, Emile.
Check with him and tell him that Rafer Janders Allen Faulkner are here.
Ona, Janders ve Faulkner'ın burada olduğunu haber verin.
There's no need to be hostile, Colonel Faulkner.
Düşmanca davranmanıza gerek yok, Albay Faulkner.
Colonel Faulkner, sir!
Albay Faulkner!
You're not welcome here, Mr Faulkner.
Hiç hoş gelmediniz, Bay Faulkner.
Blake, Jesse, Colonel Faulkner.
Blake Jessie, Albay Faulkner. Yaş :
Colonel Faulkner, two years of sorting gall-stones at St Vincent's hospital have hardened my heart.
- Albay Faulkner,... St Vincent hastanesinde geçirdiğim iki sene hem yüreğimi katılaştırdı, hem de moralimi bozdu.
I've got an urgent message for Colonel Faulkner. Get in.
- General Faulkner'a acil bir mesaj var.
Mr Limbani, I'm Faulkner.
Bay Limbani, benim adım Faulkner.
I live, Mr Faulkner.
- Yaşıyorum, Bay Faulkner.
- You're Faulkner.
- Siz, Faulkner olmalısınız. - Doğru.
I believe you want to start a civil war here, Faulkner.
Senin, bir iç savaşı tetiklemeye çalıştığını düşünüyorum, Faulkner.
You'll be up to your eyes in blood... and you'll die, Faulkner.
Dökülen kanların içinde boğularak öleceksin, Faulkner. Siz, hepiniz ve biz de.
Alright. I offer you a bargain, Faulkner.
Size bir önerim var, Faulkner.
They were willing, but I can't do that, Mr Faulkner.
Ama, savaşmak istiyorlar. Bunu yapamam, Bay Faulkner.
It was a very good try, Mr Faulkner.
Çok iyi bir denemeydi, Bay Faulkner.
The man is dead, Mr Faulkner.
O adam öldü, Bay Faulkner.
You're a remarkable man, Faulkner.
Sen çok dikkate değer bir adamsın, Faulkner.
Dylan Thomas, Delmore Schwartz, Fitzgerald, Faulkner... they all drank themselves to death.
Dylan Thomas, Delmore Schwartz, Fitzgerald, Faulkner ölene kadar içtiler. Vadeleri dolmadan önce de göçüp gittiler.
You know William Faulkner?
William Faulkner'i tanıyor musun?
If I was William Faulkner, would you let me touch you like this?
Eğer William Faulkner olsaydım böyle dokunmama izin verir miydin?
- Not exactly Faulkner.
- Kesinlikle Faulkner değil.
When Faulkner was asked to recommend three novels, he said :
Zamanında Faulkner şu üç romanı tavsiye edermiş :
Faulkner, Flannery O'Connor, Eudora Welty.
Faulkner, Flannery O'Connor, Eudora Welty.
It's about the quotation from Faulkner.
Faulkner'den yaptığın alıntı hakkında.
Wednesday, Walt Whitman ;
Çarşamba Walt Whitman Cuma Faulkner ;
Emile, come here.
Emile, seni Bay Faulkner'la tanıştırayım.
Come on, Colonel Faulkner.
Gel bakalım.
- As you would say, Mr. Faulkner,
- Hep söylediğiniz gibi, Bay Faulkner, çok yalnız.
What do you want, Faulkner?
- Ne istiyorsun, Faulkner?
Yeah.
- Samuel Faulkner.