Fearless traducir turco
1,195 traducción paralela
Facing the foe with our fearless flukes
# Düşmanla yüzleşiriz # korkusuz tesadüflerle #
Fearless and practical, they acted as one
Korkusuz ve atak, tek yürek gibi
Fearless wretch
Korkusuz alçak
But it made the Ottoman Empire almost fearless going into regions that nobody had been there before.
İşte bu, Osmanlı İmparatorluğunu korkusuz yapan ve sınırları, daha önce kimsenin ulaşamadığı yerlere kadar genişletmesini sağlayan şeydi.
They were the strongest, trained as military machines, no fear of dying, totally fearless.
Savaş makinesi olarak eğitilen bu askerler çok güçlüydü, ölmekten korkmuyorlardı, tamamen korkusuzdular.
Yes, sir, Mr. Fearless Leader, sir.
Evet, efendim. Korkusuz lider, efendim.
I'll let you in on a little secret about the so-called fearless.
Bu sözde korkusuzluk hakkında sana bir sır vereyim.
He is pretty fearless.
Ne kadar korkusuz.
... a searching and fearless moral inventory of ourselves.
Dördüncü adım. Kendimizi ahlaken ciddi anlamda değerlendirmek.
What do you want to do next, fearless leader?
Sırada ne var korkusuz liderimiz?
Then you can be fearless leader.
O zaman korkusuz lider sen olursun.
- Our fearless leader.
- Korkusuz liderimiz.
Fucking guy's fearless for his size.
Kalıbına göre çok korkusuz.
How else do you explain that fearless devotion... to a man obsessed and a life alone?
Erkeklere mahsus korkusuzluğu ve yalnız bir yaşamı başka nasıl açıklayabilirsin ki?
As the glaciers retreated, this fearless predator expanded its range.
Buzullar çekilince bu korkusuz yırtıcıda daha geniş alana yayıldı.
He was fearless as he stepped to the plate.
Oraya korkusuzca gitti.
Still, he's fearless.
Ama yine de korkusuz.
Fearless?
Korkusuz mu?
But you, my fearless friend, have stayed.
Fakat, benim korkusuz arkadaşım, siz kaldınız.
working with Olivier and Charles Laughton. He was fearless.
Olivier ve Charles Laughton ile çalışmak.
Your fearless love..
Senin korkusuz aşkın...
Despite his being a ruffian of the brine... fearless in his plunder and merciless with the sword... the Pirate King was also lonely.
Denizlerin zorbası, korkusuz bir yağmacı, kılıcıyla merhametsiz olmasına rağmen, Korsan Kral yalnız biriydi.
Still, he's fearless.
korkusuz.
Fearless?
korkusuz?
He ceased his fearless roar
Cesur kükremesini kesti.
Quick on the uptake, smart, completely fearless.
Uyanık, zeki ve korkusuz. Bana kimi hatırlatıyor biliyor musun?
That means no more braless, strapless fearless attire.
Bunun anlamı sütyensiz, askısız dekolteli kıyafetler yok.
They become hyperadrenalised, which makes them incredibly strong, essentially fearless.
Bu adamlar işlerini hava alanından yönetiyorlar. Soru şu ki, hangisi? Size arkadaşlarınız bende dedim.
The real question is, how did you get to be so fearless?
Ama soru şu ki, nasıl bu kadar korkusuz oldun?
No wonder you're fearless
Korkusuz olduğuna şüphe yok
It's easy to be fearless around here
Buralarda korkusuz olmak kolay
They get jumpy working here. l- - l need to find somebody who's smart, funny, diplomatic and fearless.
Burada çalışmak sinirlerini bozuyor. Öyle birisini bulmalıyım ki... akıllı, komik, diplomatik... ve korkusuz olmalı.
Simple, clear and fearless.
Basit, sadece ve korkusuzca.
The guy's fearless.
Adam korkusuz.
Who's fearless?
Kim korkusuz?
Good-bye, my fearless warrior.
Oh!
We're gonna give it,'cause we're fearless.
Hep kazanacağız, çünkü biz korkusuzuz.
We should walk fearless in the open, no?
Korkusuzca dolaşabiliyor olmalıyız, öyle değil mi?
The girl I knew used to be fearless.
Benim tanıdığım kız korkusuzdu.
- And you'll be fearless?
Korkusuz davranacak mısın?
- Fearless?
Korkusuz.
Zoey, Father Rodrigo, I want you to meet Sancho, the fearless vampire killer.
Zoe, Peder Rodrigo, Korkusuz vampir avcısı Sancho ile görüşmek istiyorum.
She's quite fearless, you know.
Oldukça korkusuz biri.
"and she looked at you frankly " with a sort of fearless candor. "
Korkusuz bir içtenlikle gözlerinizin içine bakardı. "
You fearless bastards!
Sizi gidi korkusuz piçler!
- The fearless fairy!
- Korkusuz nonoş!
And as for our fearless vampire killers...
Bizim korkusuz vampir avcılarımıza dönersek...
He needed everyone to see that he was fearless.
Korkmadığını herkes görsün isterdi.
It's a fearless spell.
Bu bir korkusuzluk büyüsü.
He's fearless.
Hiç korkusu yok.
They're fearless.
Doktorlara ne yaptıklarını gördün. Onlar korkusuz.