Fianc traducir turco
200 traducción paralela
I mean a fianc?
Evleneceğim bir erkek var.
Madame, would you allow me to go out with my fianc Etonight? '
Madam, bu gece nişanlımla dışarı çıkmama izin verir misiniz? "
Oh, Um, Technically Fianc?
- Aslında nişanlıydınız.
She's my fianc? and she has a proper job!
Kendisi benim nişanlım ve namusuna kimse laf edemez!
You see, me and my fianc? have no place to live.
Gördüğünüz gibi, benim ve nişanlımın gidecek bir yerimiz yok.
- She is Thomas'fianc?
- Thomas'ın nişanlısı.
Counselor of Parliament in Paris and my fianc? e.
Kendisi Parisli bir avukat ve benim nişanlımdır..
I'm his fianc-ée.
Nişanlısı.
- A fianc?
- Nişanlımın.
And so, with the help of the jungle king's big, grey... peanut-loving poochie, George and Ursula set out... on a desperate search to find her fianc- - uh, that guy she was with- -
Ve George'un büyük gri sevimli... köpeğinin yardımıyla, George ve Ursula... nişanlısını birlikte olduğu adamı aramaya gitti
I am Yee, Aunt Yee, your fianc馥!
Ben Yee, Aunt Yee, nişanlın!
But her fianc Á's doing a session once a week now too.
Bir. Ama nişanlısı da artık haftada bir seansa giriyor.
We've come to escort you to the Princess, your fianc'e.
Sizi, nişanlınız, prensese eşlik etmek için geldik.
Yes, my fianc? E, Gladys.
Evet, nişanlım Gladys.
- I'm going for a swim in your fianc?
- Nişanlının gölünde yüzmeye gidiyorum.
I'm not sure that would be appropriate, what with Gladys being my fianc?
Bunun uygun olmadığını düşünüyorum. Gladys ile ben nişanlıyız.
- Fianc? E?
- Nişanlı mı?
I didn't want my fianc Á to know because he's staying here.
Nişanlımın bilmesini istemedim. Bu otelde kalıyor da.
Or fianc Ás.
Nişanlılar da yok.
My fianc Áe is already asking questions.
Nişanlım zaten şüpheleniyor.
My fianc Á wanted me to have the best.
Nişanlım, en iyisine sahip olmamı istedi.
Does your fianc Á have a zirconia ring?
Nişanlının zirkon yüzüğü var mı?
I keep asking him when we're gonna meet his fianc'ee.
Nişanlısıyla ne zaman tanışacağımızı soruyorum ona hep.
What fianc'ee?
Ne nisanlısı?
So there's no fianc'ee now?
Yani artık nişanlın yok mu?
No fianc'ee, huh?
Nişanlın yok demek?
No, he went out for dinner with his ex-fianc'ee.
Hayır, eski nişanlısıyla yemeğe çıktı.
I think my fianc閑 might have broken her arm.
Sanırım nişanlımın kolu kırıldı.
Not in Ryan's fiancйe's body, you can't.
Ryan'ın nişanlısının vücudundayken olmaz.
What am I supposed to do in Ryan's fiancйe's body?
Ryan'ın nişanlısının vücudunda ne yapmalıyım?
Do not come near my mother or her fiancй!
- Ondan uzak dur, anlaşıldı mı?
You know, Frank, I'm trying here. It's not easy going from your fianc? to a perfect stranger in five days.
Bana yabancı olan bir nişanlıyla birlikte olmak hiç kolay değil.
Actually, I heard her fianc is in Seoul.
Aslında, Seul'de bir nişanlısı olduğunu duydum.
Or at least the fianc Á.
Ya da en azından nişanlısıyla yüzleşmeli.
- Now, if you'll excuse me my fianc Áe wants help picking out linens for the reception.
Şimdi müsaadenizi istiyorum. Nişanlım, resepsiyonda kullanılacak örtü ve peçeteler için yardımımı istiyor.
To say what? "Merry Christmas, Ivy Gillespie. " Your fianc? was murdered
Ne diyeceğim ki? " Mutlu Noeller Ivy Gillespie, nişanlın öldürülmüş ve hayatın alt üst olmuş, ama bak!
she's not gonna let me have Mark so mark has no idea his fianc ¨ ¦ e being haunted by his late wife no. now she doesn't want tell him well. she's gonna tell him eventually
Mark'a sahip olmamama izin vermeyecek Yani Mark'ın nişanlısın eski karısı tarafında kuşaltıldığı hakkında bir fikri yok. Hayır.
Guys, this is my fianc, Kevin Holt.
Bu nişanlım, Kevin Holt.
Not really. I haven't seen my fianc.in two days... tonight, mr.
- Nişanlımı iki gündür görmüyorum.
Oh, save the pillow talk for your fianc.
- Yatak muhabbetini nişanlınla yap.
I can't even tell my fianc \ e what I'm doing here, when I might be back.
Döndüğümde nişanlıma burada ne yaptığımı anlatamayacağım bile.
This fianc \ e of yours, uh...
- Rachel. - Rachel.
What a dutiful daughter-in-law. Now you see, she will touch her f fianc's feet.
Teyze, aman da ne saygılı bir gelinin varmış öyle.
Does your fianc \ xE9e love you as much as you love him?
Nişanlın senin onu sevdiğin kadar o da seni seviyor mu?
young movie star natalie ryan and her fianc? apparently shot to death.
Genç film yıldızı Natalie Ryan ve nişanlısı vurularak öldürülmüşler.
the fianc? wasn't expected.
Nişanlısını beklemiyormuş.
You stole mike from me.You slept with my fianc?
Mike'ı benden çaldın. Nişanlımla yattın.
- Yeah. That's her fianc?
- Evet, nişanlısını izliyorum.
She is my master's fianc馥, don't you dare trying a finger on her
Parmağındakini fark etmedin mi?
Wayne Osborne wants to kill his ex-wife's new fianc.
Wayne Osborne, eski karısının sözlüsünü öldürmek istiyordu.
- So, uh, it looks like your fianc? s getting a little nervous.
Nişanlın biraz gergin gözüküyor sanki.