Fireman traducir turco
990 traducción paralela
I'm a fireman.
- Ben itfaiyeciyim.
A fireman making a fool of himself.
Bir itfaiyeci kendisini rezil ediyor.
Am I gonna die, Mr. Fireman?
Ölecek miyim, İtfaiyeci Bey?
Why does a fireman wear red suspenders?
İtfaiyeciler neden kırmızı pantolon askısı takarlar?
Hot voodoo gets me wild Oh, fireman, save this child
# Şehvetli büyü azdırıyor beni, itfaiyeci kurtar beni.
They've tied up the engineer and fireman.
Makinisti ve ateşçiyi bağlamışlar.
If you'd walked into a burning building, I would have become a fireman.
Eğer yanan bir binaya girmiş olsaydınız, ben de bir itfaiyeci olurdum.
I knew you when you was gonna be a lady fireman.
Hani kadın itfaiyeci olacaktın.
He's a fireman someplace.
Bir yerlerde itfaiyeci.
He was just starting out in the fireman business...
Ayrıldığımızda o işe başlıyordu.
Say, what'd you do before you was a fireman?
Makinist çırağı olmadan önce ne yapıyordun?
As much as that lazy fireman can give her.
Şu tembel çırak ne kadar odun atabilirse.
- You mean he's a kind of fireman?
- Yani bir çeşit itfaiyeci mi?
- A fireman for trees.
- Ağaç itfaiyecisi.
Water in the fireman's passage port side.
İskele tarafındaki ateşçi koridoru suyla doldu.
Coming home from Madagascar once, we had a fireman on board who hit his head on a brick wall and died two days later.
Bir keresinde Madagaskar'dan dönüyorduk. Gemide bir itfaiyeci vardı. Kafasını tuğla duvara çarptı.
Trapeze artist, fireman, chimney sweep.
Trapez sanatçısı, itfaiyeci, baca temizleyicisi.
They must have got the engineer and fireman.
Makinisti ve ateşçiyi ele geçirmiş olmalılar.
After all, I have a dozen professions... fireman, acrobat, traveling companion.
Yaptığım o kadar işten sonra bir şeyler öğrendim. İtfaiyecilik, akrobatlık, yolculuk yandaşlığı.
The engineer and fireman of the train, injured during the raid and the guards who were rendered unconscious by the gas fumes have all been released from the hospital at Vandervere, Utah.
Baskın sırasında zarar gören trenin makinisti ve kömür kürekçisi ve de sıkılan keskin gaz dumanıyla bayılan muhafızlar Vandervere, Utah'daki hastaneden taburcu oldular.
As for the ending, eventually Miss Bessie became enamored of a fireman, a love which ultimately consumed her.
Sonucuna gelince, sonunda Matmazel Bessie bir itfaiyeciye tutuldu, öyle bir aşktı ki sonunda onu tüketti.
Got some visiting fireman from Russia.
Rusya'dan ziyarete gelen itfaiyeciler var.
Nasick, why don't you do the whole town a favour, buy a fireman's hat and go home so the Fire Department can go back to work!
Nasick, neden tüm kasabaya bir iyilikte bulunmuyorsun? Bir itfaiyeci şapkası satın al ve eve git böylece İtfaiye Bölümü işe geri dönebilir!
- Lookee, let's play fireman.
- Hadi itfaiyecilik oynayalım.
- Good. Now we gotta get Uncle Otis, a fireman.
Otis Amca'yı bulalım, bir ateşçi.
Well, we're taking the old 97... and Uncle Otis is going to be the engineer, and George is going to be the fireman.
Otis Amca makinist olacak, George da kazanda ateşçi. Hangi kasabalar, Janey?
I was fireman during the war.
Savaş sırasında itfaiyeciydim.
This town may not need a deputy, but it sure needs a fireman.
Kasabanın sheriff'e ihtiyacı olmayabilir, fakat itfaiyeciye olabilir.
David, do you remember a fireman's helmet that I bought for you?
David, sana aldığım itfaiyeci başlığını anımsadın mı?
- I decided to go along as fireman.
- Bu trende kürekçi olmaya karar verdim.
you'll make a fine fireman!
Senden iyi itfaiyeci olur!
- The engineer's alive but not the fireman.
- Makinist hayatta ama ateşçi değil.
I was just an ordinary fireman at the time.
O zaman sıradan bir itfaiyeciydim.
Once to each fireman, at least once in his career... he just itches to know what these books are all about.
Her itfaiyeci hayatında en azından bir kez tüm bu kitapların ne hakkında olduğunu bilmek ister.
I can't be a fireman any more.
Daha fazla itfaiyeci olamam.
I will hide a book in every fireman's house and then denounce him.
Her itfaiyecinin evine bir kitap saklayacağım ve sonra da ihbar edeceğim.
Fireman.
İtfaiyeci.
- I want to be a fireman.
- İtfaiyeci olacağım.
I'm just a visiting fireman.
Ben sadece önemli bir konuğum.
Fireman?
Önemli konuk mu?
Get that fireman by that window there!
- İtfaiyeci şu pencereye baksana!
All right. Fireman, let's pull it down before it falls down.
Çökmeden önce biz çekip aşağı indirelim.
The same group that was up on the roof. And two additions. The woman who saved the children's lives and a fireman.
Çatıdaki aynı grup, iki ilaveyle beraber çocukları kurtaran kadın ve bir itfaiyeci...
He fell. My fireman fell.
Düştü, ateşçim düştü!
I'm your new fireman.
Yeni ateşçiyim.
Then when Jackson the fireman spotted the bodies,
Daha sonra ateşçi Jackson bu cesetleri bulunca da...
What about a fireman, huh?
İtfaiyeci olmaya ne dersin?
We had to call the fire department and when they finally got there, a fireman crawled up, he grabbed the cat and on the way down he slipped and the cat fell to the ground.'
Biz de itfaiyeyi çağırmak zorunda kaldık ve nihayet geldiklerinde, bir itfaiyeci çatıya tırmandı ve kediyi eline aldı ama aşağıya inerken elinden kaydı ve kedi yere düştü.
A skull under a minister's top hat... a fireman's helmet, a policeman's cap... a general's cocked hat.
Başlardan her şey çıkarılır, bir bakanın silindir şapkası bir itafyecinin miğferi, bir polisin şapkası bir generalin süslü şapkası.
A fireman.
İtfaiyeci.
Fireman, wait a minute.
- İtfaiyeci, bir dakika bekle.