Fitzwilliam traducir turco
102 traducción paralela
And this is another nephew, Col. Fitzwilliam, Mrs. Collins.
Bu da diğer yeğenim, Albay Fitzwilliam, Bayan Collins.
Miss Elizabeth Bennet, Col. Fitzwilliam.
Bayan Elizabeth Bennet, Albay Fitzwilliam.
He liked the landscape well enough but the natives, Col. Fitzwilliam, the natives!
Manzara kurtarır güzellikteydi... ama o yerli halk yok mu o yerli halk!
I hate cold soup. Your arm, Fitzwilliam.
Soğumuş çorbadan nefret ederim Koluma gir, Fitzwilliam.
I just heard about it by chance this very moment from Col. Fitzwilliam.
Az önce Albay Fitzwilliam'dan... şans eseri öğrendim.
Col. Fitzwilliam? !
Albay Fitzwilliam?
And with him his cousin, Colonel Fitzwilliam! The younger son of the Earl of Matlock!
Yanında da kuzeni, Matlock Konutunun küçük oğlu Albay Fitzwilliam var!
So you see, it is a hopeless case, is it not, Colonel Fitzwilliam?
Görüyorsunuz ya, umutsuz bir vaka, değil mi, Albay Fitzwilliam?
Your cousin would teach you not to believe a word I say, Colonel Fitzwilliam.
Albay Fitzwilliam kuzeniniz, söylediklerime inanmamanız gerektiğini anlatmaya çalışıyor.
- Colonel Fitzwilliam.
- Albay Fitzwilliam.
Who's there, Fitzwilliam?
Kim geldi, Fitzwilliam? - Darcy!
Make my apologies to Lady Catherine, Fitzwilliam.
Leydi Catherine'e de özürlerimi ilet, Fitzwilliam.
My sister, Georgiana, who is more than ten years my junior, was left to the guardianship of Colonel Fitzwilliam and myself.
Benden on yaştan fazla küçük olan kız kardeşim Georgiana, Albay Fitzwilliam'ın ve benim vasiliğimize bırakılmıştı.
This, madam, is a faithful narrative of my dealings with Mr. Wickham, and for its truth I can appeal to the testimony of Colonel Fitzwilliam, who knows every particular of these transactions.
İşte, madam, Bay Wickham'la ilgili olayların gerçek hikayesi budur. Albay Fitzwilliam'ı doğruluğuna şahit gösterebilirim. Kendisi bu işlemlerin her detayını bilmektedir.
Colonel Fitzwilliam was there with Mr. Darcy.
Albay Fitzwilliam ve Bay Darcy de oradaydılar.
Colonel Fitzwilliam.
Albay Fitzwilliam.
Fitzwilliam, I need you.
Fitzwilliam, sana ihtiyacım var.
I learned in church from Mrs Lucas that chiefest among Mr Bingley's guests is Mr Fitzwilliam Darcy, of Pemberley.
Kilisede Bayan Lucas'tan öğrendiğime göre Bay Bingley'nin konukları arasında en önemlisi Pemberley'nin sahib Bay Fitzwilliam Darcy.
Oh, I'm so looking forward to the prospect of Mr Fitzwilliam Darcy.
Oh, Bay Fitzwilliam Darcy'i görmeye can atıyorum.
I know you are because I've had you in my head, Fitzwilliam Darcy, since I was 12 years old.
Sizi tanıyorum çünkü siz benim kafamın içindesiniz, Fitzwilliam Darcy, 12 yaşımdan beri.
Behold, Fitzwilliam Darcy.
Bakın, Fitzwilliam Darcy.
- Ah, FitzwiIIiam, there you are.
- Ah, Fitzwilliam, işte buradasın.
FitzwiIIiam, you recall the lake with its charming crocodiles and the little ducks bobbing about.
Fitzwilliam, içinde küçük ördekler ve güzel timsahların dolandığı gölü hatırlıyorsun.
You've won your hostess a guinea, you've spared the blushes of Mr BingIey but you cannot have FitzwiIIiam Darcy, Miss Price, however good you are at games.
Ev sahibine bir gine kazandırdınız, Bay Bingley'e iyilik ettiniz. Ama Fitzwilliam Darcy'e sahip olamazsınız, Bayan Price, oyunda ne kadar iyi olsanız da farketmez.
I Iove FitzwiIIiam Darcy.
Fitzwilliam Darcy'i seviyorum.
If one wished to know the truth about FitzwiIIiam Darcy, one need merely ask.
Eğer biri Fitzwilliam Darcy hakkındaki gerçekleri öğrenmek isterse sadece sormaları yeterli.
Mr Fitzwilliam Darcy of Pemberley?
Pemberley'in sahibi Bay Fitzwilliam Darcy mi?
Quit this house, Fitzwilliam.
Bu evi terket, Fitzwilliam.
I used to live in Fitzwilliam near you.
Eskiden Fitzwilliam'da komşunuzdum.
I know I would. Family, your mates, Fitzwilliam, eh?
Aileni, arkadaşlarını ve Fitzwilliam'ı.
- I stay in Fitzwilliam.
- Fitzwilliam'da oturuyorum.
He lives in Fitzwilliam, doesn't he?
Fitzwilliam'da oturuyordu değil mi?
I stay in Fitzwilliam.
- Fitzwilliam'da oturuyorum.
Well, the house belongs to a federal judge named Pauline Fitzwilliam.
Ev, federal hakim Pauline Fitzwilliam'a ait.
Abigail Fitzwilliam- - uh, Ethel's granddaughter.
Abigail Fitzwilliam, Ethel'in torunu.
Abby Fitzwilliam used her credit card three hours ago at a boutique in San Francisco.
Abby Fitzwilliam, üç saat önce San Francisco'da bir mağazada kredi kartını kullandı.
Abby Fitzwilliam, you're under arrest.
Abby Fitzwilliam, tutuklusun.
Abby Fitzwilliam is a party girl with a rebellious streak.
Abby Fitzwilliam, isyankâr ruhlu tam bir parti kızı.
I'd like to ask you a few questions about Pauline Fitzwilliam.
Pauline Fitzwilliam hakkında bir kaç soru sormak istiyordum.
A man was killed on the Fitzwilliam compound.
Fitzwilliam malikânesinde biri öldürüldü.
So you deny any connection to the incidents at the Fitzwilliam compound?
Yani Fitzwilliam malikânesinde olan olaylarla bir alâkan olmadığını mı söylüyorsun?
I got a call from a Pauline Fitzwilliam, a federal judge...
Pauline Fitzwilliam beni aradı.
Fitzwilliam, saying that a CBI consultant was caught stealing a rug from her residence.
Federal yargıç olan Fitzwilliam. Dediğine göre, bir CBI danışmanı malikânesinden bir halı çalarken yakalanmış.
Well, Tubbs says you're his guy inside the Fitzwilliam compound.
Tubss bize senin Fitzwilliam malikânesindeki adamı olduğunu söyledi.
Abby Fitzwilliam is dead.
Abby Fitzwilliam öldü.
Jane says that Abby Fitzwilliam's body is in the casket.
Açmayı mı? Jane'e göre Abby Fitzwilliam'ın cesedi tabutta.
Judge Fitzwilliam will change her tune once I reveal her daughter's killer. Won't she?
Yargıç Fitzwilliam kızının katilini ortaya çıkardığımda yumuşayacaktır, değil mi?
Mm? So I just talked to Judge Fitzwilliam.
Az önce Yargıç Fitzwilliam'la konuştum.
Brenda Fitzwilliam.
- William.
Hey, it was commissioned by a Fitzwilliam Crocker in 1786.
Fitzwilliam Crocker tarafından 1786 yılında yaptırılmış.
First name... Fitzwilliam. Not common knowledge, but...
Adın Fitzwilliam.