Floors traducir turco
2,226 traducción paralela
I got the security footage from a camera 60 floors up.
Bu görüntüyü 60 kat yukarıdaki güvenlik kamerasından aldım.
YR has six floors of creative.
- YR'da altı kat yaratıcı ekibin.
Within a year, we had taken over two floors of the Time-Life Building.
Bir yıl içinde, Time-Life binasında iki kata yayıldık.
I'd sweep up the floors around here.
Yerleri filan silerim.
I saw reports on the TV in prison about somebody breaking into houses in Riverbrook, tearing up the floors.
Hapisteki televizyonda Riverbook'ta birilerinin evlere girip döşemeleri parçaladığını duydum.
We've located them on at least five floors.
En az 5 katta bomba tespit ettik.
Wife left him so he took a nosedive from 60 floors up.
Eşi onu terk edince 60. kattan atladı.
I've got got heated floors, a steam shower, flat screen, and check out the tub.
Yerden ısıtma, buhar duşu düz ekran TV var ve küvete bir bakın.
From what the rituals really meant to why were the floors waterproof.
Ritüellerin anlamlarından tabanın su geçirmezliğine.
I was lost myself in a daydream About a young man sweeping the floors At sun records, with nothing
Sun plak şirketinde yerleri silen ve cebindeki bir doları ve hayalinden başka hiçbir şeyi olmayan bir delikanlı hakkında hülyalara daldım.
I'm five floors underground.
Beş kat yer altındayım.
Danny, it's a stairwell that leads to all floors. And the roof.
Danny, bu kapı bütün katlara ve çatıya çıkılabilen merdivenlere açıIıyor.
Because I have elevator access to all the floors in the building.
Çünkü tüm katlara erişim iznim var.
He's emailing blueprints and a tenant list for 680 Canal, including the secure floors.
Bize binanın planını ve kiracıların listesini güvenli katlarla birlikte mail attı.
They knew that they needed biometric clearance in order to get on secure floors. And they knew that Dean wasn't gonna help them, so they took Tyler as leverage.
Güvenli katlara girebilmeleri için erişim yetkisi... gerektiğini biliyorlarmış, ve Dean'in işlerine yarayacağını fark etmişler, ona Tyler üzerinden baskı yapmışlar.
If we left... I don't know... rollerblade tracks all over your hardwood floors...
O zaman biz... bilmiyorum tekerlekli patenlerle evinin bütün tahta zemininde dolaştık.
This guy mops the floors, cleans the toilets.
Bu adam yerleri paspaslayıp tuvaletleri temizliyor.
Spare rooms and office couches, flophouse floors are not conducive to a restful sleep.
Ayrı odalar, ofis kanepelleri, rezil haldeki zemin rahat uykuya uygun bir yer değil.
Two floors.
İki kat ve spor salonu.
Yeah, unless you got some floors that need sweeping.
Evet, tabi Süpürmemi istediğiniz yerler varsa o başka.
We're redoing the floors. It's her.
- Parkeleri yeniliyoruz.
- How many floors down?
- Kaç kat aşağı indin?
Look, put in new floors.
Yerdeki kaplama da yeni.
I was up early every morning, working my way through the dictionary for the linguistics department or sweeping the floors at the Princeton monkey lab.
Her sabah erkenden kalkar, dilbilimi bölümü için sözlüğü karıştırır ya da Princeton maymun laboratuarının yerlerini süpürürdüm.
Two floors up, there's a lab there.
2 kat yukarıda bir laboratuvar var.
That's like the elevator stalled between floors.
- Katlar arasında gidip gelen bir asansör gibisiniz..
You mop the floors for a guy who knows nothing, so no.
Alt tarafı yerleri paspaslayan ve bir şey bilmeyen birisin, yani hayır!
But that's why I had to mop the whole place up. floors.
- Yerleri. Ne var? Bu işte hiç iyi değilsin.
We were still working on lean-to's with dirt floors,
Biz hâlâ çalışıyorduk barınağa, kir katlı's
There are 30 floors full of hostages, plenty of places to hide.
Burası 30 katlı ve bir sürü potansiyel rehine... ve saklanabileceği pek çok yer var.
Uh, Nadia, I have floor pads as to avoid the scratching of hardwood floors.
Nadia, parke tabanın çizilmesini engellemek için taban keçesi kullanıyorum.
Let's split up and cover all high security floors.
Ayrılıp tüm yüksek güvenlikli katları kapatalım.
Someone at the bank, working on the trading floors.
Bankadan birine, borsa katında çalışıyor.
Four floors up.
Dördüncü kat.
He scaled six floors of a Docklands apartment building, - jumped the balcony and killed Van Coon.
Rıhtım civarındaki binalardan birine altı kat tırmandı,... balkona atladı ve Van Coon'ı öldürdü.
'The explosion,'which ripped through several floors, killing 12 people...'
Bir kaç katı etkileyen bu patlama, 12 kişiyi öldürdü...
And I assume she scrubbed your floors, going by the state of her knees.
Dizlerinin durumundan da yerlerini fırçaladığını çıkarıyorum.
We lure them to the top floors, we blow the stairwell, we go down the elevator shaft, we get out of here.
Onları bu tarafa çeker, sonra da merdivenleri havaya uçururuz. Asansör boşluğundan ineriz ve burayı terk ederiz.
It's 12 floors up!
Burası 12'nci kat.
Biotech floor, 10 floors down from your last location.
Biyoteknoloji katı, bulunduğun son noktadan on kat aşağıda.
You know, the Department of Commerce occupies several floors over there.
Biliyorsun, Ticaret bakalığının orada birkaç katı var.
I swept the floors, wiped down the counters, so they look nice.
Yerleri süpürdüm, tezgahı bezle sildim. Gayet güzel oldular.
Of course... r.A. S keep tabs on their floors.
Elbette... Danışmanlar katlarını kontrol eder.
Who knows how much bacteria has accumulated on these floors, and seeped into the soles of your feet since we moved in?
Bu yerlerde biriken ve taşındığımız günden beri ayaklarının altına nüfuz eden kaç bakteri vardır kim bilir.
I can still clean floors.
Yerleri silebilirim hâlâ.
Because those are hardwood floors.
Yerler ahşap döşeme olduğu için.
Sneaking Greg's body down six floors, out the hotel,
Greg'in cesedini 6 kat indirip, otelden çıkardılar, kimse görmedi.
About four or five floors.
- Dört ya da beş kat kadar.
Ten floors.
Onuncu kattan attigi adim.
Danny, he's three floors above you.
Danny, senin üç kat yukarında.
We're redoing the floors.
Parkeleri yeniliyoruz.